"Sen hırçın dalgaları görüyorsun ama bilmiyorsun, derinlerde ne hazineler gizlendiğini.."Gözlerim yazımda gezindi. Üç yıl önce lisenin ilk yılında yazmıştım bu kelimeleri.. Keşke benim aklıma gelseydi dediğim bu cümleler Kenan'a aitti.
Beni o yıllarda görünmez yapan bir ergenlik çekingenliğinin içindeydim.
Herkesi dışardan izleyip kendi kabuğuma çekilmiştim. O zamanlar Kenan dahil çoğu kişi için bile görünmez olduğuma emindim.Edebiyat dersinde kısa bir öykü yazmamız istenmişti. Kenan o büyülü cümleleri okuduğu anda kitabımın arka sayfasına not etmiştim. O an gözüme bambaşka bir Kenan görünmüştü. Sanki okyanusun dibine korkmadan batmaya çağıran bir Kenan vardı.
1 Yeni Mesaj.
Kenan Yıldız: Hadi hazırlan seni almaya geliyorum
Telefonumda onun ismini görmemle titredim. Hafta sonuydu ve birlikte bir şeyler yapacak kadar arkadaş olduğumuzu düşünmüyordum.
Kesinlikle yanlış atmıştı mesajı. Ama görüldü atmakta çok hakaret gibi olmaz mıydı?Defne Doğan: Nereye geliyosun ya?
Kenan Yıldız: Doğru seni almam için evinin konumunu atman lazım. Bekliyorum.
İnanamayarak birkaç kere daha attığı cümleyi okudum.
Defne Doğan: Nereye gidiyoruz anlamadım
Kenan Yıldız: Biz seninle dergi için çalışmıyor muyuz?
Kenan Yıldız: Biraz ilham alalım diye gidiyoruz işte
Kenan Yıldız: Konum Defne?Defne Doğan bir konum gönderdi.
Bol bir kot pantolon ve üzerine oversize bir tişört geçirdim.
Binanın önüne beyaz bir araba yanaştı ve açık pencereden Kenan'ın yüzü göründü.
Çantamı omzuma asıp aşağı indim.Kenan beni görünce arabadan indi.
İki elini de pantolonunun ceplerine sokup arabaya yaslandı.
"Nereye gittiğinizi söylemedin?" dedim kollarımı göğsümde kavuşturup
"Merak et biraz" dedi omzunu silkerek
Rahat tavırlarına gözümü devirdim. Sağ koltuğa geçerken söylendim.
"Eğer disiplin suçunun yanına adam kaçırma da eklemek istemiyorsan 2 saate yine aldığın yere bırakırsın beni" dedim.
Arabası lüks sayılabilecek türdendi. Geniş ferah ve bol bol Kenan kokuyordu.
Gözleri yoldayken ben ona kaçamak bakışlar atmaya çalışıyordum. Sanki bu gerçek değilmiş ve alarmım beni uyandırmasına dakikalar kalmış gibiydi."Neden bu kadar yetenekli bir yazarken spor konusunda yazmaktan bu kadar kaçıyorsun?" dedi gözlerini yoldan hiç ayırmadan.
Bense hazır bana soru yöneltmişken onu uzun uzun incelemek istiyordum. Keskin yüz hatları, delici gözleri ve bir o kadar da güçlü enerjisi vardı.
Biraz yakınında olan herkesin büyülenmesini çok iyi anlıyordum."Spor işte" dedim sorduğu soruyu hatırlayarak
Bahsi geçerken bile yüzüm ekşimişti."Yanlış anlama, hiçbir işe yaramadığını falan düşündüğümden değil ama benlik de değil."
Dudakları hafifçe yukarı kalktı. Yanaklarında gülümsemesiyle derinleşen gamzeleri ortaya çıktı.
"Senlik olan ne Defne?" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında
Hayran KurguSpordan nefret eden bir dergi editörü, futbolla ilgili yazı yazmak için görevlendirildiğinde takımın kaptanı ile ufak bir anlaşma yapması gerekecektir. Ama karşısında büyük bir engel çıkar. Ya yıllarını verdiği ve kariyerinde önemli bir basamak ola...