Eve geldiğimizde abim hemen odasına çıkmıştı, ben de annemin yanına geçtim ilk önce.
"Oğlum, hoşgeldin."
"Hoşbulduk annem."
"Abin nerede?"
"Odasında."
"Çağırsana."
Abime seslendiğimde cevap vermeden yanımıza gelmişti, herhalde abimin sevmediğim huylarından biri budur.
"Efendim anne?"
"Gel otur yanıma."
Abim, annemin diğer tarafına oturduktan sonra annem konuşmaya başladı.
"Çocuklar, bir süre okula gitmeseniz olur mu?"
Abimle ikimiz aynı anda sorduk anneme.
"Neden?"
"Ne bileyim, Çin'de çıkan virüs Türkiye'ye gelir diye korkuyorum. Belki sizin okulunuzda birisine bulaşır."
Abim konuşmaya devam etti.
"Annem, emin ol o virüs bize bulaşmaz. Hem zaten, olası bir durumda sağlık bakanlığı karantinaya almaz mı hepimizi?"
"Alırda, korkuyorum Hamza'm."
"Korkma anne, Efe'de zaten her dakika yanımda neredeyse. Birşey olmaz."
"Peki."
Annem ikimize de sıkıca sarıldı, bizde anneme.
"Ben mutfağa gideyim, akşam yemeği hazırlayayım. Ne yiyelim?"
Ben cevap vermeden direkt abim cevap vermişti.
"Ariel'e sormamız lazım ama Ariel evde değil."
Bir süre duraksayıp anneme döndüm.
"Anne bişey soracağım."
"Sor Efe'm."
"Ariel'e neden Ariel ismini verdiniz? Çamaşır deterjanı markası ismi değil mi?"
Abim ve annem gülmeye başlayınca, bende kendi gülmemi tutmaya çalıştım. Ama yani haklıyım. Çocuğa çamaşır deterjanı markası ismi vermişler.
"Oğlum Ariel ismi melek anlamına geliyor."
"E direkt niye Melek ismini koymadınız o zaman?"
"Efe sus, konuştukça batıyorsun abim."
Üçümüzde gülmeye başlamıştık. Sanırım bugün güzel geçecekti.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombiler Gerçek Değil ):( AlEf
Acción"Zombiler gerçek değil Efe." "Bok değil orospu çocuğu, gerçekler bir kere, görürsün yarın virüs Türkiye'ye gelince."