6. Bölüm

859 65 14
                                    




Bir pazar günü liseli olarak yapacak çok fazla şeyim vardı. Öncelikle kahve içip balkonda bahar havasının eşliğinde yazı yazabilirdim. Ya da en sevdiğim yemeği yapıp milyonlarca kez izlediğim filmlerden birini açabilirdim. Dinlendirici ve muhtemelen beni mutlu eden bir gün olurdu.

Tüm bunların yerine ne mi yapıyorum?

Pembe valizimi, engebeli okul yolunda sürüklüyorum.

Whatsapptan gelen bir mesaj bildirimiyle kaldırımda durdum.

Arda: Neredesin?

Defne Doğan: Geldim sayılır

Arda : Hadi seni bekliyoruz

Defne Doğan : otobüsle on saat yolculuk yapmak için çok heyecanlıyım (!!)

Arda: Merak etme yan koltuğumu sana ayırdım:)

Tekrar pembe valizimi çekecekken biri kulpu tutup çekiştirmesiyle korktum.

"Böyle giderse sen otobüs terminaline yetişmek zorunda kalırsın" dedi

Ve kendi siyah valizini bir eliyle, benimkini de diğer eliyle sürmeye başladı.

"Kimle konuşurken bu kadar mutluysan artık" diye mırıldandı.

Şaşkınlığımı üzerimden atıp ona yetiştim.
"Bi kere kendine bak. Takım kaptanı olarak ilk senin orada olman gerekirdi."

Bana göz ucuyla baktıktan sonra ciddiyetinden hiçbir şey kaybetmeden valizleri sürüklemeye devam etti.

"Ayrıca çok sesli mırıldanıyorsun ne dediğini duydum" dedim hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalışıyordum ama pek mümkün olmuyordu.

"Güzel zaten duy diye söylüyorum " dedi

Okul bahçesine girip bizi bekleyen otobüse doğru yürüdü.

Kollarımı kenetleyip Kenan'ın kendi valizinin yanında benim valizimi de bagaja vermesini bekledim.

Sırtındaki sırt çantasını düzeltip bana döndü.

"Rica ederim Defne" dedi yukardan pişkin pişkin bakarak

"Senden yardım istemedim Kenan"

Ama beyfendi masallardan çıkma prens olduğu için herkesin kahramanı olmaya alışıktı.

"Ne dersin bir sonraki sayıda valizlerin kahramanı da yazalım mı?" dedim alayla

"Defne gelmişsin" dedi arabadan inen Arda
Arkamı dönüp ona baktım.
"Hadi arkadaki iki koltuğu bize ayırdım"

Kafamı olumlu anlamda salladım. "Hemen geliyorum."
Arda gerçekten dünyanın en tatlı insanı olabilirdi. Koçun benimde onlarla seyahat planını duyurduğundan beri, bana takım ve diğer şeyler hakkında çok bilgi verip yardımcı olmuştu.
Kendimi yalnız hissetmemem için istediğim her zaman yanına gelebileceğimi söylemekle kalmamış bir de benim için yer ayırmıştı.
Asla iletişimde zorlandığım biri değildi.
Yolda takımdakiler hakkında daha fazla bilgi vermeye çalışarak yazım için yardımcı olacağından bahsetmişti ki bu benim için çok önemliydi.

Arda içeri girdiğinde Kenan'ın kaşları çatık bir şekilde yüzüme baktığını farkettim.

"Takımdakilerle de aran baya iyi"

"Öyle" dedim. Sadece Arda'yla doğru düzgün konuşuyordum ama bunu o bilmese de olurdu.

"E dergi için bana ihtiyacın da kalmamıştır" dedi tek kaşını kaldırarak

Yıldızların AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin