8. BÖLÜM

276 12 1
                                    

Keyifli okumalar dilerim:)

♡♡♡


Yüzümün kızarmasıyla kollarından sıyrılıp tekrar mutfağa yöneldim. "Ama kahve önemli, sonuçta onca yoldan geldin, Yüzbaşı." hızla mutfağa girerken arkamdan geldiğini biliyordum.

Mutfağın kapısına yaslanmış beni izlerken "Utandın mı sen?" Diye sordu. Sesi eğlenir gibi çıkıyordu.

Kahveleri hazırlamaya başlarken  "Ne alaka ya, ben seni düşündüğümden şey ettim ." Diye sitemime devam ettim. Dolaptan iki bardak alıp kahveleri döktükten sonra yeniden salona doğru ilerledim.

Arkamdan gelirken kısık bir sesle "Kaç bakalım." dediğini duydum.

"Duyuyorum, Yüzbaşı" Salona girip elimdeki bardakları orta sehpanın üzerine bıraktıktan sonra koltuğa oturdum. Hemen iri cüssesiyle yanıma kurulmuştu.

"Evimi nasıl buldun?" Aklıma takılan soruyla ona doğru döndüm. Aramızda sadece bir kaç karış mesafe vardı ve bu bile kalbimin deli gibi atmasına yeterliydi.

"Zor olmadı." Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra kupayı tekrar sehpaya bıraktı.

"Beni araştırdıysan ismimi de biliyor olmalısın." İsmimi gizlememin özel bir nedeni yoktu ama yinede benden duysun istemiştim. Bununda özel olmasını istemiştim.

"Hayır, asker bir arkadaşa baktırdım, ismini hàlà bilmiyorum."  Kurduğu cümle nedensizce beni mutlu etmişti.

Daha fazla uzatmama gerek yoktu zaten. "İsmim-" Cümlemi yarıda kesen şey Yüzbaşının dudaklarıma kapanan dudaklarıydı. Kalbim deli gibi atarken sanki günlerdir bu ànı bekliyormuş gibi öpüyordu beni.

Kapanan gözlerimin ardından daha fazla beklemeden özlem dolu tutkulu öpüşüne karşılık verdim. Öpüşmemiz sert değildi aksine bu ànın tadını çıkarmak istiyormuş gibi yavaştık. Elini yüzüm yerleştirdikten
sonra dudaklarımızı ayırdı.

"Şimdi söyle, isimsiz kız."

                       ♡♡♡♡

İSİMSİZ KIZ +18/YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin