Yağmur durmuştu, yağmurun durmasıyla Mert Abi konuşmaya başladı.
"Madem buradan kurtulmak istiyoruz, ateş yakmamıza gerek yok. Sert birşeyler alın, odun falan. Merdivenlerden aşağıya inelim. Spor tesislerinin arkasındaki dağdan çıkınca Beykoz Tren Yolu'na gidiliyor, şu anda kullanıma açık değil. Geçebiliriz."
Hepimiz onay verdikten sonra, elimize odun vs. aldık. Mert Abi çatı katının kapısını açtıktan sonra, sessizce merdivenlerden inmeye başladık.
"Hızlı olun, geliyorlar."
Hakan Abinin dediğiyle hızlıca merdivenlerden inmeye başladık. Zemin kata gelmiştik bile. Karşımıza çıkan virüslülere direkt vurmaya başlamıştık.
"Camları kırıp girmişler içeri, kantine girin! Kantinin camı açık!"
Necip Abinin yönlendirmesiyle hızlıca içeri girmeye başladık. Kerem Abinin üzerinde olan virüslüye Berat Abi fena vurmuştu. Daha sonra herkesin ardından onlarda girince kapıyı kapatıp, önüne masa koyduk.
"Camdan geçin, dikkatli olun."
Hepimiz sırayla çıktıktan sonra Mert Abi'de çıktı.
"Okulun spor tesislerinin arkasına gidiyoruz, hızlı olun."
Hepimiz koşarak spor tesislerinin arkasına gittik, abim beni kendi koruması altında tutuyordu. Merih Abi ve Hakan Abi kapıyı açmaya çalışıyorlardı, açılmayınca Hakan Abi anahtarları denemeye başladı.
"Açıldı."
Hepimiz hızlıca okuldan çıktık, etrafı kontrol ettik, hiç virüslü yoktu.
Sonunda cehennemden kurtulmuştuk. Bazılarımız sevinç gözyaşı döküyordu, bazıları ise mutluluktan bağırıyordu.
Ali yanıma geldi, sıkıca sarıldı bana. Bende ona sarıldım, gözümden birkaç kez süzülen gözyaşları ile gülümsemiştim.
"Kurtulduk Ali."
"Kurtuldum güzelim."
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombiler Gerçek Değil ):( AlEf
Action"Zombiler gerçek değil Efe." "Bok değil orospu çocuğu, gerçekler bir kere, görürsün yarın virüs Türkiye'ye gelince."