H̸O̸R̸N̸Y̸ 𝙏𝙀𝘼𝘾𝙃𝙀𝙍~ʷᵒᵒˢᵃⁿ

32

san yeto edb yapma

seonghwa
şu düğün muhabbetine noldu
san?

san
şey gideceğim ben

seonghwa
tek başına napcan orada bende geliyorum seninle

hongjoong
noluyor lan
ne düğünü ne gitmeleri

san
heh geldi bizimki
hwa ben tek gidiyorum orada takılacak birini bulurum

~~~

(wooyoung-san)

san
yavrum neredesin

wooyoung
sevgilimle düğüne gidiyorum
hazırlanmadan mı geleyim

san
doğal hali daha güzel

wooyoung
yaaaa öyle deme ama ya
alışık olmadığım yerden vurma ya

san
seni bölmeyeyim ben
çabuk gel buraya
canım sıkılıyor

wooyoung
timamm ya
kısa sürede oradayım
😘

~~~

wooyoung'dan...

san erkenden düğün yerine geçmiş sabırsızlıktan beni bekliyordu. dakika başı telefonuma gelen bildirimler yüzünden makyajımı yapamıyordum. san ona ulaşamadım diye panikliyordu ama aslında ben makyajımı yapmak için uğraşıyordum.

yaptığım makyaj ağır değil ama ilk defa böyle bir ortamda bulunacağım için heyecan yapıyordum, ellerim titriyordu. sade makyajımı bitirdikten sonra beyaz gömleğimi giydim. altıma siyah kumaş pantolon ve son olarak da ceket giyip evden ayrıldım. 

düğünün olacağı sokağa geldiğimde sokağın başındaki yoğun araç trafiği dikkatimi çekti. sanki zincirleme kaza olmuş gibi ama kimse de umursamıyordu bu kargaşayı. hem merak hem de san'ın burada olduğuna güvenerek ilerledim, adımlarımın ilerlemesiyle şarkıya benzeye fakat şarkı olmayan daha çok dini ritüellerde kullanılan bir havası olan ses ile alana giriş yaptım. 

sokak sandalyeler ile doluydu sandalyelerin çoğu boştu ve etrafta insanlar koşuşturuyordu. başı bağlı altında bol kıyafetleri ile kadınlar hızlı adımlar atıyordu, erkekler de de omuzunda beyaz havlu ile oradan oraya gidiyordu. çok garip geldi bu ortam ama samimi bir havası da vardı. fazla etrafta dolaşmadan san'ı buldum ve yanına yerleştim.

ikimizde neredeyse aynı giyinmişiz. tek farkımız benim üstümde beyaz gömlek onun üzerinde siyah gömlek vardı. yanına oturduğum gibi beni süzmeye başlamıştı.

"hoşgeldin bebeğim" dedi, yanağıma ıslak bir öpücük bırakıp bakışlarını etrafa çevirdi. kimsenin bize bakmadığını görünce boynuma da öpücük bıraktı ve ayrıldı benden. "çok güzel olmuşsun"

"t-teşekkür ederim sende fena olmuşsun" utandığımdan bakışlarımı etrafıma çevirdim fakat san'ın yoğun bakışlarının üzerimde olduğunu hissediyordum. bakışlarını çekmesini beklerken beklenmedik el hareketi ile irkildim. 

büyük eli ile dizimden başlayıp yukarıya doğru yavaş yavaş çıkıyor, arada sıkarak titrememe neden oluyordu. bunları yaparken bakışları dudaklarım ile gözlerim arasında turluyordu.