"Off çok soğuk" dedim yatağımda sağa dönerken.
Ama kendimi attığım boşluktan direkt soğuk zemine yapışmıştım.
Bir saniye bu benim yatağım değildi.Görüş açımı kapatan saçlarımı yüzümden çektiğimde hala havuz kenarında olduğumuzu fark ettim.
Kenan mışıl mışıl uyuyordu ama yıldızlar çoktan bizi terk etmiş hava aydınlanmaya başlamıştı.Salondan gelmeye başlayan seslerle aceleyle hiç yerden kalkmadan Kenan'ın yanına emekleyip onu sert bir şekilde dürttüm.
"Bir dakika daha" dedi gözlerini açmadan mırıldanarak
"Kenan kalk şurdan bir dakikamız bile yok" dedim ses tonumda azar modunu açarakGözlerini zorla açtığında dışarıda uyuya kaldığımızı anlayabilmişti. Ben şezlongun arkasında saklanıp çocukların kahvaltıya inmelerini izlerken Kenan ayağa kalktı.
Işık hızıyla onu kolundan tutup benimle şezlongların arkasına saklanmasını sağladım.
"Noluyo ya?" dedi ne yaptığımı anlamayarak
"Çocuklar uyandı" dedim fısıltıyla" koç seni odanda değil de burada benimle bulursa-"
Cümlemi bitirmememe izin vermeden "bir şekilde odalarımıza geri dönmeliyiz " dediAferin zeki çocuk "nasıl?" dedim
Çocukların bizi bir arada görmemesi gerekiyordu çünkü yersiz imaları çekecek kadar uykumu almamıştım.
Kenan kolumdan tutup beni bir tarafa doğru çekiştirdi.
"Nereye?" dedim ama o sadece işaret parmağını dudaklarına götürüp susmamı işaret etti.
Eğilerek yürüyüp evin bahçesinin dışına çıktık."Atla" dedi eleni önümde kenetleyerek
"Asla Kenan" dedim. "Hem niye buraya atlıyoruz?"Atlamamı istediği evin yanındaki büyük elektrik panosuydu.
"Çünkü burdan şu çıkıntıya basarsan" dedi parmağıyla pencere pervazına benzer çıkıntıyı işaret ederek "direkt senin odanda oluruz"
Omuz silktim. "Tehlikeli" dedim
"Mecburuz yoksa koç fark edecek"
Derin bir nefes alıp kenetlediği avucuna basıp kendimi elektrik panosunun üzerine attım. Pano büyük ama inceydi. Sadece ayağımın bir kısmı girebiliyordu. Bacaklarımın titrediğini hissettim.
"Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim burdayım" dedi cesaretlendirici sesi
Bir ayağımı da üstteki çıkıntıya atıp kendimi ileri ettim.
Balkonumun demirlerine tutunabiliyordum.
Kendimi biraz daha yukarı çıkmaya zorlayıp balkonun içine attım.
Yere çöküp derin bir nefes verdim.Kenan'sa benim beş saatte çıktığım yer sanki oyun parkındaki bir basamakmış gibi kolayca çıkıp yanıma atladı.
"Neyseki camın açıkmış. Bu ihtimal, sen yukarı çıktıktan sonra aklıma geldi" dedi ve hiçbir şey olmamış gibi odamdan içeri girdi.
"Bir dakika ya orası benim odam" dedim içeri sormadan dalması beni sinirlendirmişti.
"Biliyorum Defne ama kibarlık yapacak kadar zamanım yok" dedi
Ama gözleri odamın her köşesinde geziniyordu.
Kaşları yatağımın üzerindeki bir şeyi gördükten sonra çatıldı.Yatağımın kenarına oturup daha önce açık bıraktığım kitabı eline alıp inceledi.
Kollarımı birbirine bağladım. "Harika bana açıklama yapacak zamanın yok ama oturup kitap kulubü kurabiliriz" dedim belli bir imayla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında
FanfictionSpordan nefret eden bir dergi editörü, futbolla ilgili yazı yazmak için görevlendirildiğinde takımın kaptanı ile ufak bir anlaşma yapması gerekecektir. Ama karşısında büyük bir engel çıkar. Ya yıllarını verdiği ve kariyerinde önemli bir basamak ola...