Kısa Bir Ayrılık

322 32 36
                                    

Gördüğüm manzara ile ayaklarım yere çakıldı.

Yerimde bir kaç adım geriye doğru sendelediğim de hemen bir kaç metre ilerim de Cüneyd ve dergahtan tanımadığım bir kızı yan yana görmem ile dudaklarımı araladım hafifçe bu da neydi?

Kız alttan alta sırıtıp Cüneyde bakıyor elinde ki tepsiyi ona doğru uzatıyordu Cüneyd bakışlarını yere eğmiş hafifçe tebessüm edip kızın elinde ki yemek tepsisini alıyordu... gözlerim yavaşça dolmaya başladığın da elim istemsizce kalbime doğru gitmişti o kız kimdi? Cüneyd neden ona gülümsüyordu... kız büyük bir cesaretle gözlerini Cüneyde dikmiş bakarken bir şeyler söyleyip oradan uzaklaştı...

"Zeynep hanım anne! Meryem hanım burada!" arkamdan gelen sesle bana seslenen kişiye döndüm başımı sallayıp elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim şimdi annemi düşünmeliydim az önce gördüklerimi zihnimin bir kenarına koyduğum da mutfağa doğru koşarak ilerledim annem sandalyenin üzerine oturmuş büyük bir yorgunlukla bana baktığın da yutkundum.

"Anne? İyi misin? Neden bayıldın?" sorularımı üst üste dizdiğim de annem sadece "İyiyim kızım... sadece küçük bir baş dönmesi" diye mırıldandı başımı salladığım da "Ben sana pekmez getireyim iyi gelir." dediğim de annem gerek olmadığını söylese de ısrar ettiğim de boyun eğdi mutfaktan çıkacak evde ki pekmezden alacakken bir kaç kişinin fısıldaşmasıyla durdum normalde asla insanları dinlemezdim ama adım geçince istemsizce dinlemek istedim.

"Rumeysa? Kızım sen doğru söylüyorsun değil mi?"

"Doğru söylüyorum Ayşe teyze hem bak o da beni seviyor diyim ben size" kız dik duruşuyla gülümsediğin de gözükmemek için kapının ardında saklandım.

"Bak Cüneyd efendinin Zevcesi var bakmaz o kimseye" ne?

Tükürüğümü yutmakta zorlanıyordum ne diyordu bunlar? Destek almak için bir yere tutunup onları dinlemeye devam ettim.

"Ya bilmiyor musun Ayşe teyze? İslamda çok evlilik var alır ikinci karıyı işte... olmazsa boşar o kızı zaten belli Zeynep'te gönlü olmadığı sen bilmiyor musun bunların zorla evlendirdiklerini" dişlerimi sıktım sinirle ne hadlerine böyle konuşabiliyorlardı? Göz yaşlarım usulca süzülürken kız tekrardan konuşmaya başladı sanki birilerini bir şeye ikna edercesine "Hem bana ne dedi biliyor musunuz ben tepsiyi ona verirken"

"Ne dedi kız çatlatmasana insanı"

"Elinin lezzeti çok güzel sağolasın dedi... yani yemeklerimi beğeniyor demek oluyor bu! O Zeynep kim bilir ne yedirip içiriyor adama..."

Duyduklarım ile daha fazla dayanamayarak dergahtan çıktım göz yaşlarım şiddetlendiğin de ne yapacağımı bilmiyordum.

Cüneyd gerçekten de ona öyle şeyler demiş miydi? Ama o benden başkasına bakmazdı ki... daha bir kaç saat öncesine öpmüştü beni sarılmıştı bana... eve geldiğim de yere çömeldim dudaklarımdan hıçkırıklar yükseldiğin de o kızın dedikleri yankılanıyordu kulaklarımda...

Yorgunluktan göz yaşlarım kurduğunda yavaşça kalktım yerimden odama geçip küçük bir çantanın içerisine kıyafetlerimi doldurmaya başladım bir yandan titreyen dudaklarımla sakinleşmem için dualar okuyordum.

Çantamı alıp aşağıya indim eve son kez baktığım da yutkundum belki şu an yaptığım yanlıştı ama bilmiyordum Cüneydi de dinlemek istemiyordum o kız neden yalan söylesin ki? Evden çıktığım da ilk olarak mutfağa geldim annem ile bir kaç dakika oyalandıktan sonra annemin evine ilerledik "Kızım bu çanta ne?"

"Bir kaç gün seninle kalacağım anne malum bu aralar seni yalnız bırakmasam iyi olur." annem hüzünle gülümsediğin de nasıl bu kadar kolay yalan söyleyebildiğime şaşırıyordum.

Eve geldiğimiz de içimde ki üzüntüyü ve gerginliği atamamıştım Annem her şeyden habersiz "Ee bugün ne yapayım sana? Aç mısın?" diye sorduğun da zorda olsa gülümsedim "Yok anne ben bir şeyler yemiştim hem sen yorgunsun geç otur şöyle"

Annem başını sallayıp oturduğun da ben de yanına oturdum.

Bir kaç saat sonra (Akşam vakti);

Saat epey geç olmuştu lakin benim aklım hâlâ Cüneyd deydi fark etmiş miydi yokluğumu? Dudağımı ısırdım sinirle hani benden başkası olmazdı? Rumeysa denen kadını bana 2. Eş olarak getirirse ne yapacaktım? Hayır Cüneyd asla böyle bir şey yapmazdı peki beni boşar mıydı? Boşardı. Boşamıştı beni iki yıl önce şimdi de yapardı neden yapmasın ki? Duygularım hiç bir zaman onun için önemli olmamıştı zaten...

Odamda yatağımda uzanırken kapının çalmasıyla aniden kalktım baş örtümü geçirdiğim de Annemin bana doğru baktığını gördüm "Ben bakarım." diye mırıldandığım da başını salladı kapıyı açtığım da Arif ile karşılaştım.

"Selamünaleyküm Zeynep hanımanne"

"Aleykümselam Arif efendi hayrola?" diye sordum Arif başını yere eğip "Cüneyd efendi... sizi merak etti bir sıkıntı yoktur umarım evde sizi bulamayınca..." derin bir nefes verdim neden kendisi gelmemişti?

"Annem hasta onun yanında kalacağımı söylersin." diye mırıldandım.

Arif efendi göz ucuyla bana baktığın da soğuk bakışlardan başka bir şey görememişti başını sallayıp "Neden habersiz gittiğini de söyledi"

"Peki neden bunları o kendi diliyle söylemiyor da haber yolluyor ona da bunu söylersin Arif efendi. Hadi iyi akşamlar." dediğim de karşımda ki adam mahçup bir ifadeyle bana bakıyordu derin bir nefes aldığım da "Bir kaç gün annemde kalacağımı söylersin her şey ani gelişti" anladım dercesine başını salladığın da kapıyı kapattım.

Yanıma gelmeyecek kadar mı değersizdim ben onun için? Odama girdim. Yatağıma uzandığım da hâlâ onu düşünüyordum kızın dedikleri kulaklarımda yankılanıyor büyük bir korkuyla tavanı izliyordum. Cüneyd beni sevmiyor muydu ki? Hayır seviyordu... o zaman niye öyle demişti o kıza? Derin bir nefes verdim. Usulca göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken yorgunlukla uyuya kalmıştım...

Zevc&Zevce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin