arkadaşımın abisi

part 38

Birinin yanağımı okşamasıyla gözlerimi açtım. Alper dudaklarımı kısaca öptü. Şaşkınca alpere baktım. Sabah sabah alperi beklemiyordum,
Üzerime doğru eğilip burnunu burnuma sürttü.

Kafamı selene çevirdiğimde hala uyuyordu. Alper kulağıma yaklaşıp "seni kaçırmaya geldim" dedi. Sırıtarak alpere baktım. "Kaçırılıyorum" dedim. Alper beni yataktan kaldırdığında uyku sersemi olduğum için dengemi sağlayamadım.

Tam düşücekken alper belimden tuttu, saçlarıma öpücük kondurdu "ben salondayım, hazırlan çıkarız" dedi. Kafamı salladım.

Alper çıktıktan sonra sessizce hazırlanmaya başladım. Üzerimi giyindikten sonra makyaj masama oturdum. Selen tek gözünü açıp "sabah sabah nereye?" Dedi.
"Alper geldi dışarı çıkıyoruz" dedim.

Selen "saat kaç?" Dedi, telefonumdan saate bakarak "9.30" dedim.
Selen "abim rüyasında seni mi görmüş? Sabahın köründe gelmiş" dedi. Kahkah attım. Selen gözlerini devirip geri uyumaya başladı.

Hazırlanmam bittikten sonra çantama dudak kalemi ve ruj attım.
Odadan çıkıp salona geçtim, abim ve alper konuşuyordu.

Alper beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldi, elini belime koyup "hazırsan çıkalım" dedi. "Hazırım" dedim.
Abim kapıya gelip bizi yolcu etti.
Gitmeden abime sarıldım "abicim dikkat et kendine, böylede hiç içime sinmiyor kurda kuzuyu teslim ediyorum" dedi. Güldüm, alper "burda kurt ben mi oluyorum?" Dedi.
Abim "evet" dedi. Abimin yanağından öpüp alperin elini tuttum.

Asansöre bindiğimizde alper üzerime doğru geldi. Duvarla beni kendi arasına aldığında tam anlamıyla köşeye sıkışmıştım.

Altan altan yüzüne baktım, dudaklarıma bakıp güldü. Eğilip öpmeye başladı. Bir elini tşörtümün içine sokup belime koydu, yavaş yavaş okşuyordu.

Alperin ellerinden dolayı titremiştim. Alper kendini bana daha çok yaklaştırdı.
Kendini bana doğru bastırdı. Sertliğinden dolayı inlemiştim.

Alperin hoşuna gitmiş olacak ki daha çok bastırdı, bir süre sonra kapı açılma sesinden dolayı alperi kendimden uzaklaştırdım.

Nefes nefese asonsörden çıkıp yürümeye başladım. Arabaya bindiğimizde alpere sürmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?" Dedim. Alper "çiftliğe" dedi. "Ne yapıcaz orda?" Dedim. Alper çapkınca sırıttı "ne yapmak istersin? Benim aklımda seni altıma almak var" dedi.

Utançla başımı cama çevirdim. Alper bu halime gülmüştü, "utanma benden" dedi.
Konuyu değiştirerek "ne kadar yolumuz var?" Dedim. Alper "bir saate gelmiş oluruz" dedi.

Bir saatin sonunda çiftliğe gelmiştik, çok güzel görünüyordu. Kocaman bir bahçesi vardı, ön bahçede çok fazla çiçek vardı. Bir insanın böyle bir yerde yaşlanma olasılığı yoktu.

Alper "beğendin mi?" Dedi. "Evet burası çok güzel" dedim.
Elimden tutup içeri götürdü.
Üç katlı bir evdi, salonu çok büyüktü.

Koltuğa geçip oturdum, alperde dizime yattı. "Evliymişiz gibi hissediyorum" dedim. Alper "evleniriz" dedi.

"Korkularım var" dedim. Alper elimi tutup "seni korkutan nedir?" Dedi.
Derin bir nefes alıp "evlilik sevgili olmaya benzemez, çok fazla sorumluluk isteyen bir şey, evlendikten sonra sıkılırsan ve değişirsen?" Dedim.
Alper kafasını dizimden kaldırıp oturur hale geldi. İki elimi sıkıca tuttu.

"Şuan nasılsak ilerde de öyle olucağız, kimse sana bir şey söyleyemez, kendi ailem dahi, herkesten uzak olucaz" dedi.
Alperin konuşmasından biraz da olsa rahatlamıştım.