"Evet hocam Kenan'la birlikte çalışıyoruz."Edebiyat hocası son yalanlar ve toparlamalardan sonra gözlerini üzerimize dikmişti.
Kenan'ın yaptığı suç hafif değildi. Üstelik bunca aydır benimle çalıştığına bir şekilde hocayı ikna edebilmişti. Şimdiyse yarattığı karmaşayı daha büyük bir karmaşa doğurmasın diye toparlıyorduk."Çok güzel yazmışsın Defne." dedi derginin son taslağını okurken.
"Açıkçası Kenan'dan umudum pek yoktu." dedi sandalyesinde dönüp bana bakarak "herkesin bir alanı olmak zorunda. Herkes iyi yaptığı şeylerle ilgilenmek zorunda ama Kenan ne bileyim edebiyatta da hep çok iyiydi."
Umutsuzluk kelimesiyle şimdiki cümlesindeki tezatlığa düştüm. Kenan'ı birde kendi sınıf öğretmenimden dinlemediğim kalmıştı.
"Son zamanlarda değişti. Notları hep yüksekti böyle bir hataya düşmesi şimdi daha önceki davranışlarından da beni şüphe ettiriyor."
Onuz silktim. "Güzel bir çalışma arkadaşı. Bana bir sorun çıkarmadı. Spor sayfasını okuduğunuza göre ne kadar iyi bir iş çıkardığını da görmüşsünüzdür" dedim gülümseyerek
Kafasını olumlu anlamda salladı. "Kaybetmek isteyeceğim bir çocuk değil zaten." Sonra sustu cümlelerini seçmeye çalışır gibi çenesini kaşıdı.
"Ona daha farklı cezalar verebilirdim ama senin ona iyi geleceğini düşündüm. Üstelik müdür spor konusunda bu kadar baskı yapıyorken yararlı olabileceğinde hemfikirdik."
"Siz?" dedim yaptığı genellemeyi anlamayarak
"Kenan kendisi özellikle seninle çalışmak istediğinden bahsetti. Müdürle konuşmamış olsaydı. Aylar önce derginin basımı dururdu."
Sözleriyle bir bardak soğuk su suratıma çarpılmış gibi oldum.
"Neyse bunları basıma gönderelim de pazartesi dağıtalım" dedi ve yanımdan ayrılarak sınıftan çıktı.
***
"Asla asla demem -Kenan Yıldız"
Gülümseyerek ona uzattığım baskıyı inceledi.
Spor sayfasında Kenan'ın küçük çocuklarla olan büyük bir fotoğrafının üzerine yine onunla ve çocuklarla olan röportajı.. spor faaliyetlerini ve motivasyon cümlelerini eklemiştim.
"Neden bana müdürle daha önce konuştuğunu söylemedin?"
Neşeli yüzünü dergiden alıp bana baktı.
"Sana özel bir şey değildi." dedi dergideki fotoğrafını incelemeye dönerek.
"Hiçbir zaman edebiyatın kötü değildi. Ne oldu da soruları çaldın?"
Kenan'ın öfkesini boynunda beliren damarlardan anlayabiliyordum.
"Harika her şeyi gözlemleyebildiğine göre gazetecilik tam sana göre olurmuş"
Memnuniyetsizce dergiyi bana doğru itekledi. Telefonunu çıkarıp sanki kendi dikkatini dağıtmak istercesine kurcalamaya başladı. Ama başarılı olamadı sert bi şekilde telefonunu masaya kapattı.
"Son zamanlarda çalışmadım. Her şeyin ardından bir şeyler araman çok tuhaf"
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.
"Sadece-" diye başladığım cümlem Kenan'ın lafı ağzıma tıkmasıyla havada kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında
FanfictionSpordan nefret eden bir dergi editörü, futbolla ilgili yazı yazmak için görevlendirildiğinde takımın kaptanı ile ufak bir anlaşma yapması gerekecektir. Ama karşısında büyük bir engel çıkar. Ya yıllarını verdiği ve kariyerinde önemli bir basamak ola...