part 56

4.5K 183 41
                                    

Ablam elleriyle yüzünü kapattı, şaşkınlıkla ablama "şaka yapıyorsun" dedim. Ablam kafasını iki yana salladı "şaka değil gerçek" selen ne diyeceğini bilememiş şekilde ablama bakıyordu.

Cansu'nun anlatımıyla

Mertin arabasına bindiğimde telefonumdan navigasyonu açtım, merte doğru uzattım. Mert telefonu elimden alıp yola baktı, daha sonra arabayı sürmeye başladı.

İkimizde konuşmuyor öylece yola bakıyorduk, gözlerimi kapattım, nefes almak zor geliyordu. Mert bana baktı "iyi misin?" Dediğinde "iyiyim" dedim.

Dolan gözlerimi saklamaya çalışmak için cama doğru döndüm, mert durumu anlamış olmalı ki camımı biraz açtı ve yolun kenarında durdu.

Torpidodan suyu alıp bana uzattı, teşekkür ederek elinden aldım.
Mert "ihanete uğradın ve canın yanıyor, unutmak kolay olmaz ama o rahatça hayatına devam ederken kendini bu kadar yıpratma" gözlerimi merte çevirdim, mert tekrar konuşmaya başladı "sen onu kaybetmedin, o seni kaybetti" gözlerimden yaşlar düşerken önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

Sakinleştirmek için elimi tuttu, parmağıyla hafifçe okşadı, "daha iyi misin?" Kafamı salladım. "Senin hayatında biri var mı?" Mert hafifçe gülümseyip "hayır, yok" dedi.

Mert "en azından demir abinden iyi bir dayak yedi" gülmeye başladım "hak etti" mert kafasını sallayıp "kesinlikle" dedi.

Kafamı koltuğa yaslayıp merte doğru döndüm, uzun uzun yüzümü izledi, gülümsedi, saçlarımı okşadı "hiç birini hak etmedin" dedi.

Morel vermek amacıyla bana mı yavşıyor?

"Yorgunum" dediğimde bakışları dudaklarıma kaydı, elini saçlarımdan indirip yanağımı okşadı.
"Yorgunluğunu alırım" neyi kastettiğini anlamamıştım, dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduğunda ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.

Dudaklarımdan ayrılacağı sıra ensesinden tutup kendime doğru çektim, mertin öpüşleri dahada hızlanmaya başlamıştı.
Dudaklarımdan ayrılıp alnını alnıma yasladı.

Mert "Hak ettiğin değeri sana vermek istiyorum" mertden biraz uzaklaştım "mert biliyorsun ilişkim yeni bitti, boşluktayken seni kullanmak istemiyorum" mertin gözleri yüzümde dolaştı, "unutmanı sağlarım, beni sevmeni istiyorum" bir süre ellerimle oynadım "bu bir aşk itirafı mı?" Mert gülümsedi "açık açık belli ettiğimi düşünüyorum" gülümsedim.

"Bana zaman ver, düşünmek istiyorum" mert kafasını salladı "istediğin kadar düşün" kafamı salladım. Mert arabayı tekrar sürmeye başladı. Evin önüne geldiğimde "Teşekkür ederim" dediğimde "ne demek her zaman" dedi.

Gülümseyerek indim, el salladım, mertde bana el salladı, mert gittikten sonra eve salak salak sırıtarak girdim.

Açelya'nın anlatımıyla

Ablam bize mertle yaşadığı şeyleri anlattı, selen "fırsatçı, teselli ayağına sana yürümüş" ablam gülümsedi "güzel hissettirdi" dedi.

"Abla ilişkin yeni bitti, merte hemen aşık olamazsın" ablam kafasını salladı "biliyorum ve bunu açık açık merte de söyledim, bekleyeceğini söyledi"

Selen anlatılanları idrak edemiyor olmalı ki bir süre boş duvarı izledi "biz ne yaşıyoruz" dediğinde ablam "bilmiyorum, bir çukurun içine düştüm ve yukarı tırmanmaya çalışıyorum" dedi.

Selen "neyse yatın zıbarın daha fazla psikolojimi bozmak istemiyorum" selen ayağa kalkıp ablamın yanaklarından öptü, benide kolumdan çekiştirip odama götürdü.

arkadaşımın abisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin