"İnsan nerde mutluysa orada kalmalı."
Multimedya:Chopin- Spring Waltz
Keyifli Okumalar.
☆
☆
☆
Dünya Eroğlu 🌋
"Sende benim için önemlisin Dünya!"
Cihanın benim için söylediği cümle kalbimin teklemesine neden olmuştu. Bu adam bu kısa sürede nasıl böyle etkileyebiliyordu beni?
Bu zamana kadar hayatımda elbette birileri olmuştu. Ama hepsi öylesine olan, arkadaşlarımın zorlamalarıyla olan bir şeydi. Şimdi sanki hayat bana bir şans veriyor gibiydi.
"Teşekkür ederim Cihan. Sende benim için özelsin."
"Saat çok geç olmadan yemek yemek ister misin? Buraya gelmeden önce bir şeyler hazırlamalarını söylemiştim."
Cihan işaret parmağıyla gösterdiği masada uzaktan da olsa çok fazla çeşidin olduğunu görebiliyordum.
"İsterim. Kurt gibi açım." Diyerek elimi mideme götürdüm.
"O halde hanımlar önden."
Cihanın zarif bir şekilde eliyle önünü göstermesiyle adımlarımı masaya attım.
"Sen bir şeyler hazırlamalarını söylemişsin ama burada bir ordunun doyacağı kadar yemek var."
Cihanın benim için çektiği sandalyeye otururken kurmuştum cümlemi.
"Neyi seversin bilemedim. Bu yüzden az ama fazla çeşit yapmalarını istedim. Bir daha ki sefere ne istersen ondan yapmalarını söylerim."
"Yani bu kadar şeye gerek yoktu. Ben her şeyi yerim. Sadece kabak yemeğini yemem artı fındığa da alerjim var geri kalan her şeyi yiyebilirim."
"Bunları öğrendiğim iyi oldu. Bilmeden zarar vermek istemem."
"Senin var mı peki yemediğin yahut alerjinin olduğu bir şey?"
"Bende her şeyi yiyebilirim. Fakat bende kereviz ve bamyadan nefret ederim. Ayrıca benimde fıstığa alerjim var."
"Aa öyle mi bende fıstığı çok severim."
"Garip gelecek ama bende senin aksine fındığı severim. Çocukken annemin ders çalışırken hafızayı kuvvetlendirmesi için ceviz ve fındık vermesinden sonra fındığı sevmeye başladım."
"Öyle mi? Ben Giresunluyum biliyorsun. Fındığın memleketinden geliyorum. Çocukluktan itibaren fındık alerjim başladı. Hatta hem kendisine hem de ağacına alerjim olduğu ortaya çıktı. Bu durum herkes tarafından dalga konusu oldu."
"Evet biraz tuhaf olmuş. Benim de on yaşlarındayken ailecek Şanlıurfa'ya gittiğimizde ortaya çıkmıştı. Bol bol yemedikten sonra acillik olmuştum."
Yemeklerimiz bitmişti. Fakat sohbetimiz hiç kesilmeden devam etmişti. Sanki buraya geldiğimiz anda yaşadığımız o anı yaşamamışız gibi.
"Sıcak çikolatayı sevdiğini söylemiştin değil mi? Yanlış hatırlamıyorum."
"Evet doğru hatırlıyorsun."
"Ama kahve yada başka bir şey içmek istersen yapabilirim."
"Ah hayır sıcak çikolata iyi gelir. Ama sen dur ben yapayım."
Oturduğum koltuktan hemen kalkıp mutfağa geçtim. Dolapları aradım, bulamadım. Çekmecelere baktım, bulamadım. Hiç bir yerde yoktu. Eğildiğim yerden kalkıp ellerim belimde oflayarak Cihana seslenmek için kapıya döndüğümde Cihanın kapı pervazına yaslanmış bir halde tebessüm ederken buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Evren Bir Aşk
Ficção Adolescenteİki Evren Bir Aşk Bir şehir düşünün. Öyle büyük öyle kalabalık öyle rastlantıların, binde bir ihtimallerin olacağı bir şehir İstanbul. Ve bir kadını düşünün. Tıpkı ateşi andıran kızıl saçları. Gözlerinde gökyüzünü taşıyan, teni sanki karlara bulanmı...