~Şimdiki zaman~
Tüm aile bilgisayarın başına oturmuş tam olarak 5 dakikadır açılmaya çalışan siteye bakıyorduk...
Evet o beklenen gün gelmişti. Bugün tainimin nereye çıktığı açıklanmıştı.
Tain sıralamasında ilk sıraya Hakkari'yi yazmıştım. Ne kadar annemgile " İzmir'i yazdım" desemde. Bütün olacakları göz ardı etmiş ve ilk sıraya Hakkari Acil'i yazmıştım.
Duyduğuma göre sınır illerde askerlerin ilaç yazma gibi küçük durumları olsa bile hemen acile geliyorlarmış. Evet, aslında askeriyede sağlık bölümü var fakat asker çok olduğu için yetmiyormuş. Bunu duyduğum anda zaten nereyi yazacağım belliydi. Babam gibi askerleri yaşatmak, onların da çocuklarını yetim bırakmamak için gerekirse canımı ortaya koyacaktım.
Alperen tam " of ne zaman açılacak bu zıkkım?" Diye sormuştu ki site açıldı. Ekrana baktığımda tainimin nereye çıktığını bulmaya çalışıyordum ki mause'nin üstündeki elimi kenara atan ve mause'yi eline alan,bir taraftan da " salak tain en altta yazar" diyen Alperen'i duydum. Haklıydı tainler sayfanın en alt kısmında yazardı. Beynim durmuş durumdayken bunu bile algılayamıyordum. Alperen, sayfayı alt tarafa sürükledi ve en sonunda beklenen görüntü geldi.
Okuduklarımla içimde bin bir duygu patlaması hissettim. Korku,sevinç,hüzün,endişe. Bütün duyguların bir araya gelmesiyle yapabildiğim tek şey ağzım açık bir şekilde ekrana bakmaktı.
Tain yeri: Hakkari Acil Devlet Hastanesi
Annem durumu yeni algılamış olmalı ki."Hayır,hayır,hayır" diye sayıklamaya başladı. Korktuğum şey başıma gelmişti. Annem beni göndermek istemeyecek, bana zor zamanlar yaşatacaktı.
Bütün aileden çıt çıkmıyordu. En sonunda sessizliği bozan ise Halam oldu "nerede yazıyor bu zıkkım? Ay yoksa benim gözler de mi gitti?". Şapşal şey seni. Alperen halama ekranın en altını gösterdi. Halamdan ise aynı saniyede " abboovv" diye bir feryat döküldü. Kafamı anneme çevirdiğimde hala ekrana bakıyordu." Anne" dedim bir tepki vermesini bekleyerek. Babaannemden ise " ismail benim tansiyonum düştü. Eve çıkalım. Hadi Aysun,sende" dedi ve gittiler. Bizim uzun konuşaca konularımız vardı çünkü.
" anne" dedi bu sefer Alperen. Annem ise yeni yeni bizi duymaya başlamış gibi kafasını hemem bana çevirdi." Hayır,hayır,hayır". Dejavu yaşıyormuş gibi hissediyordum.
Aynı yıllar önce benimde annem böyle dediğim gibi...
"Hayır dilhun, oraya gitmeyeceksin!" Bir anda böyle bir yükselme beklemediğim için korkmuştum. Annem bi anda yükseldiği için ayağa kalkmıştı bende karşısınıa dikildim." Gideceğim anne. Gideceğim ve orada görevimi en başarılı hâlde yapacağım" dedim annemin aksine sakin bir tonla." Hiç bir yere gitmiyorsun hele hele Hakkariye ölsem de sen, göndermem. Bizim oradan çıkışımızı sen biliyorsun. Yanımda hiç kimse yoktu,Dilhun. Sen vardın. Her şeyi sen gördün." Annemin korkularını anlahabiliyordum fakat şuan böyle tepki vermesi saçmaydı.
"Anne senin kızının yanında durup, ona destek çıkman gerekirken bunlarda neyin nesi?" Dedim. Artık sinirleniyordum."Sınıra gitmiyorsun. Bu kadar!" Annemi kırmak istemiyordum ama benim düşüncelerim bambaşkaydı." Ben oraya gidicem. Oradaki şehit askerleri kurtaracağım anne. Yıllar önce bizim babamıza yapılmayanları ben şimdi o şehit çocukları yetim kalmasın, şehit yârenleri bir ömür boyunca yanlız kalmasın diye yapacağım. Gerekirse canımı veririm ama artık bizim gibi çocukların, senin gibi annelerin yanlız kalmasını istemiyorum anne" başlarda gür ve kararlı çıkan sesim sonlara doğru kısılmış ve hüzünlenmişti.
