BÖLÜM 25

330 19 9
                                    

Depodan çıktıktan sonra Emrenin peşinden dışarı çıktım. Dışarı çıktığım an Emreyi şoförle birlikte arabaya binen gördüm. O olaydan sonra hiç bir zaman araba kullanmamıştı. Cesaret edememişti. Anıları peşini bırakmamıştı.

Kendi arabama gidip bindim ve ilerideki arabayı takip etmeye başladım. Bir yandan da Emreyi arıyordum. Telefon açılınca konuşmadı. Bu yüzden ben konuştum.

"Nerdesin?"
"Yalnız kalmak istiyorum. Sessiz bir yere gidiyorum."
"Yok öyle bir şey arkandayım"
"Gerçekten yalnız kalmak istiyorum."
"Tamam kal işte. Nereye gideceksen bende geliyorum."

Oflayıp kapattı telefonu. Sessiz bir yere gideceğini söylemişti ama bir kafede durdu. Ben arabayı durdurana kadar indi ve kafeye girdi. Artık istese bile yalnız kalamaz diye düşünüp içeri girdim. Emre iki kahve alıp yanıma geldi ve birini bana uzattı. Elindeki kahveyi alıp arkamı döndüm. Oda arkamdan geldi. Çıktıktan sonra şoföre dönüp "sen eve gide bilirsin." dedi.

Ben arabanın şoför koltuğuna binerken oda yanıma geçip oturdu. Arabayı çalıştırıp bir süre sürdükten sonra ıssız bir sokakta durdum. "Anlatıcak mısın?" diye sordu Emre. Başımla onayladım onu ve anlatmaya başladım.

"Bir çoxuk düşün ailesinin yaptığı hata yüzünden, bulaştığı bok yüzünden tüm hayatı kararıyor..... Bundan tam 20 yıl önceydi. 3 yaşındaydım ben daha. Sevgilin Yağmur vardıya...işte onun babasıyla bizim babamız ortak bir şirket kurmuşlardı." Lafımı kesip "bizim babamız derken?" diye sordu. "Lafımı kesmeden dinle." dedim ona ters bir bakış atarak.

"Şirket bir anlaşma imzaladı. Çok para kazandıran bir anlaşma. Her kes mutluydu. İki ailede toplanıp güzel bir kutlama yapmıştık. Yanılmışız. Meğersem dolandırılmışlar. Sabah kalktığımızda babamı arayıp bir şey dediler. Babam sinirle kalkıp şirkete gitmişti. Tabi çocuktum o zamanlar anlamamıştım. O gün babama dolandırıldıkları söylenmişti. Yağmurun babası şirkətin batmasına göz yummadı. Her şeyi halletmek için çok uğraştı. Büyük uğraşlar sonucu şirketi kurtarmanın bir yolunu bulmuş. Başka bir şirketle ortak bir iş yapıcaklardı. Tabi bunun içinde para lazımdı. Rıza amcada gidip tefecilerden almış parayı. Her şey hallolmuş ama tefeciler paralarını isterken verdikleri paranın 5 katını istemişler. O kadarda para yok. Ne yapsınlar ki? 1 ay içerisinde hazırlayacaklarını söylemişler. Babam da Rıza amcada para bulmak için her şeyi yapmış. Ama parayı tam olarak toplayamamışlar. Tefecilere verdiklerinde onlara 'bize bir söz vermiştiniz. Yapamadınız. Her şeye hazırlıklı olun' demişler. Her iki ailede telaşlanmış ama bir şey yapamamış. O gün babam eve geldikten 1 saat sonra annemin sancıları tuttu. Annem sana hamileydi. Hastaneye gittiler. Sen oldun Emre. Her kes mutluydu. 1 hafta sonra gece uyurken bir ses duydum. Kalkıp dışarı çıktığımda evde siyah maskeli birilerinin dolaştığını gördüm. Çok korkmuştum. Gidip abimi e yani Barışı uyandırdım. Ona evde korkunç adamların gezdiğini söyledim. Oda kalktı. Birlikte annemlerin odasına gittik ama kapıyı açınca adamların seni aldıklarını gördük. Bağırarak küçücük boyumla adamların ayağına yapıştım. Ab- yani Barışsa korkusundan olduğu yerde kalmıştı. Annem ve babamsa kalkmıyordu. O kadar sese rağmen kalkmıyordu. Sonra öğrendim. Annemleri bayıltıcı ilaç olurya hani, mendile sürüp ağzına tutarlar ve bayılırsın, işte öyle bayıltmışlardı. Adamlara çok yalvardım. 'Lütfen kardeşimi almayın' dedim. O kadar çok yalvardım ki adamlar en son seni bırakıp bize döndüler ve 'eğer kardeşinizi geri istiyorsanız içinizden birini feda etmek zorundasınız. Ya sizden biri bizimle gelicek ya da kardeşiniz' dediler. Sen yeni doğmuştun. Her kes senin için çok mutluydu. Daha çocuktun oğlum sen. Yapamazdın onlarla diye düşündüm. Senin bir anneye ihtiyacın vardı. Abim korktuğu için bir şey diyemedi. Bende kabul ettim. Götürdüler beni. Abimi eh yani Barışı bunun için suçlamıyorum tabii ki. Oda çocuktu. Korkması normaldi. Ama.....kaçırılmamdan 10 yıl sonra ona mesaj yazdılar. Beni kurtarması için bir şans sundular ona. Kardeşini kurtarmak istiyorsan buraya gel yazıp bir adres gönderdiler ona. Gerçekten olduğumuz yerin konumuydu ona attıkları. Ne yazdı biliyor musun? 'oraya gelmem ben. Ne istiyorsanız yapın.' öyle kırıldım ki. 18 yaşıma kadar onun beni dövmesine karşı çıkmadım. Çıkamadım. Hep dövdü beni. 18 yaşımdaysa öldüğünü öğrendik. Adamları ve ben. Tüm mirası bana kaldı. Onun parasıyla kendime ev aldım. Tabi çalışmayada başladım. Adamları ve hizmetçilere de maaşlarını verdiğim için hiç biri bana karşı çıkmadı. Beni öyle bir dövüyordu ki. Kemerle, sopayla, demirlerle aklına gele bilecek her şeyle dövdü beni. Acıdan bayılmışlığım bile var. Çok kötüydü. Şuan konuşurken bile sırtım sızlıyor. Acıyı unutamıyorum. Emre.....intikam almak istedim. Benim yaşadığımı yaşasınlar istedim. Çok mu şey istedim? Beni kurtarmadılar. Hayatımı kararttılar. Sadece hesap sormak istedim. Neden gelmediniz diye sormak istedim onlara. Çok mu şey istedim?"

Arabada burun çekiş sesi geldi. Emreye döndüğümde bana bakarak ağladığını gördüm. "Daha bitmedi. O adamlar ailemin beni aramadığını görünce yeniden seni almak için harakete geçtiler. Babamlara mesaj atıp tehdit ettiler. Onlarda bu yüzden seni korumak istediler. Seni buldukları an öldürürlerdi. Hala da öyle. O öldü ama kardeşine seni bulup öldürmesini söyledi. Kardeşi her yerde seni arıyor."

Bir anda Emre yaklaşıp sarıldı bana. İlk önce şaşırsam da sonra bende kollarımı ona doladım. "Benim yüzümden. N-neden kendini feda e-ettin ki?" diye sordu hıçkırıklarının arasından.

"Abiler kardeşleri için her şeyi yapar. Tabi benim gibi abiler, Barış gibi değil." dedim ve güldüm. Oysa hala bana sarılıyordu. Bir süre sonra Emre bana sarılarak uykuya daldı. Onu kendimden ayırıp koltuğa yaydım ve arabayı eve sürdüm.

 
                   BÖLÜM SONU

_______________________________________

Bölümü nasıl buldunuz canlarım?

Oy vermeyi unutmayın.

Bu arada umarım wattpada ulaşa bilirsiniz. Sizin adınıza üzüldüm canlarım. Umarım sorun bir an önce hall olunur.

Yılların SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin