2 hafta sonra ;
Esen rüzgar saçlarımın , kirpiklerimin , ellerimin boğumlarının arasından geçip giderken önümde tüm güzelliğiyle duran denize dalmıştım. Gidemiyordum. Yeniden başlayamıyordum. Ne ara bağlanmıştım buraya , ona bilmiyorum.
Metin'i 2 haftadır hiç görmemiştim. Ama rüyalarım hiç dinmemişti. Aksine artıyordu. Gittikçe zayıflamıştım. Haftada 4 kez psikologdaydım fakat hiçbir işe yaramıyordu. Eve döndükten sonra yine aynı teraneydi. Odamın camından Metin'in odasına bakıyordum ama perdesi hep kapalıydı.
Bu yaşadıklarımın onunla bir ilgisi vardı biliyordum. Görsem soracaktım ona ama o kaçmayı tercih ediyordu. Neydi bunca yaşadığınız şey , neden böyle oluyordu. Anlayamıyordum. Tek isteğim normal bir hayat yaşamaktı.
Yanıma oturan kişiyle yanıma baktım. Mert iki haftadır olduğu gibi benimleydi yine. "Napıyosun fıstık." Dediğinde gülümsedim. "Denizi izliyorum." Dediğimde o deniz gözler geldi aklıma. Her gece sesini duyduğum , binlerce kez kağıtlarımı süsleyen ama göremediğim gözler. Mert de sessizce denizi izlemeye başladı.
Bir saatin sonunda Mert "Hadi gidelim abin merak eder." Dediğinde şu iki haftanın tek eğlencesi onlardı. "Aman hemen de sevdiceğini düşün." Dediğimde güldü. Biliyordum Mert abimi seviyordu abim de Mert'i seviyordu. Ama ikisi de birbirine açılamıyordu.
"Sus da gidelim." Dediğinde güldüm. Arabaya binip evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Her zaman yaptığım gibi kafamı kaldırıp Metin'in evine baktım. Sanki yer yarılmıştı da içine girmişti. Tam önüme dönerken onların kapısının açılmasıyla çarpan kalbimle tekrar kapıya baktım. Bir ümit onu görebilirim diye.
İçeriden Meriç'in çıkmasıyla omuzlarım düştü. Bana gülümseyip el salladığında ben de ona sahte bir gülümseme sunup el salladım. Arkasından çıkan kişiyi gördüğümde kalbim tekrar çarpmaya başladı. Sanki yeniden doğdum. Zayıflamıştı o da sakal uzatmıştı. Saçları dağılmıştı.
Üzgün mavileri gözlerime değdiğinde aydınlandı yüzü ama aklına ne geldiyse yeniden üzüldü. Ani duygu değişimlerini bile saniyelik görecek kadar derin bakıyordum. Bacaklarım benden izinsiz o tarafa doğru hareket ettiğinde dikkatle beni izliyordu. "Buğra abi naber ?" Diyen Meriç'le hipnozdan çıkmıştım resmen. "İyiyim senden naber ?" Dediğimde gülümsedi.
Bir şeyler söyledi ama tek odak noktam abisiydi. Metin "Hadi gidelim abim." Dediğinde panik yaptım. Konuşmak istiyordum onunla. "Konuşabilir miyiz ?" Dediğimde bana değdi gözleri "Konuşmamalıyız." Dediğinde kaşlarımı çattım. "Lütfen bu akşam bize gel." Dedim.
Gözlerime baktı ve Meriç'in elinden tutup gitti. Neden istemiyordu konuşmak. Ne konuşacağımı bilmiyordu ki. Kafamı önüme eğip bizim kapının önünde duran Mert'in yanına gittim. Bu iki haftada Metin'e olan bağlılığım artmıştı. Her gece rüyamda onun sesini duyuyordum belki de o yüzden bağlanmıştım bu kadar. Kabuslarımın sonunda o sakinleştiriyordu beni hep. Biliyor muydu bende yerinin böyle büyük olduğunu.
Eve girdiğimizde abim önce bana sarıldı. "Hoşgeldiniz." Deyip Mert'e sarıldığında bıyık altından güldüm. "Hoşbulduk." Diyen Mert'le onlar salona ilerledi. "Üstümü değiştirip gelicem." Dediğimde abim kafasını salladı. Odama gittiğimde içinde Arda'yı görmeyi beklemiyordum. "Arda senin burda ne işin var ?" Dediğimde içimdeki korkuyu dışarı vurmamaya çalıştım.
"Otur konuşalım." Dediğinde sanki Arda kendinde değil gibiydi. Yatağa geçip önüne oturduğumda derin bir nefes aldı. "Bu yaşadıklarının hepsi bir gün geçebilir. Sadece bir ikinci şansa ihtiyacınız var." Dediğinde kaşlarımı çattım. "Sen nerden biliyorsun ?" Dediğimde güldü. "Saf olma ve parçaları birleştir korkuyu bir kenara bırak artık." Dediğinde yüzümü ellerimle sıvazladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Şans (bxb)
FantasíaTanrı onlara ikinci bir şans vermişti. Kullanıp kullanamayacakları meçhuldü. Tek bildikleri birbirlerine duydukları kalp ağrısıydı.