Öpüşüme ilk başta şaşırsa da sonrasında anında dudaklarımda hakimiyeti ele almıştı. Sanki içimde büyük bir özlem vardı. Dudaklarının tadını önceden tatmışım ve şimdi yeniden tadıyor gibiydim. Büyük ihtimalle öyleydi zaten ama daha öpüşüp öpüşmediğimizi bile tam hatırlayamıyordum. Bu gerçeklikle bedenimi geri çektim."Ben hala tam olarak hatırlayamıyorum." Dediğimde kafasını iki yana salladı "Sorun değil güzelim. Zamanla olur yavaş yavaş." Dediğinde gülümsedim ve kafa salladım. "Evet öyle olur." Dedim. Dudakları şimdi daha ıslak ve kırmızı duruyordu. Artık daha öpülesi olmuştu. Hızla elime başka bir fotoğraf aldım.
Arkasına baktım hemen.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme , Lavinia.
Adını gizleyeceğim.
Sen de bilme Lavinia.-Özdemir Asaf
"Bunları ne zaman yazdın ?" Diye sordum. "Seni özlediğimde resimlerine baktım hep. Bakarken yazdım işte." Dediğinde gülümsedim. Başka bir resim aldım elime.
Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım.
Yokluğunda... Yağmur yağar , kar yağar
Günler kısalır , geceler uzar
On parmağımın üstüne on mum yaktım
Gece sefalarının gündüz yalnızlığıydım.- Ahmet Erham.
Okuduklarım git gide üzülmeme sebep olurken fotoğrafları geri koyup keseyi kapadım. Kafamı kaldırıp ona baktım. O kadar güzel bakıyordu ki yine. Kafamı uzatıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Neden doyamıyordum ona. Sürekli öpmek hiç ayrılmamak istiyordum.
Geri çekildiğimde gözleri kapalı gülümsüyordu. "Hayalsin diye o kadar korkuyorum ki. Gözlerimi açtığımda burda olmayacakmışsın gibi. Hiç açmak istemiyorum gözlerimi." Dediğinde yanaklarına ellerimi koydum. "Aç çünkü ben bir daha hiç gitmemek üzere burdayım." Dediğimde açtı.
Bir süre sadece gözlerimize baktık. Ne kadar oldu bilmiyorum ama üşüyen ellerim ve batan güneşle Metin boğazını temizledi. "Hasta olucaksın kesin. Hadi gidelim." Dediğinde kafamı salladım. Beraber bisiklete binip bizim evin yolunu tuttuk. İçim öyle bir huzurla kaplanmıştı ki hiç kimse bozamazdı bu güzel hissi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Şans (bxb)
FantasyTanrı onlara ikinci bir şans vermişti. Kullanıp kullanamayacakları meçhuldü. Tek bildikleri birbirlerine duydukları kalp ağrısıydı.