6

620 26 113
                                    

Anamın yoğun isteği pardon tehdidiyle sağlık ocağına gidiyordum. Niye mi. Gidip kendimi göstermem gerekiyormuş. Bu çocuk benim ulan diyip masaya vurup iki üç adamı tokatlamamı bekliyordu galiba.

Vardığım sağlık ocağının geçen sene tüm köylüden para alınıp yapılan ikinci el çelik kapısından girerken köyün muhtarına sevgilerimi gönderiyordum.

Gözlerim birkaç saniye etrafta dolanmış ama Eymeni görmemişti. Yanımdan geçen hemşireyi durdurup "Eymen nerede?" Diye sordum. İlk yüzümü incelemiş ardından eliyle birkaç kapı ötedeki odayı göstermişti.

"Odası şurada"

"Sağol bacım"

Başımı eğip yürümeye başladım kapısı açık odaya. Birkaç adım sonra önce Eymenin sesi ardından yabancı bir adamın sesi duyuldu. Adamın gevşek konuşması sinirimi bozmuştu. Odaya göz ucuyla bakınca Eymenin koltukta oturduğunu adamın ise üzerine eğildiğini gördüm. İçimde ki ateş yavaş yavaş yükselip beynimi ele geçirirken soluğumu verip odaya daldım.

Eymen fark edince üstüne eğilen adamı itmiş ayağı kalkmıştı.

"Yunus"

"Efendim nişanlım"

Niye böyle dediğimi bilmiyordum ama bu adamda beni rahatsız eden birşey vardı. Sakalsız yüzü çökük göz altıyla pek korkunç görünmese bile yana kıvrılan egolu dudağı itici yapmıştı.

Birkaç saniye bedenini süzüp bana şaşkınca bakan Eymene adımlayarak beline sarıldım. Kulağına fısıldarken gözlerim adamın bozulmuş suratındaydı.

"Bunu mutlaka konuşucaz"

Elimin altında kasılan bedenden ayrılıp adama döndüm.

"Tanışmadık. Eymenin nişanlısı ve biricik aşkı Yunus"

Ne saçmalıyorsun Yunus aşk nerden çıktı. Hemen kendimi kontrol etmem gerekiyordu. En son bu kadar kıskandığımda Hatice 4 yaşında komşunun oğlu ile oynarken olmuştu. Hadi kızımı paylaşamıyorum Eymen ne alakaydı.

Sahte bir tebessüm yüzüne çıkarıp "Kemal. Eymenin meslektaşı ve yakın arkadaşıyım"

Başımla onaylayıp gözleri parıldayan Eymene baktım.

"Yanına uğradım ama müsait misin?"

"Ben sana her zaman müsaitim"

Yine ağzının içinde konuşunca"anlamadım "dedim tek kaşım havada.

"Müsaitim dışarda kahve içelim mi ?"

Başımla onaylayıp odadan çıktım. Çıkmadan önce Kemalin gözlerine sertçe bakmıştım.
Binadan çıkıp bahçedeki çardağa oturunca Eymen kahve almaya gitmişti. Hayır neyini kıskanıyorsam. Ben Eymeni sevmiyordum. Lan yoksa seviyormuydum. Kendi içimde mücadele ederken önüme konulan bardakla düşüncelerimden sıyrılıp karşımda tebessüm eden çocuğa baktım.
Kalbini kırmak istemiyordum ana bazı şeyleri bilip ona göre davranmamız gerekiyordu. Bu yüzden olabilecek en ılımlı sesimle konuşmaya başladım.

"Biliyorsun iki ay önce nişanlandık ve yakında düğünümüz olacak. Ben her ne kadar bu evliliğe hala temkinli yaklaşsam bile ortada bir ilişki var. Bu yüzden başkalarıyla az önceki gibi samimi olmanı istemiyorum. "

Oh söyleyip rahatlamıştım. Düşünür gibi yüzüme bakıp başını eğerek kahvesine odaklandı.

"Haklısın özür dilerim"

Kırgın çıkan sesinin nedenini anlamasam bile içimde bir yerlerde bende üzüldüm. Annem bu gece yemeğe davet ediyordu.
O evdeyken özgür olamayacağımı biliyordum ama kızımın Eymene ısınması lazımdı.

ZİNCİR (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin