DSH 2
🧼🧼🧼🧼🧼
Alarmın kısık sesi ile birlikte gözlerimi açtığımda penceredeki tülün ardından görünen gökyüzü henüz aydınlanmamıştı.
Normal kalkma saatimden yarım saat daha erkene alarm kurduğum için uyuşuk bir şekilde yatakta yatmaya devam ettim.
Halen yanmaya devam eden sokak ışıkları odaya loş bir aydınlık katarak huzurlu hissetmemi sağlıyordu.
Evet huzuru garip şeyler ve durumlarda bulabilirdim.
Mesela akşamları perdemi asla çekmeden sadece tül ile kapatarak sokak ışıkları ile aydınlanan odada oturmak benim için huzurlu bir andı.Yattığım yerde boş boş odayı süzmekten sıkılıp kalktığımda tüm vücudumu gererek esnettim. Klasik sabah rutinime el yüz yıkama ile başlayıp iş kıyafetlerimi koyduğum çantayı toparlayarak bitirmiş ve evin kapısını kilitleyerek çıktığımda hemen yan kapının zilini çalmıştım.
Tekrar tekrar çaldığım kapı sonuna aralanıp Sevim ablanın uykulu yüzünü gözler önüne serdiğinde gülümseyerek ellerimi hareket ettirmeye başladım.
'" Günaydın abla, ben işe gidiyorum sen de hazırlanmaya başla"'
"Günaydın bal Yusuf, her sabah beni tatlı uykumdan uyandırdığın için kapıya kadar kızarak geliyorum ama yüzünü gördüğüm an günüm aydınlanıyor bee."
Esnemelerinin arasında yayarak konuştuğunda ellerimle ağzımı kapayıp kıkırdayarak güldüm.
Sonrasında "' görüşürüz "' hareketi yaparak konuşmadan önce yere koyduğum çantayı alıp seri hareketlerle kısa merdiveni inmiş ve bizi iş yerine götüren minibüsü beklemeye koyulmuştum.
🦑
"Günaydın Yusuf reiz.."
Mehmet'in kolunun ağırlığını ve sesini aynı anda duyumsadığımda hafiften irkilsem de kafamı ona çevirip gülümseyerek başımı eğdim.
Ellerim bir kaç temizlik malzemesi ile dolu olduğu için diğer türlü cevap veremiyordum..
"Yine işe hızlı bir giriş yapmışsın, millet halen dedikodu yaparak giyiniyor. Yeminle erkekler daha çok dedikodu yapıyormuş olum ya. Geçen buraya getirdikleri 'şeyi' konuşup duruyorlar kimse görmemiş ne olduğunu. Buraya getirdikleri neyi gördüler sanki.. Zaten albay ve belli başlı bilim adamları dışında gören yok. Çoğu asker ve bilimci bile görmemiş. Albayı da hiç sevmiyom korkunç ve tiksinç bir adam. Elin Amerikalısının işi neyse burada.."
Konudan konuya atlayarak konuşmaya başladığında onu durdurmak imkansızdı.
Yavaş adımlarla asansöre doğru adımlarken onun hızlı çalışan beyninin meyvesi olan cümlelerini gülümseyerek dinliyordum.Mehmet buradaki tek arkadaşım sayılırdı. Orta boylu esmer tipik bir Türk genciydi. Onu benim gözümde arkadaş seviyesine çıkaran şey buradaki ağzım ve dilim olmasıydı..
Çoğu şeye benim yerime cevap verir, sesimin çıkmadığı noktalarda (yani her zaman) bana ses olurdu.
Sırf beni anlayabilmek için işaret dili bile öğrenmişti.. ( Benim için bunu yapan sadece iki kişi vardı, sevim abla ve Mehmet..)
Değişik bir kafa yapısı vardı. Oldukça zeki ve akademik açıdan başarılı olsa da burada temizlikçi olarak çalışması da bunu kanıtlar nitelikteydi.Sebebinin aldığımız maaş olduğunu biliyordum aslında..
Tıp okumasına rağmen, doktorluk yaparak alacağından çok daha fazlasını burada temizlik yaparak alıyordu. İş giriş-çıkış saati de belliydi..Tabii yine de garip geliyordu ama sorgulama hakkım yoktu..
Konuşmalarını dinleyerek koridorun sonundaki asansöre bindiğimde o -1'e basarken ben -3'e dokunmuştum.
Mehmet kendi katına geldiğinde yanağımdan makas alıp görüşürüz diyerek ayrılınca asansörü kaplayan sessizlikte beraber kendi katıma ulaştım.
Az önce bulunduğum zemin katın(0) aksine rutubetten soyulmuş, önceden beyaz olan fakat artık grileşmiş duvar boyası, basık tavan ve labirent hissi veren koridorun tanıdık görüntüsü beni karşılamıştı.
Bu katta temizlik işi ile ilgilenen tek kişi bendim.
Çünkü tesise getirilen ve incelenen o 'şey' lerin tutulduğu yer burasıydı.İki - üç mètre ara ile sıralanmış Geniş çelik kapıların ardında o herkesin ara ara diline dolanan 'denekler' ve incelenen tuhaf cisimler saklanıyor ve dünyayla temasları koca gri demir vasıtası ile kesiliyordu..
Burada çok şey görmüştüm..
Ara ara açılan kapıların ardında birbirinden garip canlılar ve eşyalar olurdu ve bunlar belirli aralıklarla değişirdi.Üst düzey askerler ve bilim adamları dışında bu tür şeyleri görme ayrıcalığına sahip olan o istisnai kişilerden biriydim ve bunu en yakın arkadaşım Mehmet de dahil diğer hiç bir çalışan bilmezdi..
Dilsiz olmam bana bu ayrıcalığı sağlamıştı işte..
Ama bu yeterli değildi tabii ki. Sonuçta yazı ve işaret dili benim için konuşma işlevini görebilirdi.
Bu katta çalışma ayrıcalığını farkında olmadığım(olduğum) bir test sayesinde elde etmiştim.
Bu testin özel olarak bana yapıldığını düşünüyordum çünkü ne Mehmet ne de başka çalışanlardan bu konu hakkında herhangi bir şey duymamıştım. (Ağızları biraz gevşekti..)İşe alım sırasında dilsiz olduğumu duyup beni odada yalnız bırakıp gittiklerinde gergince oturduğum sandalyede kıpırdanmak dışında hiçbir şey yapmamıştım.
Masanın üzerinde önemli belgeler olduğunu daha sonrasında söylemişlerdi bana, fakat onlar her ne kadar öyle lanse etseler de test bununla sınırlı değildi.
Sanki yanlış tuşa basmış gibi yapıp yan taraftaki sunum ekranında açtıkları video hayatımdaki en şok edici olaydı.
Odada bulunan bir askerin de bulunduğu kamuflajlı ve beyaz önlüklü insan topluluğu insansı bir yaratığın önünde duruyor ve kablolarla sarılı bu 'şeyin' vücut fonksiyonlarını hemen yukarıda bulunan çoklu erkanlardan izleyerek kendi aralarında konuşuyorlardı.
Gördüğüm bu görüntüden sonra ekranı aniden kapatıp tedirgin olmuş gibi davranmaları umrumda olmamıştı.
Başka bir testte olduğumu farketmiştim.
Ya ölecektim ya da onların sırrını saklayan bir çalışan olarak sessiz hayatıma devam edecektim.İşe alındım..
Sonraki günler pek hissetmesem de izlendiğimi bilerek davrandım. Çevremde neredeyse hiç insan olmamasının da oldukça yardımı dokunmuştu. ( Testte olmasaydım bile bu olayı herhangi birine anlatmazdım. Herkesin inanacağı bir şey değildi..)
Uzun, gerçekten uzun bir izlenme süresinin ardından 'sessizce' bu kata indirilmiş ve "bir, iki, üç, tıp" oynunu devam ettirmiştim...
🧼🧼🧼🧼🧼
Devamı hemen geliyor..
Okuduğunuz için teşekkürler 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN SULARIN HÜKÜMDARI B×B
Romance-Kısa hikaye - Temizliğini yaptığım bu rutubetli ve karanlık duvarlara sahip askeri bilim lavaratuvarında tanıştım onunla Hayır orada bulunan askerlerden veya bilim insanlarından birisi değildi.. Labaratuvarda bulunan onlarca temizlikçiden sadece...