İyi ki varsın Sare*_*

165 24 0
                                    

SARE

Mükemmel(!) geçen bir okul gününden sonra Tanem'in antrenmanına gelmiştim. Kafa dağıtmak ve açıkçası hayranlıkla izlediğim oyuncunun nasıl antrenman yaptığını görmek istiyordum. O da normal karşılamıştı zaten. Biraz önce beraber kınama cezası almıştık. Yakınlaştık galiba. Artık yakın arkadaşız, yani en azından ben öyle düşünüyorum.

Bir şey düşünmüştüm şu an durduk yere. Arkadaş olduğum kız hakkında bir şeyler bilmek istiyordum. Sorarsam yanlış anlayabilirdi. Yine de sormak istiyordum. Kararımı verdim, şu an giyinme odasındaydı. Çıkınca soracaktım.

Maçtan çıktıktan sonra bizim eve geçecektik. Ailelerimiz tanışmış ve annem akşam yemeğine davet etmiş. Ben bunu Tanem'den öğrendim. Annem, sorumsuz bir kadındı ve aksini yapmasını bekleyemezdim zaten.

Tanem'in buraya yaklaştığını görünce tebessüm ettim. O da gülümseyerek yanıma geldi ve yanımdaki boş yere oturdu. Sol bacağını kendisine doğru çekip ayakkabısını bağladı.

"Tanem,"diye seslendim. Bir an duraksayıp"Efendim,"dedi. Hadi ama zor bir şey yok. Sadece soracağım.

"Yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim?"Bu sefer diğer bacağını kendisine çekip bağcıklarını çözdü. Yine soğukluğundan ödün vermeyerek "Sorabilirsin," dedi.

"Lezbiyen misin?"diye sordum tek seferde. Bağcıklarını bağlayıp bacağını yere indirdi ve kafasını kaldırıp bana baktı. Yeşimleri ile göz göze geldim. Onunla konuşurken hangi duyguyu barındırdığını anlamam çok zor. Ne sesine yansıtıyor, ne yüzüne. Yine boş boş suratıma baktı. Tam tekrar konuşacaktım ki önüne dönüp"Evet,"dedi. Bir an şaşırdım. Defne'nin anlattıklarından sonra, bilmiyorum. Onun hakkındaki her şey, bana garip geliyor. Sanırım bu durumu hep yaşayacağım.

"Neden sordun?"diye sordu. Bana baktığını fark etmemiştim bile. Soğuk bakışlarının üzerimde olması, tuhaf hissettiriyordu. O böyle bakarken yalan söylemek zordu.

"Öylesine,"dedim omuz silkip. Tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki, geçen maç Tanem'in kucağına atlayan kız, Deren, ve sahada gördüğüm tanıdık bir sima yanımıza geldi.

"Neler duydum neler...Duyduklarım doğru mu?"Adını hatırlayamadığım kız hazırlanmış bir şekilde yanımıza gelmişti. Bugün giydikleri forma beyazdı.

Tanem ise birden yanıma oturan kıza baygın bakışlar atıp"Ne duydun ki?"diye sordu. Deren ise Tanem'in yanına oturdu. Omuzundan tutup bir kere sarstı onu. Tanem bu duruma alışkınmış gibi tepki vermedi. Deren heyecanla "Ece oynamıyormuş?"dedi detayları sorar gibi. Ki zaten detayları soruyordu.

"Evet,"dedi Tanem detaylara girmek istemediği belliydi. Sonra ayağa kalktı."Çalışma zamanı. Esin, gel."

İsminin Esin olduğunu öğrendiğim kız kalkıp spor salonunun diğer tarafına doğru ilerledi. Sonra topların olduğu sepeti çekip getirdi. Deren ayağa fırlarken Tanem'e doğru eğildim. O da bir şey söyleyeceğimi anlamış olmalı ki daha iyi duymak için eğildi.

"Bileğin acımıyor mu?"

"Çok değil."

"Maça nasıl çıkacaksın?"

"Ben solağım, pek sorun olmaz. Anıl Hoca'ya söylemezsem de sorun çıkmaz."Sağ elini alıp şişmiş mi diye baktım. Pek iyi görünmüyordu ama ona ne söylesem şu an tersini yapardı. O yüzden elini bırakıp"Dikkat et,"diye tembihledim. Kafasını sallayıp ayağa kalktı. Ben de bir süre Esin ve Tanem'i izledim. Onlar da az sonra sahaya geçtiler. Onları izledim uzun süre. Daha spor salonuna kimse gelmemişti. Daha çıkış saati gelmemişti. Aslına bakarsanız kenarda sıkılmıştım. Kalkıp sahaya doğru ilerledim. Az öncekini aksine sahayla muhatap olmuyorlardı. Esin ve Tanem karşılıklı oynuyorlardı. Deren ise sahte bir kırgınlıkla Tanem'e söyleniyordu.

"Karına, bana, bunu nasıl yapabildin? Ben her gün sen diye hayaller kurdum. Sensiz antrenmana gelmedim. Sensiz olan her saniye seni düşündüm. Sen ne yaptın? Beni Esin ile aldatıyorsun öyle mi? Aldatılıyorum şu an."Ona gülerek bakıyordum. Dalga geçtiğini bilmesem, inanacaktım yani.

"Tamam ya ne ağladın. Gel seninle yapacağım,"diyen Tanem ile Deren çığlık atıp Tanem'in kucağına zıpladı. Tanem ise zaten bunu bekliyormuş gibi beline kollarını koydu. Deren yanağına öpücükler kondururken ben yine gülüyordum onlara. Bu sefer Esin hayal kırıklığı ile bana döndü.

"Seninle yapalım mı?"Birkaç saniye suratına baksam da karşılıklı oynayıp oynayamayacağımızı sorduğunu anlamam uzun sürmemişti. Utangaç bir tavır takınarak"Ben mi? Pek anlamam ben ya."Esin o esnada sepetten voleybol topu alıp bana attı. Topu havada yakaladım.

"Hadi ama. İlla bir şeyler biliyorsundur."Kabullenip topu ona gönderdim. Pek beceremesem de, sonuçta bir şeyler biliyordum. Yaklaşık 10 dakika boyunca ben düşürdüm, o yeniden başladı. Sonunda durup konuştu."Yine de iyiydin. Bu kadarını beklememiştim."Edilen iltifatla bakışlarımı kaçırıp etrafa baktım. Tanem'in kayıtsız yüz ifadesi ile göz göze geldim. Ama hemen gözlerini çekti. Ben de gözlerimi çekip etrafa baktım. Birkaç kişi daha gelmişti. Hepsi takımdandı ve sahanın ortasında faha fazla durmak istemedim. Bu sefer sahaya yakın bir yere oturdum. Çok sürmeden Tanem gelip yanıma oturdu.

"Sıkıldın mı?"diye sordu ilgiyle. Ama benim aklımda başka bir şey vardı.

"Beni boşver. Bileğin nasıl?"Sağ elini kaldırıp bileğine baktı. Bence bu hâlde maça çıkmamalıydı. İki elini de kullanıyordu sonuçta."İyiyim,"demekle yetindi sadece. İyi olmadığını anlayabiliyordum.

"Maça çıkmak zorunda değilsin."

"Zorundayım. Anıl Hoca Ece ve bana güveniyordu. Ece olmadığına göre ben kalıyorum ortada. Takımın buna ihtiyacı var Sare. İnan bana."

"Sana zaten inanıyorum. İstersen her şeyi yapabileceğini bilyorum. Bu gücü sende hissediyorum Tanem. Ayrıca kendini takıma bunu borçluymuş gibi hissetme."

"Her kararımda kendimi suçlu hissediyorum. Maçı kaybedersek sadece benim suçum. Bunu yapmamalıydım, çok bencilim."

"Bencil değilsin Tanem. Bunu en iyi ben biliyorum. O kız seni rahatsız ediyordu ve bu cezaya ihtiyacı vardı. Kendini suçlayamazsın."

"Doğru olanı mı yaptığımı mı söylüyorsun?"

"Tabii ki doğru olanı yaptın. Sadece bunu daha erken yapabilirdin. Ama kendini suçlu hissetme bu konuda. İnsanların bir şeye hazır olması uzun sürebiliyor. Üzme kendini."

"İyi ki varsın Sare."

Hetero musun? | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin