3

675 51 3
                                    

DSH 3

🧼🧼🧼🧼🧼

" Çabuk olun!"

Bir kaç metre ileride yüksek bir gıcırdamayla açılan kapının hemen sonrasında gelen Albayın ürkütücü sesi daldığım yerden kolayca kopup şimdiki zamana dönmemi sağladı.

İçeriden çıkan birkaç rütbeli askerin bakışları ilk olarak bana dönse de umursamadan yanımdan hızlıca geçip asansöre binerek uzaklaştılar.

Onların ardından aynı sesle kapanan kapı dakikalardır oyalandığım işime dönmem için kendimce bir işaret olmuştu.

Asansörün bulunduğu yerden itibaren her gün yüz yüze baktığım kirli paspası dikkatlice yere sürterek odağımı işime verdim.

Tüm algım bir o yana bir bu yana giden paspasdayken albayın içinde bulunduğu odadan gelen değişik ses yüzünden meraklı bir mirket gibi dikelmiştim çoktan.

Oldukça yüksek ve agresif bir hırlama sesiydi..

Bu sefer getirdikleri 'şey' daha önce gördüğüm ufak uzaylımsı şeyler gibi değildi anlaşılan.

Derin bir nefes verip işime tekrar döneceğim sırada boğazı yırtılırcasına ve acıyla çığlık atan insan ve ardından gelen zincirin zincire vurma sesi tüylerimi diken diken etmiş, endişe ve adrenalinin vücudumu sinsice sarmasına sebep olmuştu...

' işte bu ilkti, kaçmam gerekiyor mu acaba?'

Kendi kendime oradan uzaklaşmak veya az sonra açılacağını tahmin ettiğim kapıdan ne olduğuna bakmak arasında gidip geldiğim sürede karar vermeme gerek kalmadan kapı gürültüye tekrar açılmıştı.

Albayın korku, sinir, acı karışımı yüzü görünen ilk şey olsa da  hemen arkasından çevresini sarmış insan kalabalığı endişeyle onu takip ediyor ve belli bir noktaya bakıyorlardı.

Onların baktığı noktaya gözlerimi çevirmem ve midemin bulantıyla çalkalanması aynı zamanda olmuştu.

Sağ elinin orta ve işaret parmağı yoktu!

Kesilen nokta kan gölüne döndüğü için nasıl bir kesik olduğunu anlayamamıştım ama çok.. Çok kanıyordu..

Yürüdüğü yere damlayarak kırmızı izler bırakan kana takıldı gözüm.

Onlarla beraber asansöre kadar yer yer minik gölcükler oluşturan kırmızı noktalar yeni bir iş yüküydü.

'Tüh tekrar silmem gerekecek. Sildikten sonra suyu da değiştirmek gerek..'

Dalgın gözlerim yerdeki izlerin üzerinde tek tek dursa da zincir sesini tekrar duyduğumda halen açık kalan kapının ardına doğru temkinlice döndüm.

İçeride sadece Türk olduğunu bildiğim doktor (bilim insanı) görünüyordu, o da aceleyle kocaman camdan  fanusu kontrol edip bana dönerken irkilmişti.

"yerdeki izleri hemen temizle lütfen, kana reaksiyon veriyor mu bilmiyoruz." deyip beni içeri çekip ardında bırakarak kapıyı kapattığında odada bir anda tek kalmıştım..

Bu da ilkti.

İlk defa denek ile aynı odadayken temizlik yapacaktım. Normalde işleri bittiğinde boş kalan bu deney odalarını temizlerdim fakat şu anda daha az önce bir adamın (Albayın) parmağını kestiğini tahmin ettiğim 'şey' ile baş başaydım..

Korkuyla fanusa ve kenardaki üstü yosun dolu havuza bakıp aceleyle elimden ayırmadığım paspası kanlı yerlere sürterek temizlemeye başladım...

Bir an önce bitirsem iyi olurdu..

🧼🧼🧼🧼🧼

Okuduğunuz için teşekkürler 💕

DERİN SULARIN HÜKÜMDARI B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin