ACI MEKTUP

14 1 5
                                    

28/12/2004
" anneeee" diye bağırdı pencereden bakarken ,Dilhun. " efendim kızım" diye Umay' da bağırdı. " Anne kooş"diye ciyakladı Dilhun." DİLHUN" diye merkalı bir sesle koşa koşa dilhunun yanına geldi ." Kızım ne diye bağırıyorsun yüreğimi hoplattın " diye azarladı kızını Umay. Dilhun pencereden aşağıya bakarken " anne bak lojmana yeni birisi geldi. Bunlar Leyla teyzegil mii?" Diye sordu merakla. Anneside aynı şekilde hemen pencerenin yanına gitti. Aşağıda gördüğü sima ile gözlerinin dolması aynı vakitte oldu. " evet kzım Leyla teyzengil" dedi fakat geçmişin anıları yüklendi bir anda Leyla'nın aklına. Dudağında buruk bir tebessüm,gözünde her an akacak yaşla beraber kızını da alıp aceleyle aşağıya indi

Kapıdan çıktığı an Leyla da Umay'ı gördü." Leyla" dedi diyerek can dostuna koştu Umay. Leyla kollarını açıp Umayı göğsüne çekti. Yine her an ayrılmanın korkusu vardı bu iki arkadaşın yüreğinde. Leyla, Umay'ı iöin sokmak ister gibi sıkıca sarılıyordu. Umay ise tutamadığı gözyaşlarını akıtıyordı." Umay,vakit geçtikçe daha da güzelleşmişsin" dedi Leyla geri çekilerek. Onun da gözleri dolmuştu fakat arkadaşının göz yaşlarını sildi." Sen beni de sollamışsın Leylim" . Dilhun bu yaşananları boş gözlerle izliyordu . Ne gerek vardı yani şimdi böyle bir duygusallığı. Saçmaydı

Leyla'nın gözleri Dilhuna takıldı. Annesinin tıpkısının aynısıydı." Merhaba, sende dilhun olmalısın. Ben Leyla ,Dilhuncuğum" dedi çok sıcak bir sesle. Dilhun bu rahatlatıcı sese kayıtsız kalamadı." Evet, ben Dilhun. Annem sizden çok bahsetti. Siz dostmuşsunuz".Leyla bu tatlı kıza sadece bakmakla yetinemedi ve hemen kucağına aldı, sarıldı.

" Bundan sonra çok fazla görüşeceğiz Dilhun" dedi Leyla. Dilhun gülümsemekle yetindi." Annem sizin biy oğlunuzun olduğunu söyledi. Hani neyde? Kendisiylede tanışmak istiyoyum" dedi büyük bir sabırsızlıkla Dilhun.Leyla arkasına baktı . Arabanın içinde somurtan çocuğu görünce büyük bir " of " çekti. Arabanın yanına ilerleyip kapısını açtı." Gökalp , hadi oğlum Umay teyzen ve küçük kızı Dilhunla tanış" . Gökalp tamam anlamında başını sallayıp arabadan indi. Umayın yanına ilerleyip elini uzattı "ben Gökalp" dedi 8 yaşında olmasına rağmen resmi bir sesle. Umay Gökalpi bozmadan elini sıktı" merhaba Gökalp. Ben Umay" dedi ve geri çekildi. Arkasındaki küçük kızı gösterdi." Ve kızım Dilhun"

Gökalp Ankarayı bırakıp Hakkariye taşındıkları için ailesine oldukça kızgındı. Oradaki okulu, arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalmıştı. Morali baya bozuktu. Ta ki Dilhun adındaki küçük kızı görene dek. Gökalpin bi anda çatık kaşları düzeldi,gözlerinde hayranlık duygusu yer aldı. Bu kız çocuk olmasına rağmen çok güzeldi. Normalde çocuklarda güzellik olmazdı, tatlılık olurdu. Fakat Gökalp'in gözünde Dilhunun her şeyi vardı .Güzzellik,şirinlik. Dilhun kocaman bir tebessüm etti ve Gökalpe elini uzattı." Ben Dilhun" dedi resmi çıkarmaya çalışan sesiyle." Bende Gökalp" diyerek Dilhunun elini sıktı bu hissettiği şeylerin ne olduğunu anlamaya çalışan çocuk.

" Eşyalarınız taşınana kadar bize çıkalım zaten karşı dairemize taşınacaksınız oradan takip edersiniz eşyaları" diye bir öneri sundu Umay. Leyla bu öneriyi hemen kabul etmişti çünkü kız kardeşinden farkı olmayan bu kadınla konuşacak çok şeyleri vardı. Tam binaya yönelirken Dilhun Gökalpin elini tuttu ve " hadi bize çıkalım Göku sana odamı göstereceğim." Diyerek binaya koşmaya başladı. Gökalp ne kadar " benim adım göku değil Gökalp" desede artık bu inatçı kızın dilinde Göku olarak kalacaktı.Fakat gökunun dilindede Dilhun hep kelebek olarak kalacaktı. Günler su gibi akıp geçti artık Gökalp ve Dilhun birbirlerine bağlandılar. Aynı şekilde Akkurt ve  Canhıraş aile bireyleride kendi aralarındaki zedelenmiş bağı daha güçlü bir hale getirdiler

                                              🦋🦋🦋
28/12/2006
Mektupu algılamaya başladığımdan beri gözlerimden yaşlar hiç eksik olmuyordu ve sadece ağlayarak çığlık atıyordum. Annem acele ile mektupu elimden almış ve okumaya başlamıştı.

CANHIRAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin