Arda ve Mert'le konuşmamın üstünden sadece 28 dakika geçmişti ama Metin ve Selim abi 28 dakikanın 28 dakikası da aralıksız birbirlerine laf sokmuşlardı. Susun diye bağırıp ikisini de dövmek istiyordum. Herkesin huzurunu kaçırmışlardı resmen. En sonunda abim "Yeter amk ya. Bır bır bır bir susmadınız." Diye bağırdığında susmuşlardı.Şimdi herkes normal bir şekilde sohbetine devam ediyordu. En son bunalma hissiyle kalkıp su içmeye gittim. Peşimden gelen Metin'le ona hiç bakmadan suyumu içtim. "Konuşalım mı güzelim ?" Dediğinde kafamı iki yana salladım. "Yalancılarla konuşmuyorum ben." Deyip yanından geçerken kolumu tuttu.
"Haklısın bebeğim. Ne düşündüğünü anlayabiliyorum ama beni dinlesen hak vericeksin bana." Dediğinde kaşlarımı çattım. "İstemiyorum ki sana hak vermek. Ben doğruyum zaten." Dediğimde saçlarını karıştırdı. "Hiç beklediğim bir cevap değildi." Dediğinde gülücekken son anda gülmemi tuttum.
"Koltukta yatarsın bugün." Dediğimde güldü. "Yap bakalım nazını onu da çekeriz." Dediğinde içeri geri gittim. Yani bu kadarcık tribi de hak ediyor kusura bakmasın. Bu sefer gidip abimin önüne yere oturdum. Burası daha keyifliydi. Metin'in koltuğa oturmasını beklerken yanıma oturmasıyla ona döndüm. "Koltuğa otursana ne güzel yer var." Dediğimde kafasını iki yana salladı.
"Benim yerim senin yanın." Dediğinde ısırmak istedim onu. Omzumu silkeleyip önüme döndüğümde güldüğünü duydum. Selim abi kaşlarını çatmış ikimize bakıyordu. Bu adamın da derdi neyse manyak mı ne.
Saat geç olduğunda herkes eve gitmek için ayaklanmıştı. Tek tek evden çıkarlarken Arda'ya sarılıp diğerlerine görüşürüz dedim. Mert ve Metin burda kalacaktı tabi. Selim abi bağcığını bağlayıp kafasını kaldırdı. "Sen gitmiyor musun Metin." Dediğinde Metin "Yok ben bugün güzelimleyim." Deyip elini omzuma attı.
O elini iterdim de sırf şu kıl kuyruk için bir şey yapmıyordum. Başını aşağı yukarı salladı. "İyi geceler." Deyip gitti hızlıca. Metin'e baktığımda yüzünde zaferle taçlanmış bir gülümseme vardı. Kaşlarımı çatıp elini ittim. Odama ilerlerken arkamdan şarkı söyleyerek geliyordu. "Seviyorsun sen de hala saklama gözlerin ele veriyor seni seviyorsun."
Odama girdiğimizde gülümsüyordum. Ona dönerken gülümsememi durdurdum. "Tabiki benle yatmıcaksın Metin. Bu da cezan olsun." Deyip yastık ve battaniye attım yere. "En azından aynı odadayız." Dediğinde gülesim gelmişti haline.
Yatağa yattığımda oflayarak yere yattı. "Işığı kim kapatıcak." Dediğinde yatağımın yanındaki düğmeye basıp ışığı kapadım. Ofladığında gülümsedim. Nerdeyse neden trip attığımı unutucaktım. O derece keyiflendim. Bir süre yatakta dönüp durdum çünkü Metin sürekli ofluyordu.
"Of ben de yaşlı bir adamım belim de tutulur sabaha." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. "Hiçbir şey olmaz taş gibi çocuksun." Dediğimde kırdığım potu fark etmem biraz zamanımı aldı. Elimle ağzımı kapadım. Kafasını kaldırıp bana öpücük attı. "Öyle miyim ?" Dediğinde kafamı iki yana salladım görmese bile. "Sus Metin iyi geceler." Deyip arkamı döndüm ona. Güldü. "İyi geceler benim güzel yüzlüm." Dediğinde gülümsedim ve uykuya daldım.
Gözlerimi açtığımda dünyaya dönmeyi bekledim birkaç saniye. Kafamı kaldırdığımda Metin bir kolunu yatağa atmış elimi tutuyordu. Birkaç fotoğraf çektim ve bu haline gülümsedim. Kıyamıyordum da pisliğe ama ilk önce ertelediğimiz ve konuşmamız gereken konular vardı. "Metin." Diye seslendim kısık bir sesle. "Hı." Dediğinde elini okşadım. "Kalk yatağa yat." Dediğimde gözlerini açtı. "Kıyamadın mı ?" Dediğinde gülümsedim.
Elinden çektiğimde ayağa kalkıp yatağa yattı. O yattığında ben kalktım. Kaşlarını çattı. "Nereye ?" Dediğinde "Ben uyandım sen yatıyorsan yat." Deyip banyoya ilerledim. Uyandığında ayrı bir tatlı oluyordu. Elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıkıp odama gittim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Şans (bxb)
FantasíaTanrı onlara ikinci bir şans vermişti. Kullanıp kullanamayacakları meçhuldü. Tek bildikleri birbirlerine duydukları kalp ağrısıydı.