AŞK-I YAKAMOZ

🌷 BIÇAKLANMAK 🌷

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar dilerim değerli okurlarım🥰

Oyuna başlamıştık Sedat ın sesi kulaklarıma doldu. "Akçay'a soruyorum" dediğinde çağla'nın gözlerindeki heyecanı görebiliyordum.

"Hiç aşık oldunmu?" Dediğinde Çağla öküz gibi öksürüyordu. Daha fazla dayanamayarak bi biraya Bir de abisinin gözlerinin içine baktı.

Biliyor'daki önündeki şeyi içerse abisi ona kızacaktı.daha fazla dayanamayarak Çağla önündeki duran likör bardaktaki sıvıyı kafasına dikti.

Ben bu duruma anırarak gülerken çağlanın gözlerini korku esir almıştı. Bu sefer abisi bu duruma daha fazla dayanamayıp soruvermişri kız kardeşine.

"O nasıl oluyor abim?" Demişti çağla'nın sanki suratı boğuluyormuşçasına kıpkırmızı olmuştu. "Yaağ abi sorgulama oluyor işte hadiğğ devam"

Sıra bana gelmişti "Cellata soruyorum" dedim ben düşüncemi soruyu sorarken gözlerine Bir saniye olsun irislerimden çekmiyordu. En sonunda soracağım soruyu bulup hızlıca konuşmak için kendimi hazırladım.

"Hiç aşık oldun mu?" Dedim sorduğum soru sedat'ın sorusundan farksızdı napim yağğ? Aklıma soru gelmiyor.

Abisine baktığımda bir saniye bile düşünmeden önümdeki birayı sanki su içerisinde kafasına dikti. Lannn ulannn ayy acapa kime aşıktıki?

Aman Akça bananeyfiki zaten benim neyim oluyordu daha geçen gün sana neler yaptığını unuttunmu?

Bu sefer Çağla abisine soruyordu "evettt abiğiciğğimm Aşık olduğun kızın isminin ilk ve son harfini söyleğğ"

Cellat bir 'siktir' çekip konuşmaya başladı bu sırada Sedat ve Çağla şimdi naneyi yedi gibi nidalarda da bulunmayı unutmuyorlardı.

Bense hızla cellattan gelecek cevabı bekliyordum. "A ve A" neyyyy a ve A mıı?

Y-yani bu nasıl oluyor ki aman bana ne ki ya dünyada A ve A harflerini kapsayan isim sadece bende mi var? Yok bende yok ki..

***
Aradan yarım tam 2 saat geçmişti kendimizi oyuna öylece kaptırmıştık ki zamanın nasıl geçtiğini farkına dahi varmamıştık.

Oyunun Enderun noktalarında bile kahkahalar ve gülüşlerimiz bize eşlik etmeyi unutmuyorlardı. Bu kahkaha nidası hem bana hem de diğerlerine çok iyi geldiğine emindim.

Yani en azından biraz kafamı dağıtmıştım hep evde yalnız kalacağım diye bir şey yoktu ki canım.

"Ayy karnım acıktı benim" diyen Çağlaya göz ucuyla baktım. Saat akşam 6'ya geliyordu fakat karnımda hiçbir boşluk hissetmiyordum.

Yani acıkmamıştım. "Sedat saat kaç?"dedi Cellat sert ve bariton sesiyle. Sanki telefonun yok da çocuğa soruyorsun malak.

"7'ye geliyor abi" abi mi? Arkadaş değiller mi bunlar abi ne alaka???

"Abiciğim Bizim çıkmamız lazım dikkat edin kendinize" dikkat edin kendinize dediği kısmı hem benimle göz teması kurarak hem de bastırarak söylemişti.

Gerçekten otistik olduğuna şu anda inanıyordum. Cellat ve Sedat çıktıktan sonra evde sadece ben ve Çağla kalmıştık.

"Ayy gel pizza söyliyekmi?" Dedi Çağla ama yaağ pizzada çok doğaçlama geliyordu artık. Çağla'ya karşı olumsuz anlamda başımı salladım.

"Kızım ne pizzası ya? Boşver susuhi söyleyeyim haa ne dersinn?" Dedim nedense sushi dediğide çağlanın ağzı 122 derecede açılmıştı.

Ay acaba yanlış bir şey mi söyledim de bu kızın ağzı yine açıldı? "Aşko yanlış bir şey mi söyledin ne oldu ya?" Dedim onun ağzının niye açıldığını öğrenebilmek amaçlı.