Heloise'nin Anlatımıyla,
"Şimdiki dersimiz boş olacak, kütüphaneye inelim mi?" diye sordum yeni arkadaşım Melis'e.
"Bence bugün dersi bir köşeye bırakıp sohbet edelim, ne dersin?"
"Hmm olabilir. Ders çalışmak için değil de kitapları incelemek için kütüphaneye inelim mi diye sormuştum, kütüphaneye sonra gideriz."
"Ay ne diycem sanaa." diye birden yükselince Melis, koluna hafifçe vurdum ve "Ödümü kopardın, sakin ol." dedim.
"Pardon bir an şey oldum. Dün gece Çağatay yazdı banaa." dedi ama ben de hatlar kopmuştu. Melis bir şeyler söylenirken ben aşağı katta ki merdivenden tanıdık bir yüzle göz göze gelmiştim. Buraya ne için geldiğini merak etmiştim açıkçası. Gülümsedim ve koşarak aşağı inip önünde durdum.
"Kumsal?"
"Arya?"
Ona şaşkınlıkla bakarken, onunda hem şaşırmış olduğunu hemde anlayamadığım başka bir duygu görmüştüm gözlerinde. Sevinmek olabilir miydi?
Donmuş kalmış gibiydi ama vaktimiz yoktu ders başlayacaktı. Acele ettim ve "Seni gördüğüme şaşırdım... Sende şaşkın görünüyorsun, şimdi ders başlayacak bir sonraki tenefüste konuşalım olur mu?" dedim.
Başını salladı ve nihayetinde konuşabildi. "Şey kusura bakma şaşkınlığımdan daldım da.. Olur bir sonraki tenefüste görüşelim."
"Bu katta buluşalım o zaman. İzninle sınıfıma gideyim ben." dedim ve gülümsedim, sonrada üst kata koşarak çıktım.
Melis üst katta beni bekliyordu, ona bir şey söylemeden öylece aşağı indim diye benden açıklama bekliyordu büyük ihtimalle.
"Aşağı katta bir önceki okulumdan tanıdık bir arkadaş gördüm de. Bu okula gelmiş oda, onu görünce aşağı indim sana söylemeden, özür dilerim."
"Anladım sorun değil de sen beni dinlemedin ya ona sinirlendim."
"Dikkatimi dağıttı.. Yoksa ben seni dinlerdim."
"Önemli bir arkadaşın mı?"
"Yeni tanışmıştık ama birbirimizi tanımışlığımız yok öyle."
Biz konuşurken bir yandan da sınıfa yürüyorduk, sınıfa girdiğimizde Melis,
"Yine de önemli bir arkadaşın gibi? Onu görür görmez aşağı indin."
"Tanıdık birini görmeyi beklemiyordum, aşağı in diye dürtükledi beni içimden bir ses."
Neden bu kadar sorguladığını anlamsız bulmuştum, kıskanmış mıydı yoksa meraktan mı soruyordu?
Başını salladı, bir kaç dakika sessiz kaldık sonra o bana dönerek dinleyemediğim "önemli"konuyu tekrar açtı ve anlatmaya başladı. Yanımıza diğer iki arkadaşı da gelmişti, onlarla da arkadaş olmuştum. Sınıfta herkes gruplaşmış olduğundan merhabalaşmanın ötesine geçememiştim. Sonra Melis ve arkadaşları onlara göre daha samimi olduğu için beni yanlarına almışlardı.
Tüm ders boyunca baya iyi sohbet ettikten sonra tenefüste onların yanından ayrıldım ve aşağı kata indim, Kumsal benden önce oraya gelmişti. Merdivenlerden benim gelmemi beklemişti, beni gördüğünde gülümsedi, güzel gülümsüyordu. Gülümsemesinin yüzünden hiç eksik olmamasını diledim içimden ve yanına geldiğimde "Beklettim mi?" diye sordum.
"Bekletmedin, bekletsen bile sorun değil."
"Anladım, bahçeye inelim mi?"
"Olur hava da güzel zaten." dedi ve devam etti,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abelard ve Heloise (gxg)
RomanceKumsal hiç beklenmedik bir zamanda karşılaşır Aryayla ve hiç beklenmedik duygular beslemeye başlar bu duygular ona o kadar farklı gelir ki bir büyü içindeymiş gibi gelir kumsala ve aryayı da o büyünün içine çekebilmek için elinden geleni sunar geriy...