6

37 4 0
                                    


"Miraç'ın birkaç ödevi var onları halledememiş de sen de yeni üniversite sınavına girdiğin için hatırlarsın belki diye senden yardım almak istiyormuş." Diyip bıyık altından sırıtan Metin'le kıpkırmızı olan yüzümü yere sokmak istedim. "Olur ederim tabi." Dedim titreyen sesimle. O sırada odanın dışından içeri giren Miraç'a baktım. "Sen otur masaya." Deyip onu masaya yönlendirdim. O sırada Metin sırıtarak çıktı odadan. Götüne girsin sırıtışın senin.

"Bakalım soruların nelermiş ?" Deyip Miraç'ın yanına gittim ve başında durup sorularını çözmeye başladım. Lise 1'e gidiyordu. Çok hatırlamasam da hatırladığım bazı konular vardı onları da yapmıştım. Soruları çözdükten sonra aşağı hiç inesim gelmemişti ama çocuğu tek aşağı gönderemezdim. "Çok teşekkürler Buğra abi." Dedi. Gülümseyip saçlarını okşadım. "Hadi aşağı inelim." Dedim. Kafasını sallayıp beni takip etmeye başladı.

Aşağı indiğimizde salonda sadece Metin vardı. "Abimler yok mu ?" Diye sordum. Kafasını sağ sola salladı. "Birkaç eksik varmış onları almaya gittiler." Dediğinde kafa salladım ona. "Abi ben eve gidiyorum." Diyen Miraç'a gitme kal demek istedim. Metin kafasını salladı. "Görüşürüz." Deyip çıktı Miraç'da zaten. Şimdi salonda baş başa kalmıştık.

Sanki benim evim değilmiş yeni gelmişim gibi Metin hariç her yere bakıp evi inceliyordum. "Bir dahakine söyle." Dediğinde ona baktım. "He neyi söyliyim ?" Dedim. Sırıttı. "Bakmak istersen söylemen yeterli." Deyip karnını gösterdi. Gözlerimi büyüttüm. Ağzımı açtım "Hah." Dedim. "A a ne münasebet." Şokumu atlatmam lazımdı saçmalamamam gerekti.

Metin ise sırıtarak beni izliyordu. Elimi ona doğrultup kaşlarımı çattım. "Ben bakmadım bir kere." Kızardığıma adım kadar eminim. "Ben penceremi açıyordum odam hava alsın şey etsin diye sonra baktım." Deyip nefes verdim. "Hayır yani sen de perden açık niye soyunuyorsun bir sürü insan var dışarda sokakta herkes oynuyor şey yapıyor." Ayağa kalktım gerginlikten "Ayrıca niye açıklama yapıyorum ki bakmadım işte ben o amaçla falan." Deyip gözlerimi kaçırdım.

Sıçtım sıvadım her şeyi birbirine batırdım. MALIM BEN MALLLLL. Kahkaha attı Metin. Adamın kahkahası bile güzeldi. "Sakin canım bir şey demedim." Deyip gülüşü sırıtışa döndü. "Ben su içeyim." Deyip mutfağa yürürken arkamdan güldüğünü duydum. "Sıçtın oğlum aferin sana akılsız mısın sen konuşmayı bilmiyo musun mal kendim. Rezil rüsva ettim adama kendimi ah ah."

Dolaptan soğuk su alıp bir su içtim. Bu mallığın üstüne iyi giderdi bir soğuk su. İçim yanmış resmen. Arkamı döndüğümde tam dibimde duran Metin'le kafamı kaldırdım. O da üst rafa uzanıp bardak aldı. Gözleri gözlerimle buluştuğunda yutkundum. Dilini dudaklarının üstünde gezdirmesiyle gözlerim dudaklarına kaydı sonra dudaklarında oluşan gülümsemeyi görünce gözlerimi kaçırdım. "Öhö öhö." "Bunlar işi pişiriyor Barış." Kapıya baktığımda abimle Erim'i gördüm. Metin'i ittim ve abimlere ilerledim.

Sonra yaptığım saçmalığı fark edip tezgaha koydum elimi. "Hiçbir şey yapmadık." Dediğimde üçü de gülmeye başladı. Bugün bünyeme fazla gelmişti bu olaylar. "Susun ya dayım nerde ?" "Arkadaşlarıyla görüşmeye gitti." Dedi Erim. Ama hala gülüyorlardı. En son abim boğazını temizleyip "Bizimkileri çağırıyorum. Biraz eğleniriz." Dedi ve aldıkları biraları dolaba koydu.

"Mert'i de çağırabilir miyim ?" Dedim abimin tepkisine bakarak anında gerilmişti "Şimdi ne gerek var ?" Dediğinde kaşlarımı çattım. "Arkadaşım ya abi o benim ne demek ne gerek var." Dediğimde Metin'e baktı. Metin ise omuzlarını silkti. Abim de "Sen bilirsin." Dedi. Sanki Metin izin vermese gelmicekti hem ona neydi. Yarın ki yemeğe ikna edebilmem için bugün biraz da olsa aralarını yapmam gerekiyordu. O yüzden Mert'i öne atmıştım.

İkinci Şans (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin