Uyandığımda bir süre etrafa baktım. Metin gülümseyerek beni izliyordu. Gülümseyişine gülümsedim. "Günaydın." Dedim çatallı sesimle alnımı öptü. "Günaydın uykucu." Dedi. Güldüm. "Nasıl yorulduysan dün. Ben odaya gelmeden uyumuşsun." Dediğinde yanaklarım yandı. Utanmamla kafamı göğsüne koydum ve saçlarımı sürttüm.
Hareketime kahkaha attı. "Hadi aşağı inelim." Dediğinde kafa salladım. Yerimden doğrulduğumda kalçamda bir ağrı vardı fakat dayanamayacağım kadar kötü değildi. Ayağa kalkıp banyoya gittim yavaşça. Elimi yüzümü yıkarken kapı tıkladı. "Hayatım dolaba krem koydum onu sür." Deyip uzaklaşan adım seslerini duydum.
Dolabın kapağını açtığımda gözüme yabancı gelen kremi aldım. Çok düşünceli bir eşekti. Kremi sürüp ellerimi yıkadım ve banyodan çıktım. Gelen güzel kokular karnımı guruldatmıştı. Yavaşça mutfağa gittiğimde Metin'in enfes kaslı görüntüsüyle dün gece aklıma geldi.
Bir insanın olabileceği maksimum yakışıklılıktaydı. Her geçen gün daha da aşık oluyordum ona. Birkaç fotoğrafını çektikten sonra arkasından sarıldım. "Çok güzel kokuyor." Dediğimde tavayı çevirdi. "Bak şimdi napıcam." Dediğimde kenara geçti. Tavadaki krebi havaya attım.
Ustalıkla tutacakken , tutamadığım yere yapışan kreple gülmeye başladı. "Gülme. Şimdi yapamadım ama valla yapıyordum." Dediğimde daha çok gülmeye başladı. Benim kaşlarım gülmesiyle daha da çatıldı. Peçeteyle yerdeki krebi aldı ve çöpe atıp yeri sildi.
Sarılıcakken kolumu çektim. "Gayet güzel bir şovdu sevgilim." Dediğinde kaşlarım çatık ona döndüm. Omzumu öptüğünde yumuşayan bakışlarımı fark etti ve omzuma daha çok öpücük kondurdu. "Tamam tamam affettim." Dediğimde güldü. "Ben yapayım mı ? Asıl şov bende." Dediğinde güldüm.
"Yap bakalım." Deyip kenara geçtim. Tek eliyle tavayı kaldırıp bir kerede çevirdiği kreple ağzım açık kaldı. "Respect. (Saygı)" deyip ellerimi önümde birleştirip eğildim. Bu hareketime güldü. "Hadi son krepti bu otur sevgilim." Dediğinde masaya oturdum. Ağrıyan popomla kalktım. "Acıyor mu çok ?" Diyen sevgilimle kafamı iki yana salladım. Yanaklarım kızardı.
"Kucağıma otur sevgilim." Deyip son tabağı da masaya koydu ve oturup dizine vurdu elini. Bu davetiyle gidip dizine oturdum hemen. "Doğru söylüyorsun dimi acımıyor." Dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım. "Çok acımıyor ufak bir ağrı var." Dediğimde başımı öptü.
"Abimler nerde ?" Dediğimde "Heh ben de bir şey dicektim unutuyorum sürekli." Dedi. "Şey onlar 3 günlüğüne Antalya'ya gitti. Abinin işleri varmış Mert de okula gitmeyip onunla gitti." Dediğinde kafamı salladım. "Bana niye söylememiş." Dediğimde "Dün eve gelince söyleceklerdi. Sabah da uyandırmaya çalıştı ama uyanmadın bebeğim." Dediğinde kafa salladım.
Cebimden telefonumu çıkarıp abimi görüntülü aradım. Telefon açıldığında kaşlarımı çattım. "Demek bana söylemeden gitmek. Öyle olsun yazdım bunu abi." Dediğimde şezlongda oturuyor , gelen güneşe karşı kaşlarını çatıyordu. "Yavrum uyuyordun." Diyen abimle "Kabul etmiyorum." Dedim.
"Özür dilerim abim nasıl affettiririm kendimi ?" Dediğinde şirince sırıttım. "Affettim bile." Dediğimde güldü. "Yok yok bir şey alayım." Dediğinde bir şey aldırmak istememiştim. İhtiyacım yoktu ki. "İhtiyacım yokki bir şeye abi. Magnet al." Dediğimde güldü. "Yaşlı mısın sen abim." Dediğinde ben de güldüm.
"Mert nerde ?" Dediğimde kamerayı çevirip denizi gösterdi. "Bak iskeleden atlıcak şimdi." Dediğinde küçücük gözüken iskeleye baktım. Mert takla atarak atlıyordu. "İyi iyi eğlensin." Dedim. Abim de "Evet eğlensin benim güzelim." Dediğinde gülümsedim. "O zaman abi kapatıyorum." Dedim. "Tamam abim dikkat edin." "Siz dee." Telefonumu kapatıp masaya koydum.
Saçımı öpücük konmasıyla gülümsedim. "Çok ilgisiz kaldım." Diyen Metin'le "Acaba ilgi manyağı olabilir misin acaba ?" Dedim. Güldük ikimizde. Çalan kapıyla kapıyı açmak için kalktım. Mutfaktan çıkıp kapıyı açtığımda karşımda nefes nefese kalmış Erdem duruyordu.
"Buğra Metin burda mı ?" Dediğinde kafa salladım. Arkamdan "Kim o sevgilim ?" Diye gelen Metin'le Erdem beni kenara itip Metin'in kollarını tuttu. "Nolur yardım et bana." Demesiyle Metin kaşlarını çattı. "Noluyor Erdem ?" Diyen Metin'le Erdem bana döndü.
"Özelimi bir tek Metin biliyor." Dediğinde resmen benim evimden benim sevgilimin yanından beni kovuyordu yüzsüz. Metin benden önce davranıp "Buğra benim bildiğim her şeyi biliyor. Onu ben gibi düşün. Ne eksik ne fazla." Dediğinde içimin yağları erimişti.
Erdem Metin'e bakıp kollarını bıraktı. "Sen benim özelimi onunla mı paylaştın?" Deyip yüzünü ekşitti. "Birincisi o dediğin kişi benim sevgilim , ikincisi aramızda bir problemsen anlatmak zorundaydım." Dediğinde Erdem güldü. "O yüzden mi dün gelmedin ?" Dedi.
Hızla bana gelip kolumdan tuttu ve eliyle boynumda bir noktaya bastırdı. "Sikişicem diye mi dün yanımda olmadın !?" Deyip bağırmasıyla Metin beni kendine çekti. "Bence arkadaşlığımız çok bile devam etti Erdem." Diyen Metin'le Erdem ellerini saçlarına attı.
"Şaka gibi." Deyip deli gibi bir o tarafa bir öbür tarafa yürüyordu. "Sizin nasıl tanıştığınızı anlattı mı hiç Metin ?" Dedi bana bakıp. "Haddini aşma !" Diyen Metin'le Erdem güldü. "Her şeyi anlattın bunu da anlatsaydın ya Metin." Demesiyle kaşlarımı çatıp Metin'e döndüm. Ortada kötü bir şey vardı belliydi.
Sonra Erdem'e döndüm. "Geçmişte olan geçmişte kalır Erdem. Biz geleceğimize odaklayız. Aramızı bozamıcaksın. Şimdi evimden çıkar mısın ?" Dememle güldü sinsice. "Hay hay. Zaten yılan zehrini çoktan akıttı." Deyip evden çıktığında kapıyı ardından kapadım.
"Saçmalıyor sevgilim inanma ona." Diyen Metin'le "Niye öyle söyledi ?" Dedim. "Deli çünkü güya o seni ilk görmüş ama ben sevgili olmuşum." Dediğinde kaşlarımı çattım. "O ne demek." Dediğimde elimi tuttu. "Gel kahvaltı ederken anlatayım." Dedi. Beraber mutfağa ilerledik.
Aynı pozisyonda oturduğumuzda kafamı ona çevirdim. "Dinliyorum sevgilim." Dedim. Metin'in bana yalan söylemeyeceğini düşünüyordum. "Ben de sen öldükten sonra öğrendim bu bilgiyi. Meğerse Erdem senden hoşlanıyormuş. İlk o görmüş seni bir parkta ama sonra ben tanışıp sevgili olunca seninle vazgeçmiş aşkından." Dediğinde gözlerim şokla açıldı.
Halbuki Metin'i seviyor sanmıştım. "Şimdi de yıllar sonra seni görünce delirdi mi noldu bilmiyorum." Diyen sevgilimle şokumu hala atlatamamıştım. "Ben onu senden hoşlanıyo-." Dediğimde sözümü kesti. "Hayır güzelim senden hoşlanıyor. Benden ayırma çabası da ondan güya seni kendini alıcak." Dedi gülüp. "Bokumu alır." Dediğinde kafa salladım.
Sonra sessizce geçen kahvaltıyla içeri geçtik. "Kızdın mı bana anlatmadığım için." Diyen Metin'le kafamı sağ sola salladım. "Hayır sevgilim sadece hala çok şaşkınım." Dedim. Sarıldı bana "Orda beni savunurken çok seksiydin. İleri bakan bir çiftiz derken hele vaov." Dediğinde güldüm. Kollarımı doladım ona ve güldüm ama aklım hala duyduklarımdaydı.
..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
