Hoşgeldin bacım durma okumaya başla hemen🤍
~~~~~~~
Taehyung/
Jungkooku bıraktıktan sonra namjoonla şirkete geçmiştik. Daha doğrusu o beni bırakmıştı. Sonra işi olduğunu söyleyip gitmişti.
Namjoon benim kuzenim. Benden 2 yaş büyük. Çocukluğumdan beri yanımda. Küçükken üç arkadaş göle yüzmeye giderdik. Sonra yüzme kursunda bize öğretilenleri tekrar ederdik. Namjoon bunu devam ettirip işe çeviren tek kişi. Ben babamın peşinden gittim. Diğerimiz ise...
Kapım tıklanmış gel demem ile içeri bayan kim girmişti.
"Burun bayan kim."
"Taehyung bey. 1 saat sonraki toplantı öne çekildi. Birazdan başlayacak. Haber vermek için gelmiştim."
"Tamam. Birazdan geliyorum."
Eğilip çıkmıştı. Bende oturduğum yerden kalkıp dosyaların olduğu dolaba yönelmiş, içinden toplantı için lazım olan bir kaç dosya almıştım. Ardından toplantı salonuna inmek için odamdan çıktım.
Jungkook/
Yatağa uzanmış dönüp duruyordum. İçime kurt düşmüştü. Babamın bir şey yapmasından korkmuyordum. Onun götü sövüp vurmaya yetiyordum. Onlarada alışkındım zaten. Ancak önümde pürüz olsun istemiyordum. Sadece antrenmanlarıma odaklanmak istiyordum. Taehyungun önünde ailemle böyle rezil olmak istemiyordum.
Yatakta dönüp durmaktan vazgeçip ayağa kalktım. Mutfağa gittim ve dolabı açtım. Bu gün çok şey yememiştim. Ancak akşam yemeği için de iştahım yoktu.
Yemek listeme baktım. Ara öğün olarak meyveli yoğurt vardı. Yanına ise biraz kuru yemiş eklemişlerdi. Ne vaov bi yemek ama.
Dolaptan hazır meyveli yoğurtlardan çilekli olanını çıkardım. Üstüne ise biraz çilek biraz yaban mersini ekledim. Fındıkları ve bademleri de üstüne kırıp koyunca daha iç açıcı bir ara öğün haline gelmişti.
İçeride televizyonun karşısına oturdum. Kanalları karıştırırken aşırı saçma bir drama filmine denk geldim. O kadar umrumda değildi ki kumandayı yanıma koydum ve yoğurdumu yerken filmi izlemeye başladım.
Kadın ana karakter aslında evliydi. Fakat iş seyahati için geldiği Las Vegas'ta arka mahallelerde bir music store'da satıcılık yapan genç bir adama aşık oluyordu. Adamda ona aşık oluyordu fakat kadının evli olduğunu bilmiyordu.
'Klasik bir drama' diye geçirdim içimden. Yine de izlemek zevkliydi.
...
Filmin sonunda adam bunu bana nasıl yaparsın tarzında şeyler söylerken kadın açıklayabilirimden başka bir şey söylemiyordu.
"Neyi açıklayacaksın aptal?!"
Boş evin içinde yankılanan sesim ile önce bir duraksadım. Ardından büyük bir kahkaha patlattım. Kendimi filme o kadar kaptırmışım ki. Bildiğin adam yerine cevap vermiştim.
Saate baktığımda 9'a geliyordu. Tabağımı mutfağa bıraktım ve banyoya girdim. Banyodaki ferah koku gittikçe hafifliyordu. Acaba bir yere koku mu koymuşlardı? Bitiyordu galiba. Keşke ne olduğunu bilseydim. Mutlaka tekrar alırdım.
Düşüncelerimden sıyrılıp duşa girdim. Mükemmel rahatlamıştım. Bornozumla banyodan çıkıp odama geçtim ve kendimi yatağıma attım. Yorgunluktan kolumu kıpırdatamıyordum. Halbuki hiç bir şey yapmamıştım bu gün. O yüzden beslenme listelerine ve takviyelere ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Swan on Water/Taekook
Fanfichttps://www.instagram.com/reel/C8spYB7IacG/?igsh=cTJuaGYzY3JvbjF3