Barut Kokusu

18. Bölüm

Bölüm Şarkıları
Pinhana- Hele Bi Gel
Gülşen-Be Adam
Adamlar-Sarılırım Birine

İyi, Keyifli Okumalar Ballarım

"Bir daha bensiz göreve giderseniz yemin ederim gebertirim sizi" diye çıkıştım. Herkes kafası önünde tankın yerini ezberlerken Demir kafasını kaldırdı. "Tamam kızım ya, ne yapmamızı bekliyordun hem, seni elinde kınayla göreve mi çağırsaydık?" diye sordu.

Sinirle kına olan elimi kaldırdım. "Bak geliniyormuş dimi Toprak" Sinirle iç çekip devam ettim "Ulan ben gelmeseydim ölüyordun be, adam beynini dağıtıyordu" diye bağırdım. O ise sessiz kalma hakkını kullanmıştı.

Yarım Saat Önce

Demir'lerin göreve gittiğini öğrendiğim anda sadece bindallımı çıkarıp bulundukları yere gelmiştim. Kısa bir zaman zarfı içerisinde etrafı incelemiş, açık olan bir kapı görmüştüm. Kapıya yaklaştıkça bizim timi ve tanımadığım bir adam gördüm. 

Teröristin Demir'i rehin adlığını görünce alim ayağıma dolaşmıştı. İçeride ki konuşmaları duyunca da Demir'i vurmak istediğini anlamıştım. Sessiz adımlarla yaklaşıp adamın tam arkasında durmuştum. 

Akgün'ün çıkışmasıyla hiç düşünmeden tetiğe basmıştım. Tamda kafasından vurulmuştu. Tim aniden "KOMUTANIM" diye bağırmasıyla kulaklarım tırmalanmıştı. Demir kafasında olan silahı hissetmeyince elini kafasına götürdü. "Lan yaşıyorum ya ben" diye bağırdı.

Kafasına bir şaplak atıp "Yaşıyorsun tabi" diye bağırdım. Silahı yere fırlatıp "Ulan siz salak mısınız, bana niye haber vermiyorsunuz?"

Bayram yüzümde duran makyajı görünce kıkırdamıştı. Yumruğumu sıkıp ona doğrulttum "Gülme, gülme valla ümüğümüzü sıkarım"

Bayram ciddileşip "Emredersiniz komutanım" dedi. Demir başımdaki kaskı nazikçe çıkarıp "Sen saçını da bozmamışsın" dedi şaşırmış şekilde.

Kaskımı elinden alıp "Kusura bakmayın Demir bey, sizin ve çok akıllı timinizin canını düşünürken saçımı açmakla uğraşamadım."

...

Demir'in ayağına vurup "Sen nikahtan önce ölseydin var ya... Çıkartır o mezardan kurşuna dizerdim" diye söylendim. "Güzelim, ne yapabilirim. Kendimiz hallederiz diye düşünmüştük" deyip time baktı tehditkar şekilde "Dimi tim" 

Herkes kafa sallayıp "Haklı komutanım" dedi. 

&

Kuaförde üstümde gelinliğimle Demir'in beni almasını bekliyordum. Annem ve Berfin vardı yanımda. İkisi de daha önce görmediğim bir şekilde süslü giyinmişti. Bakışlarımı annemden kaçırmaya çalışıyordum, bakışsak ağlayacak gibi duruyordu. 

Tam telefonumu elime alıp Demir'i arayacakken korna sesleri gelmeye başladı. Kuaför kadın "Senin ki geldi sanırım" diyerek koşar adımlarla kapıya çıktı. Garip bir heyecan vardı üzerimde. 

Aynadan son kez üzerimde olan gelinliğe baktım. Omuz kısmımda olan kolları, göğüs hizamın aşağısına doğru inen bir dekoltesi vardı. İstediğim gibi fazlasıyla kabarıktı. Her kızın düşündüğü bu gelinlik modeli benim aklımın ucundan bile geçmemişti bu zamana kadar. Demir her ne kadar bu gelinliği almam için dirense de benim lafımın üstüne çıkamamıştı.

Kuaför abla yanıma gelip "Geldi seninki alıyoruz içeriye" dedi. Kafamı tamam anlamında salladım. Ardından Demir girdi içeriye, takım elbisesini daha önce görmeme rağmen üstünde görmemiş olmam şok olmamı sağlamıştı. Siyah bir ceket, altında ise beyaz bir gömlek vardı. Kravat yerine papyon tercih etmiş olması ise ayrı garip.