Sarmaşık

63 4 21
                                    

Bir hafta geçiyor, her gün parka gidiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta geçiyor, her gün parka gidiyorum. Her gün Giray'ın yaralarını temizliyorum. Her gün Görkem'e sımsıkı sarılıp bana kalbindeki acısını anlatmasını söylüyorum.

Bir ay oluyor,günlerimi parkta geçiriyorum ama o yok.
Giray Gökçe'yi tanıyormuş çünkü birlikte uyuşturucu satıyorlarmış. Evet, şaşırtıcı değil mi anne?

Giray o gün yara bere içinde geldiğinin sabahı bir sürü şeyi anlatıyor bize. Görkem'e bakmaya bile korkuyor ama sözleri bitip de kehribar gözlerinin etrafı yediği dayaktan mosmor olmuşken Görkem onu kollarının arasına alıp öpüyor. Yüzünün her yerini... Sertçe değil,yumuşakça.

"Neden yaptın ki bunu Giray? " diye saf saf sorduğum vakit gülüyor Giray eliyle yüzünü ovalayarak. "Çünkü paraya ihtiyacımız var Gök. Benim, Görkem'in ve senin... Senin ailen hiç olmadı ama bizim de ailemiz yok onlardan kaçtığımızdan beri.Bizi doyurmam gerekiyor."

Bana ne olduğunu, neden ailemiz dedikleri insanlardan kaçtıklarını anlatmıyorlar. Giray'ın anlatmak istediğini görebiliyorum, lâkin Görkem gözlerini benden kaçırıyor.

"Bana neden güven-mi-yorsunuz, neden hiçbir şeyi anlatmıyorsunuz? Ben sizi teh-tehlikeye sokmam ki asla. Sır tutabilirim. " diyorum.

"Öyle değil Gök. " Görkem bileğini okşuyor, bileğinde neredeyse silinmek üzere olan bir isim var. Günce... Sanırım böyle bir şey. Sırtındaki gözlerle alakalı olduğunu düşünüyorum, düşünmüyorum; biliyorum." Anlatması zor şeyler ve korkunç."

"Aa.Ben çok güçlüyüm, korkmam. " Gözlerimi kırpıştırarak iknâ olmaları için ikisine bakıyorum sırayla. Giray kötü haline rağmen parlayan,yeşile dönük kehribarlarının içi gülerek bana bakıyor. Görkem de dudaklarını dişliyor. İkisinin karşımda tüm olanlara rağmen böyle durması bana güç veriyor. Onlar güçlüyken benim yıkılmaya hazır bir bina gibi olmam haksızlık olur.

"Biliyoruz güçlü olduğunu. " Görkem yerde oturduğum için eğilip çenemi tutuyor güçlü kuvvetli parmaklarıyla. Birden beni hırsla çektiğinde önünde dizlerimin üstüne düşüyorum, boynunu eğip dudaklarımı öpüyor. Sert. Çok sert ama içim gıdıklanıyor. Bundan haz alıyorum.
Dudağımı kıstırıp dudakları arasında kalkmam için belimdeki ince dokuyu buruyor parmaklarının uçlarıyla. Ağzının içine inliyorum; acıdan çok aldığım zevkten dolayı.

Yapışan dudaklarımızı ayırmadan kucağına çıkıyorum. Giray iç çekiyor ve biliyorum yine: Yanlış bir şey var ortada.

Ama gözardı etmek geliyor içimden. Öpen Görkemse öpülmek istiyorum.

Alt dudağımı sertçe ısırıp bırakıyor ve saniyeler sonra diliyle dilimi ağzının içine çekiyor. Sert misk kokusunun yanında sert bir tadı var. Dilimi dudaklarıyla kavradığında yeniden inliyorum. İçimde hareketlenen bir şeyler var,kasıklarıma doğru akıyor ve kalbim sanki göğüs kafesimin içerisinde bungee jumping yapıyor. Düşüyormuş gibi bir duygu.

Dünya Gül Bana || BoyloveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin