Barut Kokusu

2. Bölüm

Dinlerken ve okurken ulumayın sakın :)

İyi Okumalar

Askıya astığım kamuflaj pantolonumu alıp giydim, üstüme ise vucuduma tamamen yapışan siyah bir badi giydim. Siyah saçlarımı açıp geriye attım.Daha sonra telefonumu alıp odadan çıktım.

Koridor boyunca her saniye ilerlediğimde tüm askerler bana bakıyor gibiydi. Ama gerçektende öyleydi. Daha sonra ise aralarında konuşan iki gence kulak misafiri oldum "Oğlum kadın Kıdemli üsteğmenmiş, hemde Demir komutanın timindeymiş" dediklerinde duraksadım.

Hızla geriye adım attım, çocuğu elimle gösterip " Sen kimsin?" diye sordum. Çocuk hazır ol pozisyonuna geçip "Mehmet Çakır Manisa. Emret komutanim!" dediğinde hiç ciddiyetimi bozmadan "Kıdemli Üsteğmen değil, Üsteğmen. Hem salakmısınız bir timde 2 Kıdemli üsteğmen niye olsun?" diye sordum. 

Çocuk hazır ol vaziyetini bozmadan "Bilmiyorum komutanım" dedi. İşaret parmağımı kaldırıp "Bir dahada yalan yanlış şeyler yaydığını duymayayım. Yakarım çıranızı" diyip ilerlerken "Komutanım rahat demediniz, böylemi kalayım?" dediğinde güldüm."Kal biraz sen böyle ya"Hızla Berfinin tarif ettiği yöne ilerledim. Bir çardakta oturan topluluk gördüm. Berfininde aralarında bulunduğunu görünce hızlandım. Vardığımda hepsi zaten toplanmışlardı. Demirde oradaydı.

Demir benden üst rütbede olduğu için orda bana selam vermelerine gerek olmadığını düşündüm. Demirin bir anda alnında damar belirdi 

"OĞLUM ÜSTEĞMENİNİZ GELDİ SELAM VERSENIZE" diye bağırdı,ben bile yerimden hoplayacaktım az kalsın.

Ama ciddiyetimi bozmadım, herkesin ayakları birbirine dolaşmıştı. "Rahat" dedim ifadesiz suratımla, Berfinin yanına oturup "Çok lafa gerek yok. Ben Beste, 27 yaşındayım. İlk doğu görevim değil" derken Demire bakıyordum. "Ben teğmen Pamir" dedi adam. Gençti, belkide bende büyüktü. Esmerdi, saçları alnına düşüyordu. Arada onlari arkaya atmak için eliyle geriye ittiriyordu.

Tüm timle tanışmıştım, peki bizim tim kimdi?

Çimen Timi

Kıdemli Üsteğmen Demir Çevik

Üsteğmen Beste Eraslan

Teğmen Pamir Alaz Tekin

Astsubay Başçavuş Berfin Biçer

Astsubay Başçavuş Ali Bulut

Hepsi gençti ama benden büyüktüler. Ama Ali ile aynı yaşta duruyorduk. Onaylarcasına kafa salladıktan sonra Demire döndüm "Evet komutanım görev diyorduk" dedim." Mağaradalarmış her şey hazır bize sadece onları almak düşüyor" dedi, daha sonra "Kaç kişiler" dedim.

"3 hepsi erkek, görelim bakalım marifetlerinizi" diyerek bana baktı. Tek kaşımı öylemi dercesine kaldırıp "Peki yarım saate çıkarız o zaman" diyerek masadan kalktım.

Arkama bakmadan ilerlerken Demirin arkamdan geldiğini hissettim. Koridora çıktığımızda "Ben kalkın demeden masadan kalkmayacaksın" dediğinde aniden bir asker sağ omzuma sertçe çarptı. Acıyla beraber aniden "Ahh" diye bağırdım. Daha sonra askere dönüp "Önüne baksana oğlum" diyerek bağırdım.

"Ç-çok özür dilerim komutanım" dedi sesi titrercesine. "Özür dileme, hata yapma" diyd kükredim. Demir kolumdan tutup kendine çevirdi beni "Biri omzuna çarptı diye mi bu kadar şamata?" diyerek güldü. Dolu gözlerimle göz devirdim, hızla yatakhaneye yöneldim.Yatakhaneye girdiğimde hızla kapıyı çarptım, o kadar sert bir ses çıkmıştıki ses kulaklarımi tırmalamıştı.