İlahi Bakış Açısı...
Zeynep omzunda ki Cüneyde bakmaya devam ederken bir anda istemsizce eli hareketlendi tamamen kalbinin sesini dinliyordu parmakları sakalları arasında kaybolmuşken hafifçe gülümsedi ona dokunmak... daha iki yıl önce ne ona dokunabiliyordu ne de bu kadar yakın oturabiliyordu ama şimdi bu yakınlık kızı şaşırtıyordu bir yandan da mutlu ediyordu...Cüneyd ise yüzünde hissettiği naif dokunuşlarla küçük bir nefes verdi Zeynep'in dokunduğunu hissedebiliyordu istese şimdi kalkabilirdi ama ne bu büyülü anın bozulmasını istiyordu ne de kızı utandırmak.
Aslında Cüneyd Zeynep'in kızaran yanaklarına, göz kaçırışlarına bakmayı seviyordu...
Bir süre sonra Zeynep içeride ki boğucu sessizlikten dolayı uyuya kaldı başı istemsizce Cüneyd'in başının üzerine düştü Zevc ve Zevce bu gece beraber uyudular.
Zeynep'in anlatımıyla...
Yanımda hissettiğim hareketlikle yavaşça gözlerimi araladım bakışlarım anında yanımda ki adamı bulduğun da göz göze geldik kısık gözlerle yerimden doğruldum önceden uyanmıştı galiba "Zeynep... rahat uyuyamıyorsun burada istersen yukarıya çık ben de birazdan dergaha gideceğim." diye fısıldadı merakla ona baktım mürşid olduğu için işleri çoğalmıştı evet mürşid olmasını çok istemiştim ama bu kadar yoğun olabileceğini de fark edememiştim."Kahvaltı etmedin iki dakikaya hazırlayım."
Yerimden kalkacakken elimde hissettiğim dokunuşla Cüneyde baktım eli elimin üzerindeydi "Gerek yok bir şeyler yerim orada sen hadi uyu uykun kaçmadan." Emin misin dercesine ona baktığım da gülümseyip ayağa kalktı hemen ardından da ben kalktım bakışlarını bana çevirdi ben o sırada dağılmış bir kaç tutam saçlarımın gözüktüğü baş örtümü yavaşça çıkardım bone mi de saçlarımdan sıyırdığım da derin bir nefes verdim beni izleyen Cüneyde döndüğüm de yutkundum gözlerimi kaçırarak "Ben seni uğurlayım." diye konuyu değiştirdim.
Bir kaç saniye sonra başını salladı kapıya geldiğimiz de gülümseyip "Çok fazla yorma kendini Allaha emanet ol."
Ayakkabısını giyindiğin de bana dönüp gülümsedi kısılan gözleriyle "Sen de Allaha emanetsin."
Kapıyı kapattım saat daha 6 ya geliyordu sabah namazını hemen kıldım daha fazla uykum gelmeyince namazdan sonra Kuran okumaya başladım.
Bir kaç saat boyunca okumakla geçti zamanım tam koltuktan kalkacak öğle yemeğini hazırlayacaktım ki çalan kapıyla merakla kapıya doğru ilerledik askılıkta hazır bulunan eşarbımı gelişi güzel takıp kapıyı açtım. Annemle karşı karşıya geldiğimiz de gülümseyerek "Anne,merhaba hoş geldin."
Annem pekte keyifli olmayan ifadesiyle "Hoşbulduk" diye mırıldandı ayakkabısını çıkarıp içeriye girdiğin de "Bir şey ister misin çay,kahve?"
"Tövbestahfullah" diye fısıldadı
Salona geçip oturduğumuz da kaçamak bakışlarla ona baktım kötü şeyler olacağı belliydi derin bir nefes verip "Bir sıkıntı mı var anne? Kötü gördüm seni." Annem en sonunda kaşlarını çatıp merakla "Siz ne yapıyorsunuz? Cüneyd ve sen bu evde..." dudağımı ısırdım neden sinirli olduğu belli olmuştu "Ne yapalım Anne? O gününün çoğunu dergahta geçiriyor akşama anca eve gelebiliyor ben de evdeyim."
Annem korkuyla "Ne kadar da kolay söylüyorsun! Zeynep kızım hani sen okuyacaktın? Hani kızları okutacaktın? Sen evde kalıp çocuk büyütmek mi istiyorsun kızım!?" annemin ani çıkışıyla şaşkınlıkla ona baktım endişeyle "Anne hayır ben hâlâ okumak istiyorum ama bu olanlardan sonra..." Annem yerinden kalkıp kaşlarını çatarak bana doğru döndü koltukta oturmuş ona korkuyla bakan bana "Zeynep senin Cüneyd ile evlenmene izin verdim fakat içim içime sığmıyor bir türlü duyduğuma göre bu Cüneyd artık dokunabiliyormuş." hızla yerimden kalkıp annemin karşısına geçtim kim söylemişti bunu? Cüneyd asla söylemezdi "Sen nereden duydun bunu?"
"Biliyor muydun? Olmaz. Hayır. Boşanacaksın kızım sen bu çocuktan ben seni benim kaderimi yaşatmama izin veremem okuyacaksın sen."
Dişlerimi sıktım annemin Cüneyde olan güvensizliği beni sinirlendiriyordu Cüneyd de istiyordu benim okumamı zaten bana yardım ediyordu ki... sadece o kadar şey oldu ve Cüneyd de bu aralar çok yoğun bir türlü danışma fırsatı bulamıyordum "Anne boşanmayacağım ben ayrıca Cüneyd babam gibi değil hem benim okumam için her şeyi yapıyor." dedim onu ikna edercesine lakin söylediklerim umrunda olmazcasına başını hayır anlamında salladı şiddetle "Ne demek baban gibi değil! Zeynep, kızım bu yarın öbür gün sana dokunursa ne yapacaksın? Eline verir çocuğu okuyamazsın da" yüzümü buruşturdum çoktan dokundu demeyecektim önceden dediğim de karakolluk olmuştu herkes şimdi bu hatayı yapamazdım.
"Cüneyd asla öyle bir şey yapmaz biz birbirimize güveniyoruz anne sen de bunu anla lütfen merak etme okuyacağım ben söz veriyorum."
Endişeyle bana baktı benim ikna olmayacağımı anlamış olacak ki hüzünle derin bir nefes verip fısıltılarla sabır çekmeye başladı dudaklarımı birbirine bastırıp ona doğru bir adım attım ve "Korkma anne bak ben korkmuyorum ayrıca Cüneyd korkulacak biri değil gerçekten o babama benzemiyor. Lütfen ona iyi davran o hiç anne sevgisi göremedi bari muhtaç olduğu sevgiyi senden görsün lütfen anne..." diye fısıldadım yalvarırcasına Annem sadece bana bakmakla yetindiğin de arkasını dönüp evden çıktı gözlerimi sıkıca kapattım neden bir kere olsun benim hislerimi düşünmüyordu hep böyleydi Cüneydi babam gibi zannediyordu ama bilmiyordu ki onun dünya üzerinde görebileceği en merhametli insan olduğunu...
Yutkunarak koltuğa oturdum bu zamana kadar kimse benim hislerimi anlayamamıştı Levent Amca, annem ve diğerleri kimse benim isteklerimi düşünmüyordu hep kendi doğruları üzerine gidiyorlardı lakin bilmiyorlardı ki onların doğruları benim,bizim için yanlıştı Cüneyd kimse gibi değildi bir tek o anlıyordu beni bi o benim isteklerimi,hislerimi anlıyordu.
——
Selam! Elimden geldiğince uzun yazmaya yazmaya çalışıyorum umarım sevmişsinizdir.Beğenip bol bol yorum atmayı unutmayın lütfen❣️ sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevc&Zevce
Romance2. Sezondan itibaren yazılmaya başlanmıştır. "Tüm yollar eninde sonunda aynı yere varır Zeynep." ürkekçe baktım ona hafif merakla "Neymiş orası?" diye sordum. Merhametli bakışlar ile "Hayal kırıklığı." diye mırıldandı daha sonra devam etti; "Hayatı...