9

525 29 12
                                    

Daha önce hissetmediğim utanç bedenimi sararken birazdan yaşanılacak şeyleri zaten yaşadığım için kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Sanki ilk defa gerdeğe giriyon ne bu heyecan"
Dudaklarımdan istemsizce dökülen kelimeler ile Eymen anlamak için yüzüme bakıp"efendim " demişti.

Beyaz takım elbise içinde süt beyazı teni lamba sayesinde parıldarken siyah gözlerini dikmiş yüzümü inceliyordu. Onunda heyecanı belli olduğu için ekstra bir çaba harcıyacaktım bu gece.

Yavaşça yanına adımlayıp ilk defa bir erkekle ilişki yaşayaçağım gerçeğini göz ardı ederek ceketini çıkardım. Böylede direk bodoslama olacağı için bana yardımcı olmasını umarak gözlerine baktım.

Anlayışlı yüzü ile çaktırmadan derin nefes alıp yapacağı hamleyi beklemeye başladım. Benden kısa olduğu için ayaklarının ucuna yükselip dudağıma küçük bir buse kondurmuştu.

Yüzümdeki şapşal ifadeyi silip belinden sıkıca sardım. Dudaklarımız arasında santimler varken bu seferki hamle benden gelmişti.

Dudaklarını ağzımın içine alıp emmeye başladım. Kalplerimizin sesleri birbirine karışırken boş evde sadece nefes seslerimiz yankılanıyordu.

Bir elim belinde bir elim ensesinde derince öpüşürken geri geri adımlayıp Eymeni yatağa sırt üstü uzandırdım.

Parmaklarım titreyerek gömleğin düğmelerini bulurken yavaşça çözmeye başladım. Parmaklarım beyaz tenle buluşurken öpüşmeye kesip yukarıdan vücudunu izlemeye başladım.

İncecik beli zarif boynu küçük dudakları ve siyah gözleri ile tam bir günaha davet meleği gibiydi. Göğsümden kasıklarıma akan ılık ılık kan ile kıyafetlerini  tek tek
üzerinden çıkardım.

Karşımda anadan üryan çıplak şekilde kalmıştı.

Derin bir nefes ile kendi takım elbisemi de soydum.

"Hadi ama bu ilk değil nasıl yapılacağını biliyorsun"

Kendi kendime söylenmem ile kıkırdayan Eymenin gülen yüzüne baktım.

Ah kalbim böyle atmaman lazımdı.

Şehirden aldığım krem ile aletimi kayganlaştırırken birazını da Eymenin girişine koyup yavaşça içine girmeye başladım. Bu zevk daha önce tatmadığım
cinstendi. 

Sabah gözlerini Eymen karnında hissettiği sızı ile açmış inleyerek doğrulmuştu. Dün Yunus kendisine unutamayacağı zevkli bir gece yaşatırken sabah onunla yatakta kahvaltı yapmak istiyordu.

Yanında sakince uyuyan adama bakıp saçlarına yaklaştı. Aldığı ferah Melisa kokusu ile tebessüm ederken uyandırmamaya dikkat ederek öptü.

Yataktan ayaklanıp önce yerini bildiği mutfağa girdi. Dün  yatmadan önce duş aldıkları için şuan istediğini yapabilirdi.

Birkaç kahvaltılık malzemeyi tepsiye koyup demlediği çayı çay bardağına doldurdu. Hepsini alıp tekrar yatak odasına doğru adımlanmaya başladı.

Hala uyanmamış olan Yunus Eymenin yastığına sarılmıştı. Yüzünde güller açan çocuk tepsiyi komidine koyup Yunusu uyandırmak için yatakta oturur pozisyona gelirken eliyle kolunu tutup seslendi.

"Yunus"

Eymen daha dün evlendiği kocasını dürterken Yunus ani bir hamle ile Eymeni yatağa bastırıp üstüne çıktı.

"Efendim"

Eymenin nefesi kesilmiş kalbi hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı. Göğsünde ağırlığını vermese bile uzanan kocasının aletini kasıklarında hissediyordu. Ve vücudu istemsiz olarak tekrar arzuluyordu kocasını.

"Kahvaltı yapalım mı?"

Dudaklarından güç bela dökülen kelimeler yunusun önce kulağına ardından algılama sistemine giderken tebessümle üstünden kalktı.

Daha saatler geçmeden tekrar bir birliktelik yaşamak istiyordu bu gençle. Teninin büyülü olduğuna inanmıştı.

"Yatakta mı yicez?"

Komidinin üstünde duran tepsi ile meraklı bir şekilde Eymene döndü.
Başını sallayan çocuğun alnını öpüp tepsiyi yatağa koydu. Ayaklanıp yüzünü yıkamak için banyoya adımlarken yüzünde kendisinin bile haberdar olmadığı bir tebessüm vardı.

Sessizce yaptıkları kahvaltı sonrası Annesi ve piremsesi eve gelmişlerdi.

Eymenle biraz baş başa kalmak istese bile kızı geldiği gibi babasının kucağına atlamış Eymene nispet yapar gibi sürekli sarılıp öpüyordu. İkiside ne yapmaya çalıştığını anlamış içlerinden gülerken annesi artık Eymen olduğu için oğluna açık açık hakaret edemediği için üzülmüştü.

Çok güzel, anlayışlı bir gelini vardı ve onun yanında istediği zaman ağzını bozmayacağı gerçeği kadını kederlendiriyordu.

Bir yandan da ilk defa kızaran oğlunun yanaklarını görünce sevinmiş ve ne kadar doğru bir karar aldığını kendine hatırlatmıştı.

"Baba akşam seninle yatabilir miyim?"

"Biz daha yeni evli olduğumuz için şimdi yatamazsın ama ilerde istediğin zaman yatabilirsin"
Eymenin güzel açıklamasından sonra küçük kız babasının boynuna sarılıp kulağına eğilmişti.

" Baba bu cadı beni istemiyor "

Kızının alınganlık yaptığını bilen Yunus gülüp yanaklarını öpmeye başlamıştı.

"Eymen annen doğru söylüyor şimdilik baş başa kalmamız lazım"

Anında gözlerini dolduran Hatice Eymene sinirle bakıp"daha şimdiden babamı çaldın "diyerek odasına kaçtı.

"Zilliye bak büyümüşde küçülmüş "

Her ne kadar gülmek istese bile kızının bu düşüncesinin önüne kesmezse Eymeni sevmiyeceğinin farkındaydı. Bu yüzden arkasından yetişip kucağına aldı.

Kızı kıkırdarken yatağına yatırıp karnını gıdıkladı. İkisinin mutluluk çığrıkları evin içinde yankılanırken Yunus Haticeyi kucağında oturtup yüzüne düşen saç tutamlarını arkaya itti.
"Neden Eymenin sevmiyorsun benim cadı piremsesim ?"

Dudaklarını büzmüş bir şekilde Yunusa bakarken babası yanaklarını dişlememek  için yerinde zor duruyordu.

"Ama baba sen artık beni sevmiyorsun"

U'ları uzatarak söylediği cümle ile Yunus güven veren bir şekilde gülümseyip kızının tombik yanağını okşamaya başladı.

"Kızım değil Eymen kim olursa olsun bu sen bile olsan seni sevmeme engel olamaz . Ben sen için yaşıyorum tamam mı . Sen olmasan yaşamanın ne anlamı kalır. Sen gülmezsen ben nasıl mutlu olurum. Eymen abin artık benim eşim. Yani senin annen yada ikinci baban . Ona saygı göstermelisin. Hem bakarsın sana minik kardeşler yaparız hmm. "

Gözleri büyüyen Hatice hızla atılıp"gerçekten mi?" diye sormuştu.

Başıyla onaylayan Yunus içinden minik çocuklarının hayalini kurup ilk göz ağrı kızının saçını öpüp ayaklandı.

İçindeki arsız çocuk ona Eymenle baş başa kalmasını söylerken ağır başlı taraf akşam zaten yanlız kalacaklarını söylüyordu.

Şimdilik ikisini de göz ardı edip kızının oyuncaklarını da alıp salona girdi.

Hatice oyuncakları salonun ortasına dağıtırken Eymen gizlice yanına yaklaşıp sessizce oyuna dahil oldu. Bunu farkeden küçük kız ilk başta onu görmezden gelse bile ardından elindeki oyuncağını alıp gözüne sokarcasına havaya kaldırdı.
" O öyle olmayacak Eymen anne. Bak böyle yapılıyor"

Söylediği hitap şekli ile herkes iki saniye duraksamış ardından tebessüm etmeye başlamıslardı.
"Heyvan oğlu heyvan olalı bir fare tuttun"
Annesinin dediği şey ile gülerken gözlerini kapatıp çabucak akşam olmasını diledi.

Arkadaşlar neden bölüm gelmiyor bende bilmiyorum. Ama oy ve yorum atarsanız bu süreci hızlandırabileceğimizi biliyorum

ZİNCİR (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin