isabélla | taekook ✓

Bölüm 11 🍇

arkadaslar

bitmek bilmeyen ikinci gün yapmislar

bitmiyo bugün

her anlarini yazmak icin kudurmusum inanilmaz

insalla sıkmaz sizi zaman atlayısı olmaması ben cok keyif aldim yazarken 🥺

tüm gün onlarlaymisim gibi 😭

"Huzursuz Eden Bakışlar"

Modern Talking- Cheri Cheri Lady

"Ama sen hiçbir şey yemiyorsun."

Taehyung kalabalığın gürültüsünden sıyrılmak adına Jeongguk'un kulağına eğildiğinde omega gözlerini bütün bir ziyafet boyunca kendisine bakan omegadan çekmiş ve başını Taehyung'a çevirerek irkilişinden sıyrılmıştı. Beceriksizce gülümsedi ve başını iki yana salladı.

"Hayır, yiyorum." dedi önünde parça pinçik ettiği etten bir parçayı çatalına takıp ağzına atarak.

Taehyung onu izledi. Lokmanın ağzında büyüyüşünü, büyüyüşünü ve daha çok büyüyüşünü... Omega zorlukla o lokmayı yuttuğunda iştahsızlığını bariz bir şekilde kanıtlamış oldu ve yakalanmanın verdiği suçlulukla omuzlarını düşürdü. Alfa derin bir iç geçirdi ve C şeklinde birleştirilen masaların sağ uzantısında -Jeongguk ve Taehyung tam merkezde oturuyorlardı- oturan, gözlerini onlardan ayırmayan tanıdık simaya baktı. Yüzü bariz bir rahatsızlıkla kasılırken yeniden eşine döndü.

"Onun geleceğini düşünmedim." diye fısıldadı dürüstçe. Jeongguk sorun değil dercesine gülümsedi fakat beden dili bunun adeta bir sorun olduğunu haykırıyordu.

Jeonrae'nin Kim gelini olan en yakın arkadaşı Junseul, şehirde yaşamasına rağmen törenden önce onlar için verilen ziyafete gelmişti ve onu gördüğü ilk andan beri rahatsız edici bakışlarını erkek omegadan ayırmıyordu.

Jeongguk mutluydu. Taehyung yanındaydı ve alfanın güçlü kolu bir saniye olsun belinin çevresine dolanmaktan çekinmiyordu. Ait olduğu yerdeydi. Ona ait olanın sıcağındaydı. O bakışların hissettirmeye çabaladığı suçluluğun zerresini hissetmiyordu lakin bu rahatsız ediciydi. Alfanın Junseul biraz daha bakarsa harekete geçecek olduğunun da bilincindeydi. Omegasını korumak onun içgüdüsünde vardı ve Jeongguk bu kadar kalabalık bir ortamda şımartılmış bir izlenim çizmek istemiyordu. Yine de Taehyung, Jeongguk'un dışında kalan çoğu şeye tahammülsüzdü. Elindeki çatalı bıraktı ve sahte bir tebessümle aralarına sonradan katılan çifte döndü.

"Junseul, yemekleri beğenmedin mi?"

Taehyung bariz bir ses yükseltişiyle omegaya seslenirken gözlerini kendi omegasından zoraki çekmesi neredeyse göz devirme isteği uyandırıyordu.

"Anlamadım lider Kim." dedi Junseul gergince gülümseyerek. Taehyung da tekrar gülümsedi ve dilini iç yanağında gezdirdi. Herkes susmuştu ve onları dinliyordu.

"Eşimle törenimizden önce verdiğim ziyafete katıldın ve hiçbir şey yemiyorsun. Tabağınla ilgilenmedin bile."

Kalabalık ortam bir anda sessizliğe bürünürken tatlı bir kıkırtı yükseldi. Herkes sesin geldiği yöne döndü. Arin elini ağzına kapatıp gülmeye devam ederken öteki elini havaya kaldırmıştı.

"Aklıma-" Zor bir çabayla kıkırdamayı bırakıp derin bir nefes aldı. "Aklıma komik bir şey geldi de. Kusura bakmayın." dedi ve yapayca öksürüp gülmeyi kesti.

Başını Jeongguk'a çevirip gülümseyerek göz kırptığında Jeongguk onun mevzuya hakim olduğunu anlamıştı. Arin'in yanında, ardına kolunu atmış eşi Seokjin de eliyle burnunu dürterek gülüşünü gizlemeye çabalıyordu ki bu, duruma ayıkan bir kişi daha olduğunu gösteriyordu. Bu Jeongguk'u garip bir şekilde rahatlattı ve Arin'e gülümsemesini sağladı.