0.2

46 16 3
                                    

Heloise'in Anlatımıyla,

"Nihayet otobüs okula getirdi beni." diye söylenerek indim otobüsten. Yolda giderken şoför bir sıkıntı olduğunu söyleyip aktarmalı başka otobüse binmemizi söyleyerek otobüsü boşalttırmıştı. Yeni gelecek olan otobüsü beklemek de 15 dakika sürmüştü, eğer sorun çıkmasaydı okula tam vaktinde yetişmiş olacaktım.. çok sinirliydim ama müzik dinlemek sinirimi yatıştırıyordu.

Ders başlamıştı ama benim niyetim kantine inip kahvaltı amaçlı yemek almaktı. O otobüs yüzünden hem geç kalmış hemde yemek alamadan sınıfa koşmak zorunda kalmıştım. Yoklama alınmadan yetişmeliydim. Koşarak sınıfın kapısının önüne kadar geldim. Nefesimi düzenleyip kapıyı tıkladım ve özür dileyerek sırama oturdum. Ben geldikten sonra hoca yoklamayı almaya başladı bana sıra gelesiye kadar su içtim.

"İyi yetiştin." dedi arkadaşım Selma.

Başımı salladım, kimse sesini çıkarmıyordu. Çıt çıkmayacak sınıfta diye takıntısı olan tarih hocasından herkes korktuğu için kimse konuşmuyordu. İşime geliyordu çünkü bende ders sırasında konuşanları sevmezdim.

Tenefüs zamanı gelince 12'lerden arkadaşım olan Şeyma yanıma gelmişti. Yan tarafa kaydım oturması için.

"Böyle iyiyim. Ayakta kalayım gideceğim zaten."

"Peki."

"Yalnız ikimiz konuşuyorduk. Ama ikimizin de arkadaşları var. Yanlış anlaşılmasın diye arkadaşlarımızı birbirleriyle tanıştırmaya ne dersin? Arkadaşlarınla tanışmayı isterim, şuan yanındalar da."

"Olur tanıştıralım."

"Ben Şeyma, belki tanıyorsunuzdur ya da duymuşsunuzdur." dedi.

"Duydum biliyorum seni ve arkadaşlarını." dedi Medine.

Birbirleriyle tanıştıktan sonra ben araya girdim ve,

"Şeyma'yla yeni tanıştık. Kütüphaneden kitap alarak çıkmıştım o da benim elimdeki kitabı gördü ve kitap hakkında konuştuk ve tanıştık." dedim.

"Bu sayede Şeyma ve arkadaşlarını tanımış olucaz. Bu anı bekliyordum." dedi Özlem.

"Cidden mi, çok sevindim." dedi Şeyma.

"O zaman sizi arkadaşlarımla bir an önce tanıştırmalıyım. Öğle arası uygunsa size , vakit çokken tanışırsınız." dedi devamında gülümseyerek.

"Olur o zaman öğle arası görüşürüz." dedim.

El salladı ve gitti.

"Arya Şeyma'yla tanışarak çok iyi iş başardın." dedi Medine.

"O grupla tanışmaya hevesli olduğunuzu bilmiyordum." dedim gülerek.

Medine elini omzuma atarak gülümsedi ve çantasından kitabını çıkardı. Bende çıkardım ve ardından hoca sınıfa girdi.

Öğle arasından bir tenefüs önce öğle yemeği yemek için kantine inmiştim kızlarla. Bugün hamburger alıcaktım. Atıştırmalık da bisküvi almayı düşünüyordum çünkü sabah kahvaltı amaçlı yiyecek almamıştım ve çok acıkmıştım. Bir tane hamburgerle doymazsam diye bisküvi alacaktım.
Koşarak kantine indiğimde kantine ilk gelenin ben ve kızlar olduğunu görerek yine zaferi kaparak gülümsedim ve kantinci ablaya siparişimi verdim. Burada her tenefüs çok sıra oluyordu, sıra bekliycem diye tenefüsüm bitiyordu o yüzden koşarak geliyor ve ön sırada oluyordum.

Bir iki dakikaya dördümüzün de siparişleri elimize ulaştıktan sonra daha vakit var diye sınıfa çıkmayıp boş bir masaya oturduk.

"Abartıyor olabilirim kızlar ama bir ders sonra o grupla tanışacağımıza inanamıyorum." dedi Özlem.

"Katılıyorum ve bence abartmıyorsun." dedi Medine.

"Herkes gibi onlarda insan, neden bu kadar heyecanlısınız ve o grubu üstün görüyorsunuz?" diye sordum.

"Okulun popülerleri arasındalar, yeterli bir sebep bence?" dedi Medine.

"Ne olmuş yani?" diye sordu Selma.

"Biraz düşünün. Yıllardır okula gidiyoruz ve her yıl okulun veya sınıfın popülerleri oluyor, kolay kolay herkesi kabul etmiyorlar. Popülerlerden bir grubun bizimle tanışmak istemesini ilk kez yaşıyoruz" dedi Özlem.

Güldüm.

"Hiç popüler birileriyle tanışma hayalim ve onun gibi şeylerim olmamıştı. Komik geldi kusura bakmayın." dedim.

"Biliyoruz seni Arya anlıyoruz da." dedi Medine.

"Selma da senin gibi." dedi Özlem.

"Her neyse tenefüs yetmeyecek yukarı çıkalım." dedim. Konuyu uzatırsam tartışırız gibime geliyordu.

Yemeklerimizle sınıfa çıktık ve hoca gelesiye kadar sessizce yemeğimizi yemeye devam ettik.

...

Öğle arasında yeni tanışacağımız grubu beklerken bildiğimiz başka bir grup gelmişti. Kızların beklentisinin yerine başka bir grup gelince şaşırmışlar ama hemen toparlanıp gelen grupla nezaketen konuşmaya başlamışlardı. Bir yandan da gözlerimiz sınıfın kapısındaydı. Fark ettim ki bende bekliyorum.. Bunda bir problem yoktu, ben neredeyse her insanla tanışmak isterdim yanlış anlaşılmasın. Ama ayrımcılıklı bir tanışmayı abartı buluyordum.

Sınıfa geldiklerinde öncelikleri biz değil yanımıza gelen grup olmuştu. Önce onlarla merhabalaşmaları biraz beni bozmuştu. Neyse bizimle tanışmaya gelmişti sıra. Birbirimizi incelerken bir yandan ismimizi de söyleyerek gülümsüyorduk. Şimdi keyfim yerindeydi.

İlk gelen grup yanımızdan ayrıldıktan sonra biz iki grup kaynaşmaya başlamıştık çoktan. Onları genel anlamda dinlemiştim. Arada aklıma takılan bazı şeyler yüzünden dalıp gittiğim olmuştu... kumsalın gözlerini üzerimde hissederek çaktırmadan bende onu izliyordum. Önce kişisel algılayıp sadece bana bakıyor diye düşünüyordum sonra fazla kişisel olmayayım diye hepimize bakıyordur şeklinde düşünmeye başlamıştım.. Siyah giyinen birçok insan görmüştüm ama yakışanını da Kumsal'da (1. Bölümde bahsetmemişim ismini, Kumsal = Abelard) görüyordum. Onu görür görmez aklıma gelen şey buydu. Diğer kızlar da onun kadar iyi görünüyordu. Sevmiştim bu grubu ve samimiyetlerini.

...

Okul çıkışına kadar çok yorulmuştum, bugün geç uyumak zorunda kaldığım için uykum fena bastırmıştı ve bir yandan da enerji attığım için kötü etkilenmiştim eve gitmek istiyordum.

Bahçeye çıktığımızda ağacın gölgesinin altındaki banka oturmuş kalabalığın gitmesini bekliyorduk.

"Çok yorgunsun bugün, eve gittiğinde uyumaya çalış." dedi Özlem.

Gülümsedim ve başımı salladım. O sırada gözümüze bugün tanıştığımız grup takılmıştı. Gülümseyip el salladım. İçimden bir ses onlarla daha samimi olacağımızı söylüyordu.

Onlar gittikten sonra kalabalığın biraz daha azalmasını bekledik. Sessizleşmiştik, sadece etrafı izlemekle meşguldük. Birkaç dakika sonrasında da ayaklanıp dış kapıya kadar yürüdük, kızlar sol taraftan, benim yolumda sağ taraftan ayrılıyordu. Onlara görüşürüz dedikten sonra kulaklığımı takıp müziğimi açtım ve karşıya geçip otobüsün gelmesini bekledim. Sabahki gibi geç gelip de arıza çıkarmasını istemiyordum, katlanamazdım cidden.

Müziğin sözlerinin arasında dalmış bir şeyler düşünüyorken otobüs fazla bekletmeden gelmişti. Ön sıralardaydım.otobüse, kalabalığın olmasına rağmen rahat binmiştim, buda nadir yaşadığım bir şeydi. Oturacak bir yer bulduğumda şaşırmıştım. Çünkü şansım hep tutmazdı... Oturduktan sonra uyumamak şartıyla gözlerimi kapattım.

Abelard ve Heloise (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin