Yemek yapan Eymene sinsice yaklaşan Yunus arkasına geçip karnına sarıldı. Kalbinin atış sesini duyduğu çocuğun sırtını göğsüyle birleştirirken tüm kan alt tarafına akmıştı. Bedeni Eymen diye yalvarıyordu adeta Yunusa. Yunus ise yıllar sonra farkına vardığı bu duyguyu nasıl yöneteceğini bilmiyordu. Tek istediği Eymene biraz daha yakın olmaktı.
Eymen ise sırtına yapışan adamın ellerini karnında hissettiği için heyecanlanıyor, karnına kasılmalar giriyordu. Nefes almayı unutmuştu ve kalbi göğsünde atan bu adamın çarpıntısını kendi bedeninde hissediyordu. Başını kendinden uzun bedenin boynuna koyup orda soluklanmak istiyordu. Yemek boşvermişliğin içinde dururken ikisinin tek gayesi anın tadını çıkarmaktı.
Mutfağa giren Safinaz hanım oğluna kınayarak bakıp kolunu çimçikledi.
"Ne sülük gibi yapışmışsın oğlana bırak nefes alsın"
Eymenin yanakları kızarırken ilk günden kaynanasına basılmanın utancını yaşıyordu. Altındaki bedenin kızarmış yanaklarını gören Yunus durumu anlayarak ayrıldı eşinden. Anasını koluna takıp salona adımladı.
"Siz komşuya falan gitsenize bizde baş başa kalalım""Vay itin oğluna bak. Şimdiden bizi evden kovuyor. Yakında bir tas su vermezsin sen bana "
Pişmiş kelle gibi gülen oğluna huysuzca bakan kadın içinde zil çalmış oynuyordu. Oğlunun ilk defa birini arzuladığını görmek ve şaşkın oğlu farkında olmasa bile aşık olduğunu hissetmek duygulandırmıştı kendisini. Salonun bir köşesinde oyun oynayan haticenin yanına gidip başında eğildi belinin müsade ettiği kadarıyla.
"Hatçem dışarı çıkıp Fatmayla oynayak mı ha çiçeğim"
"Bize gelince itin evladı hatçeye gelince çeçeğim" diye hamurdandı Yunus.
Kadın tekrar torununa dönüp"bu it baban bizi evden kovuyor "dedi.
Hatice gözleri dolu dolu babasına bakarken babası kızı kucaklayıp yanağına öpücükler kondurdu."Bu cadı niney yalan söylüyor evde işim var . Hem ben sizi niye kovim."
"Cadı senin anandır "
"Bende diyom anamdır viyyy"Son kez kızının yanaklarını öpüp yere indirdi. Annesine kınama bakışları atarken kadının oğlu umrunda değildi.
Koltuğa geçip rahatça otururken annesi ve piremsesi önce salondan sonra evden çıkmışlardı. Şimdi tek yapması gereken Eymenin salona girmesiydi. Kendisini avın tuzağa girmesini bekleyen avcılar gibi hissetti. Şimdi kendiside avını bekliyordu.
Kendisine sabırlı olacağı konusunda sürekli motivasyon verse de artık dayanamaz hale gelmişti. Eymen bir gecede teniyle büyü yapmıştı bu delikanlıya. Artık Yunus istese bile kokusundan ayrılamıyordu.
Salona içindeki sevinçle giren Eymen sadece Yunusu koltukta görünce birkaç saniye duraksamış ardından elindeki titremeyi durdurmak için parmaklarıyla yumruk yapmıştı.
Narin hareketlerle Yunusun oturduğu üçlü koltukta en kenara geçti. İkiside sakince otururken Eymen kendine dönen bakışların farkındaydı.
"Asker arkadaşı değil karı kocayız . Gel böyle biraz yamacıma"
Yunus gözleriyle yanını gösterdiğinde Eymen ayağa kalmadan biraz daha yanaştı. Aralarında bir kol mesafesi vardı. Bu sefer Yunus direk dibine oturmuş kolunu beline sarmıştı.
Eymen heyecanla beklerken çenesinde hissettiği hafif baskı ile başını kaldırdı. Gözleri yunusun parlak gözleri ile birleşirken cam gibi göz bebeğinde kendini görüyordu. Kendini utanmış, heyecanlı ve hafif pembeleşen yanaklarını izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİR (GAY)
General Fiction"Eğer parçalamayacaksan zincirlerimi karışma yara yaparsın." Gülmek istiyorsan buyur sende katıl aramıza. eşcinsel bir kurgudur. eşcinsel evliliklerin normal karşılandığı,yasal olduğu bir evren .