10. BÖLÜM

43 11 22
                                    

Tekrardan herkese merhaba, nasılsınız biricik okurlarım? Hız kesmeden devam ediyoruz.
En heyecanlı yerde kalmıştık, o yüzden sizi tutmayacağım.

Sizden bir ricam var. Lütfen satır aralarına yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın olur mu?

İyi okumalar dilerim!

*****

🇹🇷🪖

🇹🇷🪖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🇹🇷🪖

*****


Köydeki herkes sesi duyar duymaz dışarı çıkmıştı. Merak ve korku dolu bakışlar, yerde cansız halde yatan teröristleri çevreliyordu.
Telsizden Bahadır Yüzbaşının sesi gelmeye devam ediyordu:
"Seyit cevap ver!"

Teoman Astsubay, ağlamaklıydı. Telsizi alıp mandala bastı.
“Kom... Komutanım,” dedi kekeleyerek. "Seyit Astsubay vuruldu."

Telsizden gelen cevap gecikmedi, ama her saniye bir asır gibiydi. "Vuruldu mu?!" Haykırış komutanın şaşkınlığını ve öfkesini ele veriyordu.

Teoman Astsubay derin bir nefes alarak mandala bastı: "Komutanım," dedi sakinleşmeye çalışarak. "Bir anda oldu. Baskın yedik. Kadın... Kadın öldü."

Telsizden gelen ses fısıltıya dönüşmüştü: "Teoman, Seyit yaşıyor mu peki?"

Teoman Astsubay, Seyit Astsubayı kontrol etti ve mandala bastı: "Evet komutanım," dedi umutla. "Yaşıyor."

Telsizden gelen ses: "Teoman, Seyit'i hemen karakola getirmeniz gerekiyor. Ya da dur bekle..." Ses kesildi. Aniden hat kopmuş gibiydi.

Teoman Astsubay çaresizce telsize baktı. Ali'ye sarıldı. Uzmanlar da öylece bekliyordu. Herkesin yüzünde hüzün vardı.

"İyi olacaksın Komutanım," dedi Teoman Astsubay hıçkırıklar arasında. "İzne çıkacaksın. Çocuğunu doğduktan sonra kucağına alacaksın."

Telsizden gelen ses: "Teoman, orda mısın?" Bu sefer Yakup Teğmenin sesi gelmişti.

Teoman Astsubay, umut dolu bir sesle mandala bastı: "Buradayım komutanım."

Telsizden gelen ses, emir gibiydi: “Seyit nasıl? Nefes alıyor mu? Nabzını kontrol et! Bide kurşun yarasına bak, kanıyor mu?”

HAKİ: İLK VE SON NEFES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin