Yorum yap kız. Yoksa ısırırım totisini✨💝
~~~~~~~
Taşın kenarında oturmuş öylece düşünüyordum. Telefonumu bile almamıştım.
Arkamda hissettiğim silüet ile anında ayağa fırladım. Karşımda iri yarı biri duruyordu. Kestane saçları rüzgarla savruluyor koyu kahve gözler bana derince bakıyordu. Üzerindeki siyah takımı ise ona ayrı bir ciddiyet katmıştı. Acaba bir mafya olabilir mi diye geçirmiştim içinden.
Aurası insanı boğuyordu.Çektiğim her nefeste onun ferah ama sert kokusu ciğerlerime doluyordu.
"Merhaba Jungkook bey."
Hiç görmediğim bu adamın beni tanıması şaşırtıcıydı.
"Efendim, beni nereden tanıyorsunuz bilmiyorum ancak ben kokusu bile olmayan çekinik bir omegayım. İşinize yarayacak hiç bir tarafım yok inanın."
Korku ile ağzımı tutamamıştım. Karşımdakinin niyetini bilmeden konuşmam onu kızdırabilirdi. Kokusu ile kendini belli eden delta kimliği onun tehlikeli oluşunu bağırıyordu. Onu sinirlendirmem iyi bir seçenek olmazdı.
Fakat o beni şaşırtacak şekilde naif bir gülümseme sundu bana.
"Ah çekinik bir omega demek. Ne kadar kötü oldu bu şimdi. Bende seni kaçırmayı planlıyordum. Gideyim o zaman."
Arkasını dönmüş bir kaç adım atmıştı. Ardından merakla onu süzen bana dönmüş ve bir kahkaha patlatmıştı.
"Merak etmeyin. Böyle bir niyetle gelmedim yanınıza. Ve, her şey omega olmak değildir jungkook bey. Güzel yüzünüze yazık etmeyin."
'Güzel yüzüne yazık etme.' çok tanıdık gelmişti bu söz. Tonu dahi aynıydı. Ama kimin söylediğini hatırlayamıyordum.
"O zaman ne için buradasınız bayım?"
"Ben yakında bir şirketin başına geçeceğim. Bu şirket amacı dışında sporculara sponsor oluyoruz ve kendilerini geliştirerek şampiyonalara hazırlıyoruz. Sizinde yüzmeyi çok sevdiğini duydum. Bu yüzden geldim size. Yüzme alanında sizi yetiştirmek istiyorum. Size kalacak yer ve maaş sağlanacak. Karşılığında elde ettiğiniz başarılar ile ismimizi dünyaya duyurucaksınız. Ne dersiniz?"
Sunduğu teklif çok güzeldi. Çok da ihtiyacım olan bir zamandı. Fakat karşılığında başarı elde etmem gerekiyordu. Bu benim körelmiş yeteneğimle pek mümkün değildi. Ne kadar ihtiyacım olursa olsun reddetmem gerekiyordu.
"Üzgünüm bayım. Teklifiniz çok güzel. Fakat ben sizin düşündüğüz kadar yetenekli bir insan değilim. O yüzden şartınızı sağlamam da mümkün değil. Reddetmeliyim maalesef."
"Yeteneğinize bırakın ben karar vereyim. Olmadı anlaşmamızı bozar yollarımızı ayırırız. Lütfen kabul edin."
"Bilmiyorum. Cidden artık yetenekli bir yüzücü değilim."
"Bunu neden ofisimde konuşmuyoruz. Hava kararıyor"
Biraz düşündükten sonra ısrarcı bakışlarına döndü gözlerim. Vazgeçicek gibi değildi.
"Peki."
Elindeki poşetten bir çift yeni ayakkabı çıkartmış önüme koymuştu.
Ayaklarımın çıplak oluşunu yeni hatırlamamla birlikte benim hakkımda ne kadar şey bildiği beni korkutmuştu."Şaşkınlığınıza bakılırsa bir şeyler aklınızı karıştırmış. Hakkınızda tahmininizden daha çok şey biliyorum jungkook bey."
"Evet anlamış oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Swan on Water/Taekook
Fanfichttps://www.instagram.com/reel/C8spYB7IacG/?igsh=cTJuaGYzY3JvbjF3