14

386 18 5
                                    

+16 mini smut uyarısı

Büyük bir heyecan ile eve adımlıyordum. Anamı kızımı evden kovup Eymenin koynunda soluklanmak istiyordum. Çaldığım şiddetli kapıyı çok geçmeden gözleri sinirden dönmüş kıpkırmızı bir şekilde Eymen açtı.

"Noldu Eymen"

Gözlerini gözlerime dikmiş birşey arıyordu ben ise sadece endişe ile yüzüne bakıyor bedeninde herhangi bir yara izi varmı diye kontrol ediyordum.
. Kovayı yere koyup kollarını tuttum.

"İyi misin anama mı birşey oldu. Hatice nerde."

  Gözlerim yaşlarla parlayan gözlerden ayrılıp geriye kayınca haset gülümsemesini sunan esmaya kaydı. Kesin o birşeyler yapmıştı.

"Ne dedin karıma"

Eymen susmuş sadece bana bakıyordu. Hareket bile etmiyordu ki nefes aldığından şüpheliyim.

"Esma ne dedin Eymene. Niye gülüyorsun"

Ağır ağır kapıya ilerleyip elini koluma attı. "Rol yapmana gerek yok aşkım artık oda biliyor herşeyi."

"Neyi biliyor çıldırtma be kadın. "

Tiksinti ile bana dokunan kolunu sertçe üzerimden attım. Gözlerimden alev çıktığının farkında öfke kusuyordum

Eymenin dudaklarından hafif bir fısıltı firar edince oraya döndüm. Aklımı kaybedecektim ve bu kadın yanımda nefes aldıkça sinirlerim geriliyordu.

"Beni aldattığını"

Eymenin sesinden duyduğum şeylerle pişkince sırıtan kızın saçından tuttuğum gibi dışarı attım. Değil esmayla,dünyanın en güzel kızı gelse yan gözle bakmazdım bile.

Eymen şaşkınlık ile kadına bakarken gözlerimden ateş çıkıyordu. İçim büyük bir ateşle dolmuştu.

"Lan kuduruk ben ne zaman seninle oldum da eşimi aldattım. Sen ne hakla bana ifrira atarsın. Hadi beni düşünmedin senin iki paralık iffetin, namusun ne olacak. Ağa baban yüzüne tükürmez mi?"

Sesim ile tüm köy ayaklanmış bizim evin tarafına bakıyorlardı. Bazıları açıkça kapımızın önüne kadar yaklaştılar. Herkes anlamaz gözlerle sert ittiğim için yere düşüp ağlayan kadına bakarken arkamda ki Eymene baktım. Bu kadına inanmasını geç öyle bir ihtimali düşünmesi bile içimi kahrediyordu.

Etrafımdaki kalabalığa bakıp Eymeni yanıma çektim. Ellerimizi birleştirip havaya kaldırdım. Herkes yapacağımız şeyi bekliyordu.

"Tüm sevdiklerim, Kur'an'i kerim ve önderim peygambere yemin olsun ki ben bu kadınla münasebet içinde olmadım. Karımın üstün gül koklamadım. Allah şahittir ki ondan başkasını koynuma almadım.",

Bize doğru gelen Ağa'nın adamları ile Eymeni eve itip karşıma dikilmelerini bekledim. Yerde saçını başını yolarak ağlayan kıza herkes acıyarak bakarken içimde herhangi bir merhamet yoktu.

Kızı kaldırıp götürülürken kalabalık ne yapacağımı izler gibi bana bakıyordu. Ben ise gözleri yaşlarla dolmuş dudakları dişlemekten kanamış eşime ilerleyip ellerinden tuttum.beraber evimize girerken hala içimdeki siniri tam atmış sayılmazdım.

Bedenim yorgunluğunu daha yeni belli ederken bundan sonra olacaklar tam bir muammaydı. Beni korkutan şey ise sevdiklerimin zarar görme ihtimaliydi.

Boynunu arkaya eğmiş bana bakan masum gözlere aşkla bakıp alnını öptüm.

"Eğer birgün seni aldattığıma gözlerinle  şahit olursan bil ki o ben değilimdir. Beni hep yanında ara başkalarında değil"

Dudaklarını öpüp salona adımladım. Tüm köy evimizin önüne yığılmıştı.
Ama anamla kızım yoktu.

"Bizimkiler nerde"

"Annenin kardeşi hastalanmış Haticeyle beraber gittiler . Akşama doğru geleceğini söyledi."

Ağlamaktan kısılan sesiyle yumuşayan içim ile boynuna sarıldım. İçim gidiyordu onu sevdikçe. Bundan sonra ölürdüm de ondan başkasının olmazdım.

"Eymen herşeyden şüphelene bilirsin sevgimden bile . Ama sadakatimden şüphe etme . Ben senden başkasını görmem."

Omzumu kolları arasında sararken şakaklarını öpüyordum. Bu çocuk beni aşkıyla yandırıyordu. İçimdeki ateş , karnımda hissettiğim kasılma , kalbimin coşkusu hep Eymen sayesindeydi.

Hafifçe ayrılıp büzülmüş dudaklarına baktım. Akan göz yaşları yanaklarından yol çizmişti. Nazikçe parmaklarım ile silerken avucumun içine yaslanmış gözlerini kapatmıştı. Bana olan güveninin farkındaydım ama bur durumun onu yorduğunu anlamak zor değildi .

Kızarmış  yanaklarını öpüp kucağıma aldım bedenini . Ne hayallerle gelmiştim ne duruma düşmüştüm.  Eymen kucağımda koltuğa oturdum. Başını boynuma koymuş derin nefesler alırken terli olduğumun farkında yavaşça ayırdım bedenlerimizi.

"Gidip duş alayım olur mu?"

Başıyla onaylayıp ayaklandı. Hızlıca banyoya girip soyundum. Kendimi suyun altına atarken gerilen sinirlerim gevşemiş bedenim rahatlamıştı. Su saçımdan aşağı süzülürken su sesinden başka hiçbir şey duyulmuyordu. Elime lifi alıp ikinci sefer bedenimi köpürttüm.

Ağa'nın ne yapacağı meçhuldü. Anam bu olayda benim tarafımdan olsa bile yaşayacağımız felaketi oda biliyordu. Piç ibo nefesini üstümüzden çekmezdi artık.

Son kez durulanıp banyodan çıkmayı düşünürken içeri giren beden ile arsızca tebessüm ettim. Daha duşa kabinden çıkmamıştım. O ise lavaboda ellerini yıkarken çaktırmadan bana bakıyordu.

Bakışlarının farkında arsızca tebessüm ettim. Cam kapıyı açıp belini sarmam ile onuda suyun altına çektim. Anlık çığlık atıp ardından soğuk suyla titremişti.

Üstündeki kıyafetleri suyla koyulaşırken dudaklarına yapıştım. Gözlerim kapalı suyu ılığa getirdim eymen üşümesin diye. Ben soğuk suya alışkın olsam bile o daha çok sıcak suyu seviyordu.

Hafifçe inleyip kendini bana sürtünce tüm kıyafetleri anında yeri boyladı. Elimi minik kalçasına koyup okşamaya başladım. İnlemeleri dudaklarımız arasında sonsuzluğa uğurlanırken işaret ve orta parmağımı vajinasına bastırdım.

Anlık zevk ile beli bükülmüş tırnaklarını sırtıma geçirmişti. Suyu kapatıp parmaklarımı içine ittim. Bir elimle belinden destek olurken diğer elimle girişini genişletiyordum.  Soğuk su olduğu için buharların uğramadığı fayanslara Eymenin inlemeleri çarpıyordu. 

Elimi sıcak içinden çıkartıp beline sardım. Bana uyum sağlayıp bacaklarını ayaklarıma sararken artık tamamen kucağımdaydı.

  Dudaklarından ayrılıp  sık nefes alan ıslak yüzüne bakarak sırtını soğuk duvarla buluşturdum. Ağzından küçük bir inleme firar etmiş sabrımın son kırıntısını da kendiyle beraber alıp götürmüştü.

Türkiye ortalamasından biraz daha uzun olan aletimi birkaç sefer girişinde ki ıslaklığa sürtüp yarısını soktum. Başını arkaya attığı için açılan boynuna saldırıp izler bırakmak amaçlı dişlerken tamamı içine giren penisim ile zevkle inledim. Dar duvarları damar gibi atan penisimi sarmış sıcaklığı ile mest etmişti.

Sonrası ise tahmin edilemez bir zevk dumanıydı. Birbirimizin teninde soluklandığımız dokunuşların uyum içindeki birleşimi.

Her kavgamızdan sonra sevişmeyeceksek ne anlamı var kitap yazmanın.

Yorum atmak 1 dakka . Üstelik bir alana bir oy bedava

ZİNCİR (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin