İLK YAKALANIŞ
Gözüme gelen güneş inatla uyanmamı istiyordu kim perdelerini açık bırakarak uyurdu? Ben tabii ki.Dün Ayça'yı Derya'ya emanet edip tesise gelmiştim. Tüm ekibime olan biten her şeyi anlatmıştım. Abim yaptığımın doğru olmadığını söylemişti, bende doğru bulmuyordum ama onlar annemi almıştı , zaten bunu söylediğimde Abim yaptıklarımı görmezden gelmişti. Ayrıca bunlar daha hiç bir şeydi.
Şimdi ise tesisteki odamdaydım. Yeni uyanmıştım hızlıca günlük işlerimi bitirip üstüme siyah bir blazer ceket, içine ise beyaz sade crop altıma bol paça siyah kumaş pantolon giymiştim bence ART-MİM şirketine gayet uygun bir kombindi dün öğrendiğim kadarıyla ART-MİM şirketinde hiç bir kadın spor ayakkabı giymiyordu. Buna uymayarak beyaz spor ayakkabımı giyindim.
Her ne kadar yazılı olmayan bir kural olsa da ben kendi kurallarımı yazardım.
Son kez aynada kıyafetlerime baktım ardından makyaj masama oturdum. Gözlerime siyah bir rimel sürerek kirpiklerimi kıvırdım bu işlemi yaparken allık bana göz kırpıyordu ama ben allık sevmezdim.
Hızlıca makyajımı bitirdiğimde saatime baktım on saniye sadece on saniye sonra Fırat SAYGIN kapımda olacaktı, bu Fırat'ın değişmeyen alışkanlıklarından sadece bir tanesiydi.
Sesli bir şekilde saymaya başladım.
Sıfır dediğimde Teras kapım tıklanmaya başlandı bu beni gülümsetti.
Kapıyı yana kaydırarak hızlıca açtığımda Fırat'a oldukça yakışan başka bir takım elbiseyle karşımda gördüm.
"Şaşırdım baya, ben uyandırmadan erken kalkmanızı neye borçluyuz Yaz Hanım?" dedi benimle dalga geçerek buna karşılık kahkaha attım.
"Bugün uzun bir gün olacak, bu arada günaydın" dedim
"Günaydın" dedi.
"Kahvaltıya erkenden ineceğiz o halde?" diye bir soru yöneltti.
"Saçmalama erken çıkmalıyız ,dışarıda çay simit bir şeyler atıştırırız bir günde kahvaltı etmeyiver Fırat" Her sabah kahvaltı ediyordu her sabah üşenmeden!
"Farkında mısın görevde olacağımız günler senin yüzünden huzurla kahvaltı edemiyorum" dedi resmen çemkirerek.
"Hayatından çok bir şey kaybetmiyorsun" dedim tüm sinir bozucu tavrımla.
"Herkes senin gibi sağlıksız beslenmiyor" diye söyleniyordu ben ise çoktan odadan çıkmış asansörün içinde onu bekliyordum.
Sonunda arabaya binip yola çıkabilmiştik Fırat'a kalsa üç saat oyalanırdık, iyi ki Arabayı ben kullanmıştım. Şimdi yol kenarında durmuş Fırat'ı bekliyordum simit ve çay almaya gitmişti söylenerek. Kapım hızla açıldığında ilk önce bocaladım ardından Fırat beni indirip yan koltuğa oturturdu çok meraklıydım sanki arabasına!
"İlk önce Alaz'ı takip edeceğiz" dedim ama Fırat sanki söylediğim şey küfürmüş gibi şaşkınlıkla baktı.
"Yemek yeseydik iki dakika açız ya hani kahvaltıda etmedik" dedi anlayışlı olmaya çalışan sesiyle.
"Tamam yeriz iki dakika" dedim. Karton bardaklardan birini bana uzattı diğerini de kendi aldı poşeti ortamıza koyarak açtı dört tane simit almıştı, simidi bölerek yemeye başladığımda acıktığımı hissetmiştim.
"Dün Ayça'yı vurduğunu söylemiştin" dedi.
"Evet kolundan" dedim onu onaylayarak.
"Kimi yönlendirdin kolu için yani" dedi azımdan laf mı almaya çalışıyordu? Bu sefer ben ona demin bana baktığı gibi şaşkınlıkla baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLAN 309
Teen FictionBir Ajan olan Yaz Sofia ERDEM 309.planı kendisinin en iyi planı olduğunu zannediyordu ta ki Alaz SARIHAN ile tanışana kadar. SARIHAN Ailesinin Babası ile ilgili bir bağlantısı olduğunu öğrendiğinde elindeki göreve sıkı sıkı sarılır babasını bulmak i...