Hetero musun? | Texting

Kınama Cezası?

Müdürün karşısında 5 kişi başımızı önümüze eğmiş, duruyorduk. Solumda Sare, sağımda Ece var. Yaşanmadan iki saniye önce bile ihtimal veremeyeceğim bir şey olmuştu.

Bir yandan bileğime buz tutuyor, bir yandan da babamın sinirli bakışlarına maruz kalıyordum. Hiç kimse konuşmuyordu. Birkaç kez Sare'nin omuzuma tutunduğuna denk geldim. Ama umursayabilecek durumda değildim. Bileğim çok kötüydü.

"Derdiniz ne? Neyi paylaşamadınız?"Ellerini arkasında birleştirmiş, etrafımızda dönüp duruyordu."Peki siz kızlar? Hadi bu üçüne alışığım, size ne oluyor? Yakışıyor mu size?"Sare ve banaydı bu sözler. Hayatımda belki de ilk kez kavga etmiştim. Kavga bile sayılmazdı belki de.

Babam bana dönüp"Kim ne yaptı bileğine?"diye sordu."Neden yaptı?"diye sormayı da ihmal etmedi. Başımı önüme eğdim, konuşmadım. O sırada Sare'nin sesini duydum."Konuşabilir miyim Melih Hocam?"Kafamı kaldırıp göz ucuyla babama baktım. Konuşmasını ister gibi kafasını salladı.

"Ece, Tanem'e zorla dokundu hocam. Aralarında ne yaşandığını bilmiyorum ama ben içeriye girdiğimde Tanem'in canını yakıyordu. Ben de olası bir kavga yüzünden Tanem'i korumak istedim. Sonra Kardelen beni çıkaracaktı tuvaletten. Ben de ittirdim. Sonra gelip kafamı duvara vurdu. Çete bunlar hocam, hâla kafam zonkluyor."Boğazını temizleyip devam etti."Sonra Ece ile aralarında bir şeyler oldu göremedim, gözüm karardı. Son gördüğüm şey Deniz'in Tanem'in bileğini çevirmesiydi."Olaylar anlattığı gibi gelişmişti. Ama bilmediği bir şey vardı ki, o da Ece'nin Sare'den uzak durmam konusunda beni uyarmasıydı.

"Tanem?"Başımı kaldırıp babama baktım. Doğruluğunu sorguluyordu galiba. Kafamda tarttım ne diyeceğimi. Ece okuldan atılabilirdi. İlk olayı değildi sonuçta. Ama voleybol takımımız ne olacaktı? Bir tarafım beni acımasız olmaya zorlarken diğer tarafım mantıklı düşünme taraftarıydı. Bencil olup sadece kendimi mi düşünmeliydim? Takımda ben de vardım. Sorun olmazdı aslında. Ama Ece'den sonsuza kadar kurtulabilirdim.

Sonsuza kadar?

Derin bir nefes aldım ve"Doğru söylüyor,"dedim. Sare hariç herkes şoke olurken devam ettim."Beni tehdit etti. Karşılık vermediğim için bana zorbalık yaptı. Bunca zaman okul takımını düşündüm, bencil olmamaya zorladım kendimi."Yerimde dikleşip devam ettim."Ama artık yeter. Sessiz kalmayacağım. Cezasını verebilirsiniz Melih Hocam."

"Bir dakika,"diyen Ece ile herkes ona döndü."Buna inanacaklarını mı düşünüyorsun? Ne iddia ediyorsun sen şimdi? Ben uzun zamandır herhangi bir kavgaya karışmadım. Benim gibi okulun takımına girmiş, oyunu konusunda olsun, dersleri konusunda olsun örnek olan bir öğrenciyi nasıl böyle kolay kolay kötüleyebiliyorsun?"Yine tepkisizce ona baktım. Ben hariç herkesin gördüğü Ece, anlattığı Ece'ydi işte. En azından uzun süredir ortaya çıkan bir suçu yoktu. Ama okuldaki herkes bilirdi, Ece'ye bulaşmaması gerektiğini.

Bundan sonra ne olacağı muammaydı. Her şey babama kalmıştı. O ise tek kaşını kaldırmış, bize bakıyordu.

💗

Kınama cezası. Neymiş efendim, ben Ece'nin saçlarını çekmişim. Ama şu an umurumda değildi. Sare hemen yanımdaydı ve omuzuma elini koymuş, beni teselli ediyordu.

"Kafan acıyor mu?"diye sordum konudan uzak bir şekilde. O ise"Başım dönüyor," dedi sadece.

"Özür dilerim, benim yüzümden başın belaya girdi."Kafasını hemen iki yana salladı."Saçmalama."

Ders zamanıydı ve biz koridordaydık. Hocalar kızabilirdi sınıflarımıza dönersek. O yüzden ders bitene kadar beklemeye karar verdik. Son ders zamanıydı ve bugün okuldan sonra maç vardı. Ece'ye uzaklaştırma cezası verilmişti ve önümüzdeki 3 maça çıkmayacaktı. Oynama şansım vardı ama antrenmanlara düzenli katılmamıştım. Anıl Hoca'dan azar işitebilirdim. Bunları bilerek spor salonuna doğru yürüdüm. Sare, bana benimle gelmeyi teklif etmişti. Ben de istediği kadar yanımda kalabileceğini söylemiştim. Bir anda aramız iyi olmaya başlamıştı. Şu durumda bile benden mutlusu yoktu.