7

90 6 0
                                        


"Neyi anlatayım ?" Diyen Arda'yla kaşlarımı çattım. "Arda o gün beni yatağa yatırdığında kulağıma söyledin devamını görmek istersin bence dedin. Neyin devamı neler oluyor. Ölüyorum bir haftadır nolur anlat." Dediğimde dermanım kalmamıştı. Kollarımdan tuttu. "Bir şey demedim ki o gün Buğra. Seni yatırdım iyi uykular deyip çıktım odadan." Diyen Arda'yla kaşlarımı çattım.

"Hiç komik değil. Anlat nolur." Dediğimde "İçeri geçelim bence Buğra." Dedi bana şaşkınlıkla bakıp. "İyi değilsin galiba." Demesiyle kollarımı çektim. "İyiyim ben sen anlatırken daha iyi olucam." Deyip salona ilerledim. Tekli koltuğa oturdum. Arda elinde bir bardak suyla geldi.

"Buğra ben neden bahsettiğini bilmiyorum. O gün sadece iyi uykular dedim ben o kadar." Diyen Arda'yla ellerimi saçlarıma attım. Çektim belki kendime gelirim diye. Olmadı daha çok çektim. "Dur Buğra." Diyen Arda'yı dinlemedim. Deliriyor muydum ben yavaş yavaş. Ellerimin üstüne konan ellerle Arda'ya baktım.

"Ben deliriyor muyum Arda ?" Deyip ağlamaya başladım. Bu yük neyin nesiydi. Taşınamıyordu artık kalbim bunca yükü. Çok ağır her şey. Bilmediğim şeyler de olsa çok ağırlar. Öğrenmemek daha mı iyi acaba ? "Şşş geçicek hepsi sakin ol." Diyen Arda'yla ona yaslanıp daha çok ağladım.

Birkaç saatin sonunda susmuştum. Arda da gitmişti zaten benim ısrarlarım sonucunda "Sorularına cevap arıyorsan git ona." Diyen sesle etrafıma bakındım. Kimin sesiydi bu. "Göremezsin beni. Git sor ona. Soramıyorsan yaşa. Yaşadıkça gelir anılar." Diyen sesle korkuyordum. Çalan kapıyla yerimde sıçradım. Gidip kapıyı açtığımda Metin ve abim gelmişti. "Buğra. Noldu ?" Diyen abim son anda yığılacak olan bedenimi tuttu.

Metin'den ;

Yatakta yatan çocuğa baktım. O eskiden de çok güzel bir çocuktu. Hala da öyleydi. Hatırlamamasının onun için en iyisi olacağını düşünüyordum hep. Fakat o yavaş yavaş hatırlamaya başlamıştı. Neden böyle olmuştu birdenbire. O zaman yalvarmıştım Tanrı'ya bütün yük bende olsun o hiç hatırlamasın demiştim. Şimdi hatırlamaya başlamasının sebebi neydi ?

Yalvardıktan sonra öyle de olmuştu. Unutmuştu o ama ben hep hatırlamıştım. Küçükken buraya geldiğinde görmüştüm , bulmuştum onu. Acaba bir daha karşılaşır mıyız hep merak ederdim. 74 yıl olmuştu onu görmeyeli. Gördükten sonra hep düşünmüştüm nasıl olabilir diye ? Anlaşmamızda bu yoktu ki. Sonra şans olduğuna karar vermiştim. İkinci Şans olduğuna.

Anlatmak istiyordum ona ama biliyordum kaldıramayacaktı. Onu yine kaybetme düşüncesi aklıma geldikçe bile nefesim kesiliyordu. İpi görmüyorum diye yalan söylemiştim. Ben yıllardır bu ipin diğer sahibini arıyordum. Nasıl görmezdim.

Yerinde kıpırdanan çocukla ben de ilgiyle ona baktım. "Su." Demesiyle hemen ona su doldurdum. "İyi misin ?" Diyen Barış'la ona döndü güzel gözleri. Öyle aşıktım ki bu çocuğa beni terk ettiğinde de suçu kendimde bulmuştum. "İyi değilim abi." Deyip ağlamaya başlamasıyla içim gitti.

Onu ağlarken görmek bu halde görmek o kadar zordu ki. Öldürmek istedim ben de kendimi. Tıpkı onun gibi. Görmek istemedim göz yaşlarını , bırakıp gitmek istedim oracıkta onu , yine de yapamadım işte. O yapmıştı ama ben yapamamıştım. O bencillik yoktu bende. Ben onun bu bencilliğini de sevmiştim oysaki.

Barış'ın bana çaresizce bakan bakışlarını gördüm. Onun da vardı her şeyden haberi. Söyle diyordu bana söyle gitsin paylaşın ikiniz bu yükü ama olmuyordu işte. Korkuyordum. Barış Buğra'nın kafasını öpüp sırtını okşuyordu. Bir süre sonra Buğra yine dalmıştı uykuya. Barış sıkıntılı bir nefes verip ayağa kalktı.

"Hadi çıkalım." Dediğinde gözlerimi sevdiğimden ayırmak zorunda kalmıştım. Sessizce önümden giden arkadaşımı takip ettim. Napmalıyım bilmiyordum elim kolum bağlanmıştı resmen. Salona ilerleyip koltuklara oturduğumuzda ikimiz de susmuştuk. O bana bakıyordu , bense halıya bakıyordum.

İkinci Şans (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin