-19-

236 27 20
                                    

hay gayss

arkaaslar bu bolum biraz sey

uzucu

-

"Jisung ben gidiyorum! Sabah kahvaltı etmeyi unutma!" dedi babası evden çıkmadan önce. "Minhoyu da çağır yalnız hissetme kendini!"

"Tamam baba!"

"Changbin Chanla kalıcakmış bir de! Yarın sabah gelir yanınıza!"

"Tamam baba!"

"Gidiyorum özle beni!"

"Tamam baba!"

Sonunda babası evden çıktığında derin bir nefes aldı Jisung. Televizyonun karşısına geçip oturdu.

Minhoya gerçek anlamda iki gün önce sevgili olmuşlardı ve hiç bir sorun yoktu. Olmayacağını da düşündü Jisung.

Yani bu haftaya kadar.

Babası gece işe gidip sabah geliyordu. İş saatleri değiştiği için pek vakit geçiremiyorlardı. Çok seviyordu onu. Minhoda çok sevmişti.

Kendi dünyasının en iyi insaydı o. Changbinde vardı tabi.

Hiç kızmazdı. Ne yapsa arkasında durardı. Sigara ve içki mi? Kızmamıştı bile. Hatta içtiğini duyduğu gün sabaha kadar içmişlerdi. Onun sayesinde annesinin yokluğunu bile hissetmiyordu Jisung.

Baba değildi o adam Jisung için.Bir babadan daha fazlaydı.

Babasını düşünürken hafta sonu onunla takılmayı planlayıp ayağa kalktı ve odasına gitti. Yalnız olduğu için ev sessizdi. Sessizliği severdi Jisung ama içinde kötü bir his vardı.

İlk önce kaşlarını çatıp neler olabileceğini düşündü sonra televizyondan herhangi bir kanal açıp yatağına geçti. Telefonuna son kez bakıp Minhodan gelen bol kalpli iyi geceler mesajına baktı gülümseyerek.

Aptal adam ondan yaşca büyük olmasına rağmen bebekti resmen.

Mesajı beğenip oda iyi geceler yazdıktan sonra telefonu bıraktı. Açtığı kanalı izlerken gözleri artık dayanamayıp kapanmıştı.

Çok değil. Gözlerini açtığında hava daha karanlıktı ve kapı öyle sert çalınıyordu ki Jisung kapıyı çalanı öldürmek istedi. Yatakta oturur pozisyonuna gelip gözlerini ovaladı. Ayağa kalkıp odasından çıktı ve kapıya doğru ilerledi.

Kapıyı açmadan önce içi ürperdi.Elini kapı koluna koyup baktı. Sonra dövüşmeyi bildiği için kendini cesaretlendirip kapıyı açtı.

Kapıyı açtığı gibi içeri atlayan ve kapıyı sertçe kapatan kadına baktı.

Bu günlüğünü okuttuğu kadındı. Yeong

"Peter oğlum!"

Jisung duyduğu kelimeyle beynine sancılar girerken kadının elindeki kutuya baktı. Kadını omzundan ittirip tek kaşını kaldırdı.

"Ne..?"

"Zamanımız yok! Sana herşeyi açıklayacağım."

Jisungun elinden turarak salona getirdi ve oturtturdu. Kutuyu sehpanın üzerine koyduktan sonra ağlamaktan şişmiş gözleriyle Jisunga baktı.

"Sen iyi misin?" dedi Jisung şaşkınlıkla. Kadın delirmiş olmalıydı. Aklı yerinde durmuyordu.

"Peter biliyorum çok geç ama sana bunu daha önce söyleyemedim" dedi kadın ağlayarak. Jisung kaşlarını çatarak baktı kadına.

motociclo-minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin