bu bölüm
bu bölüm tepkilerinizi cok merak ediyorum
bu bölüm cünkü
cünkü bu bölüm
öyle iste
"Ödüller ve Rakipler"
Naughty Boy - La La La ft. Sam Smith
Taehyung arabasını her zaman park ettiği yere park edip kapısını açarak indiğinde, bu eve dair garip bir tiksinti barındırdığını hissetti.
Eskiden burada olmak şu anda hissettiği kadar rahatsız edici değildi. Jeon malikanesi bir zamanlar içinde bulunmaktan garip bir huzur duyduğu bir yerdi. Jeonrae ile nişanlıyken çoğu zaman kahvaltıyı burada yapar ve akşam yemeğini onlarla birlikte yerdi. Ev hâlâ aynı evdi fakat içinde onu çeken huzur hissi kaybolmuştu. Her şeyin içgüdüsel olarak Jeongguk'un varlığından kaynaklandığını fark etmek sarsıcıydı. Bir zamanlar masada birlikte oturup sohbetlerini sürdürdüğü her bir yüze öfke ve ateşi dinmeyen bir intikam duygusu besliyordu.
Bu evi başlarına yıkmak istiyordu.
Arabasını kilitleyip verandaya doğru yürüdü. Önünde durduğu kapı, çalmasına bile gerek kalmadan sonuna kadar açıldığında Bayan Jeon'u sabırsız bir gülümsemeyle karşısında görmeyi beklemiyordu. Kadının gülüşü Taehyung'un tek başına geldiğini fark etmesiyle solsa da eliyle içeriye gelmesi için işaret etti.
"Hoş geldin Taehyung." dedi samimi bir tavırla. Bu sıcaklık Taehyung'u rahatlatmak yerine daha fazla gerdi. Kaşları çatıldı ve soğukça kadına baktı. Yüzündeki yinelenen tebessümü soldurmayı başardığında biraz olsun rahatlamıştı.
İçeri girdi ve salondaki tekli koltukta oturan yaşlı kadına doğru adımladı. Aynı yüzsüz samimiyeti görmese de gelmesinden hoşnut olduğunu gizlememesi alfanın sinirlerini bozuyordu.
"Jeongguk nasıl?"
Bayan Jeon alfanın kendilerine karşı büyük bir öfke duyduğunu bilmesine rağmen dayanamayıp oğlunu sorduğunda Taehyung yüzünü buruşturdu ve orta yaşlarındaki, eşinin gözlerini bire bir kendisinden aldığı kadına baktı.
"En son bıraktığımda acı çektiğini bile bile onu odaya kilitlediğiniz oğlunuzdan mı bahsediyorsunuz?" diye sordu saf alayla. Kadının yüzü anında bozulurken alınganlık ve utançla yutkunup gözlerini kaçırdı. Kayınvalidesi ise onun kadar hassas ve duyarlı değildi.
"Evet, bir hafta öncesine kadar nişanlının erkek kardeşi olmaktan öteye gitmeyen çocuktan bahsediyoruz Kim ve seni temin ederim; intikam alma arzun, elindeki sorun her ne ise, onu çözmene yardımcı olmayacak."
Büyükanne Jeon Taehyung'a yaptığı bariz imayla alfanın bütün öfkesini kendisine çekmeyi başarmıştı.
"Bu benim suçum değildi." diye tısladı dişlerinin arasından.
Yaşlı kadının asıl amacı alfayı sinirlendirmek değildi. Bu yüzden uzatmadan başını salladı ve koltuğa oturması için elini uzattı. Taehyung bunun kötü bir karar olduğundan neredeyse tamamen emin olmak üzereydi. Daveti kabul edip koltuğa oturmakla lanetler okuyup evi terk etmek arasında ince bir çizginin üzerindeydi. Yine de buraya Jeongguk için geldiğini kendisine hatırlattı ve tüm huzursuzluğuyla kendisini koltuğa bıraktı.
"Seul'e ne zaman dönmeyi planlıyorsunuz?"
"Bu sizi ne kadar alâkadar ediyor? Buraya basit bir dünür ziyareti sebebiyle gelmediğimi biliyorsunuz."
Yaşlı kadın alfanın kendince haklı olan küstahlığına karşın bilgece gülümsemekle yetindi.
"Torunumu özledim. Ruhen uzakta olması rahatsız ediyor." dedi tüm dürüstlüğüyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
isabélla | taekook ✓
Fanfictionjeon jeongguk hayatındaki çoğu şeyden nefret ediyordu. omega ablasından, ablasının süs köpeğinden farksız kibar alfa nişanlısından, her akşam yemeğinde ikisine bahşedilmiş kutsal ruh bağları için el ele tutuşarak dua etmekten ve bütün bu mucizelerin...