Sare: Seni üzmedim değil mi?(19.17)
Sare: İyi misin?(21.20)
Sare: Özür dilerim.(21.25)
Sare: Tanem?(23.22)
Ben: Ne istiyorsun?(23.30)
Sare: Şükürler olsun.(23.30)
Sare: Mesajlarıma neden cevap vermiyorsun?
Sare: Seni merak ettim.
Aynadan ağlamaktan kızarmış gözlerime bakıp histerik bir şekilde güldüm.
Ben: Neden merak ettin?
Ben: Önce karşılık verip sonra ittirmesini biliyorsun.
Ben: Sonra da gidip herkese heteroyum de.
Ben: Sahi, bu yaşadıklarından sonra hâla
Ben: Hetero musun?
Ben: Bir şeyler söyle ve beni inandır lütfen.
Ben: Çok ihtiyacım var.
Sare: Tanem, sakin ol.
Sare: İyi değilsin, biliyorum.
Sare: Yanına geleyim mi?
Ben: Hetero değilim de bana sadece.
Sare: Olmayan bir şeyi nasıl söyleyebilirim?
Ben: Olan şeyleri kolayca inkar edebiliyorsun.
Ben: Olmayan şeyleri söylemek çok koymaz bence.
Sare: Tanem, senin kafan yerinde değil.
Sare: Bırak yanına geleyim.
Ben: Söylemen gereken iki kelime.
Sare: Sen beni anlamıyorsun herhâlde.
Sare: Heteroseksüelim, heteroyum!
Sare: İstesem de sana aşık olamam.
Ben: Anlıyorum da
Ben: Bunun konumuzla ne alakası var?
Sare: Allah'ım sana geliyorum!
Duvara yaslanıp kendimi aşağıya doğru bıraktım.
Ben: Gel bebeğim beklerim.
Sare: Ben ne günah işledim de sen bu beyinsizi başıma verdin?
Sare: Geliyorum, aptal!
Şu hâle bak! Kendisi de öptü, ben mi aptal oluyorum? Zaten beni ittirmesinden sonra eve gelmiştim. Saatlerdir deli gibi ağlıyordum. Sarhoş değildim ama deliydim. Kafamı duvara yaslayıp gözlerimi yumdum. Omuzuma uzanan saçlarım birbirine girmiş, üstüm başım düzgün değildi. Ama umurumda da değildi. Odamdaki banyodaydım ve banyonun ardına kadar açık kapısının yanında oturuyordum. Boşlukta gibiydim, kendimi hissetmiyordum, hissedemiyordum.
Kapı sesi duymamla daldığım uykudan sıçrayarak uyandım. Oturduğum yerde uyumuşum, saat kaçtı ki?
Ben hayatı sorgularken kapının yanında bir silüet belirdi. Yorgun bakışlarımı kaldırıp ona baktım, ondan başkası olamazdı zaten. Bir süre yüzünü inceledim, yaklaşık 4 saat önceki görünüşünden bir farkı yoktu. Kafamı tekrar önüme indirdim. Sare yanıma gelip dizlerinin üzerine eğildi."Özür dilerim,"dediğini duydum ama uzun süre konuşmaya devam etmedi. Gözlerim kapanıyordu, ne olduğunu pek sorgulamayacaktım. Aniden kolumdan tutup çekiştirdi beni. Henüz kapalı olan gözlerime rağmen"Ne var ya?"diye mırıldandım.
"Kalk yatağına yat, burada mı uyuyacaksın?"
"Uyuyacağım,"diye mırıldandım. O ise kolumu dürtmeye devam etti.
"Tanem, kalksana ya!"Sayılmayacak kadar fazla, beni bu şekilde çağırdı. Sonunda oflayıp ayağa kalkmaya çalıştım ama sadece çalışmamla sınırlı kaldı. Başım felaket ağrıyordu. Kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı.
"Kalk, ben götürürüm."Kolumu ellerinden kurtarıp ayağa kalktım. Başımın dönmesine fırsat olmadan yatağıma yatıp yorganı kafama çektim.
"Tanem böyle yapma, ben seni seviyorum."
"Hıhı,"diyip yarım kalan uykuma yeniden dalmaya çalıştım. Gözlerim yanıyor, başım zonkluyordu ama uyumak istiyordum. Belki beni bu lanet hayatımdan bir an olsun uzaklaştırabilirdi.
"Neyse, uyandığın zaman konuşuruz."Cevap vermeyip odamdan çıkmasını bekledim. Kapı sesini duyduğum an yorganın altından çıktım. Hava sıcaktı, sadece tripli olduğum için kafama çekmiştim. Daha birkaç dakika geçmeden odamın kapısı tıklatıldı."Gel,"diye mırıldanıp gözlerimi kapattım. Birkaç saniye sonra odamın kapısı açıldı ve Dima'nın sesi duyuldu.
"Biraz konuşabilir miyiz?"Gözlerimi açıp uyuşuk hareketlerle yatakta doğruldum. Dima yanıma gelip yatağımın ucuna oturdu.
"Ne oldu Tatyana? Anlat."Bana Tatyana demesi sinirlerimi bozuyordu sadece.
"Neyi anlatayım? Ayrıca benim adım Tatyana değil."Kafasını iki yana sallayıp elimi tuttu.
"Hayır, senin adın Tatyana."Uzun sayılabilecek bir süre yüzüne baktım. O da sesini çıkarmadı.
"Benim adım Tanem. Herkes öyle diyor. Sen de öyle de."
"Öyle diyorsan. Sare ile sana ne oldu? Kavga mı ettiniz?"Kendimi fazlasıyla yorgun hissediyordum. Bir de bu konu tekrar açılınca dünya üzerinden tamamen silinmek istedim.
"Hiçbir şey, bir şey yok."
"Saatlerdir odandan çıkmıyorsun Tanem. Normalde Sare gelince saatlerce odandan çıkmazsınız. Şimdi gelmesiyle gitmesi bir oldu. Bir şey olmuş."Bravo Dima. Dedektif olmayı düşündün mü hiç?
"Ben, ona kendisini sevdiğimi söyledim."
Söylemedin, dudaklarına yapıştın.
Dima kaşlarını kaldırarak sordu"Pek karşılık alamamışsın sanki,"diye. Gerçekten de tam bir dedektif gibiydi. Beni konuşturmasını iyi biliyordu.
"Sorun da bu. Karşılık verdiği hâlde beni sevmediğini söylüyor."
Hass...
"Ne? Nasıl? Bir dakika kafam karıştı. O nasıl oluyor?"
Biliyorum, söylememem gerekiyordu.
"Onu öptüm Dima. Bana kızma, suçlu olan sadece o."Dima biraz garipser gibi oldu, sonra dudakları alayla iki yana kıvrıldı."Sen de hızlı çıktın."
"Ama ben sana yardım edeceğim. Eğer onun da seni sevmesini istiyorsan tabii. İstiyor musun?"
Omuzlarımı silkip dudaklarımı büzdüm. Anlam yüklenmesi gereken çok şey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hetero musun? | Texting
Teen Fiction*Yer yer argo kelimeler, yetişkin içerikli sahneler vardır. G×g kurgusudur rahatsız olanların okumaması rica edilir.* Sare: Sen beni anlamıyorsun herhâlde Sare: Heteroseksüelim, heteroyum! Sare: İstesemde sana aşık olamam Tanem: Anlıyorum da Tanem:...