5

119 8 0
                                        


İnsanlar hep dönüyor muydu ? Bugüne özel mi dönmek istemişlerdi acaba ? A neden a'ydı da b değildi. Dünya yuvarlakken biz niye uçmuyorduk ? "Sana içiren aklımı sikiyim. Abini sinir edelim dedik ama ben de sinir olayım demedim." Diye söylenen arkadaşıma baktım. Beni dans pistinden masaya götürüyordu ? Ama ben dans etmek istiyorum ki. "Bııııırak ben dans ediceeeem." Diyip ondan kurtuldum.

"Ay aklımı sikiyim." Diye söylenen arkadaşımı dinlemeden dans etmeye devam ettim. Nasıl hareket ettiğimi hiç bilmiyordum. Kolum nasıl çalışıyor acaba ? Belimde hissettiğim ellerle kafamı kaldırdım. Hiç görmediğim biri beni tutuyordu. "Beni niye tutuyosun sen bey." Dedim elimi kaldırıp. Korkutucu olduğumu düşünürken adamın yüzüme gülüp "Çok tatlısın." Demesiyle kaşlarımı çattım.

Sonra karşımdaki adamdan birinin arkasına çekildim. Sırtı yakışıklıydı ama he. Az önce karşımdaki adamın yere serilmesiyle gözlerimi bana dönen sinirli mavilere çevirdim. Algım o kadar kapalıydı ki kollarımı omzuna attım. "Hadi dans edelim." Dedim kulağına. Omuzlarının gerildiğini hissettiğimde kıkırdadım. "Korkma yahu adam yemicem." Dediğimde burnundan derin bir nefes aldı.

"Eve gidiyoruz Buğra." Diyip benim kollarımı indirmesiyle kaşlarımı çattım. "Metin abi ben gelemem. Dans etmem gerekiyor oğlum." Dediğimde kafasını iki yana sallayıp güldü. "Komik miyim ben ?" Dediğimde daha çok güldü. "Sabır allahım sabır." Deyip bileğimi tuttu. "Sen bence benim komikliğimden hoşlandın." Dediğimde beni sürüklerken gülüyordu. O sırada Mert'i hatırladı son kalan beyin hücrem "Mert !" Diye bağırdığımda Metin abi'nin "Abin hallediyor onu." Dediğini duydum. Sonra aşırı dönen başımla yere yığılırken biri beni tuttu.

Mert'ten ;

"Biz ne konuştuk ?" Diyen Barış'la suçlu bir çocuk gibi kafamı eğdim. Az önce geldiklerinde Metin Buğra'nın yanına gittiğinde Barış benim yanıma gelmişti. Bu içimde zaten kıpır kıpır olan şeyleri daha da kıpırdattı. Ama şimdi beni kapının önüne çıkarmış haklı olarak kızıyordu. Sabah Buğra üstünü değiştirirken dedikleri geldi aklıma. Ben Buğra'ya canımdan çok değer veriyorum. Onu üzme sakın. Sana güvenmem için bugün ona iyi bak yeter.

Ben napmıştım. Bokunu çıkarmıştım. Sadece onu biraz sinir edip dönecektik. Ben Buğra'nın bir anda içmeye başlayıp 2. Bardakta sarhoş olacağını nerden bileyim. "Özür dilerim." Dedim kısık sesle. Beklediğimin aksine ne kadar sinirli olursa olsun bana bağırmıyordu bu daha korkunçtu amk. "Dileme çocuk özür falan." Dediğinde kaşlarımı çatıp kafamı kaldırdım. "Bana çocuk deme." Dedim. Sinirden kafasını iki yana sallayıp güldü.

"Hiç şaşırmadım güvenimin boşa çıkacağını biliyordum. Senden iyi bir arkadaş olmayacağı belliydi. Aksi bir çocuksun sen." Dediğinde ilk kez duymasam da ondan duymak daha çok üzmüştü beni. Yine de her zaman yaptığım gibi alaylı ifademi takındım yüzüme. Bir nevi koruma kalkanımdı bu da işte. "Aynen öyleyim. Şimdi bırak da gideyim abicik." Dediğimde eliyle burun kemerini sıktı. Sonra ani bir şekilde beni duvarla arasına sıkıştırdı. Sağ eli kafamın yanındaydı.

"Bana bak Mert. Ben anlamam öyle insanlıktan. Kardeşime bir şey olsaydı seni mahvederdim. Dua et ki sizin böyle bir yapacağınızı tahmin ettim. Yoksa çoktan ağlayarak evinin yolunu tutmuştun." Dediğinde güldüm. Ciddi miydi. Kalmış mıydı böyle kabadayılar ya. Kahkahalarım artarken o bana kafası karışmış bir şekilde bakıyordu.

"Yemedim kardeşini. O gelmek istedi buraya. Nerden bileyim bu kadar içeceğini." Dedim olayın içine biraz yalan katarak. Kendi götümü kurtarmalıydım. Sessiz bir şekilde duruyorduk. Tam olarak gözlerimin içine bakıyordu. Kimse geri çekilmiyordu ki zaten benim geri çekilebileceğim bir alanım yoktu.

İkinci Şans (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin