PLAN 309

11. BÖLÜM

GÖREVİ GERİ ÇEKİN

Güven, herkese güvenilmezdi peki kimlere güvenilirdi?
İnanabileceğiniz hiç bir şeyiniz kalmadıysa ne yapılırdı?

Ben Yaz Sofia ERDEM bugün inanmayı tercih ediyorum.

"Başlayabilirsin" dedi Pamir. Az önce herkes Yıldırım otelleri için yola çıkmıştı ben ve Pamir hariç.
Pamir aramaya başlayabilirsin dedikten hemen sonra başlamıştım aramaya ama ilk önce arşive gitmeliydim.

Arşivin kapısı kilitliydi zaten kilitli olmaması ilginç karşılanırdı.

"Anahtar nerede bilgin var mı?" Diye sordum Pamir'e.

"Bilse bilse üç kişi bilir" dedi Pamir. 

"Kim?" dedim ve düzelttim hemen.

"Kimler?"

"Ayça burada olsaydı sorardık aslında" dediğinde  hem Ayça'nın nerede olduğunu bilmiyorlardı hem de burada Ayça'nın nerede olduğunu söyleyecek değildim. Tabi ki böyle bir şey yapmayacaktım.

"Başka?" diye sordum.

"Alaz ve Berat" dedi.

"Seçiyorum o zaman" dedim Pamir'e.

"Seç"dedi.

Telefonumu çıkarıp Alaz'ı aradım.

Çok şükür bekletmedi hemen açtı.

"Efendim?"

"Arşivin anahtarı lazım"

"Olmaz-"

"Ben olacak dediysem olacak Alaz SARIHAN!"

"Tamam..." dedi en sonunda.

"Bekle "

"Acil!" dedim ve telefonu yüzüne kapattım. 

Yaklaşık iki dakika sonra Pamir'in telefonu çaldı yerimden kalkıp kimin aradığına baktığımda Alaz'ın aradığını gördüm.

"Aç " dememle sanki bunu bekliyormuşçasına açtı telefonu.

"Hoparlörü aç!" dediğimde ilk önce tereddüt etti ama belimden silahımı çıkarınca açtı.

"Pamir Ayça'ya ulaşamıyorum-" dediğinde lafını böldüm.

"Ben ne dedim Alaz SARIHAN! Bana arşivin anahtarı lazım nerede bu anahtar? Ben sana Ayça'ya ulaş demedim!" diye bağırdım.

"Pamir hoparlör açık mı?" tek söylediği bu muydu?

"Evet Alaz, şu an beni silahla tehdit ediyor" diyerek şikayette bulundu ama Alaz pek oralı olmadı.

"Yaz-"

"Ne var ne? Beni iyi dinle Alaz SARIHAN sana sadece bir soru soruyorum ve bir cevap istiyorum! Anahtar nerede?"

"Pamir,  odamda kasada" yerini söylemesiyle beraber  silahımı yeniden belime yerleştirip merdivenlerden hızla çıktım. Kendimi birden Alaz'ın odasında bulunca etrafı hızla inceledim.

Odası kitaplıklı dolaplarla doluydu bu demek oluyordu ki her tarafı arayacaktım şu kasayı bulmak için.

Tek tek dolapları açıp bakarken Pamir geldi elinde telefon Alaz ile  konuşmaya devam ediyordu.

"... Alaz Yaz buraları karıştırıp duruyor" dediğini duydum kapıdan içeri girerken.

"Görüyorum Pamir" dediğini duydum Alaz'ın. Görüyorum ne demekti?  Kafamı kaldırdım ve kamara konulabilecek noktalarda göz gezdirdim. Dört köşede de kamera vardı ama bizim ekibin kameralarından değillerdi. Silahımı çıkardım ve tek tek kameralara ateş ettim. Biraz sesli olmuştu ama zaten şirket boştu.