Benim sınıfımdakiler hâlâ kavga etmeye çalışırken, bizim çocuklar ise sakin kalmaya çalışıyorlardı.
"Bu sınıfta niye ibneler var anlayamıyorum yani?" Özellikle bizim burada olmamız, acınası."
Ahmet'in bana yaptığı göndermeyle beraber Ali ayağa kalkacak oldu. Kolundan tutup kalkmasına engel oldum. Fısıldayarak konuştum.
"Ali, yeter."
"Peki güzelim."
Sınıfın en köşesinde olmamız çok güzeldi, sohbetlerimizi kimse duymuyordu. Akşam olmuştu ayrıca, virüslüler sınıfa gelmesin diye ışıklarıda açmamıştık. Birbirimizi zor görüyorduk.
Birden Ali'nin beni belimden tutup çekmesi ile irkildim. Karnımda oluşan gerginliğe de engel olamıyordum. Bu sırada aldırmadan bacaklarımı kendime çektim ve bende ona sarıldım, istemiyordum ama istiyordum.
Kenarda ki kendi ceketini ikimizin bacakları üzerine örttü. Daha sonra bende onun göğsüne kafamı yasladım.
"Abimde bıraktı beni, kenarda Jankat'la dedikodu yapıyor."
"Boşver, kendi halinde takılsın o. Ben varım."
"Sen varsın..."
Yorulmuştum, çok fazla uykum vardı. Ama direnmeye çalışıyordum. Belki bir süre sonra virüslüler gelirdi.
"Uyu Efe'm, çok yorgunsun belli."
"Uyumaktan korkuyorum."
"Korkma, ben varım."
"Sen varsın, sen..."
Konuşurken dayanamıyordum, gözlerimi kapattıktan sonra bedenimi ona bıraktım.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombiler Gerçek Değil ):( AlEf
Acción"Zombiler gerçek değil Efe." "Bok değil orospu çocuğu, gerçekler bir kere, görürsün yarın virüs Türkiye'ye gelince."