hay gayss
bolumdeki seung ben diyomusum
sakabuaradabolumde seung mu var yazarr
-
Kontağı kapatıp yanındaki gergin adama baktı Jisung.
"Hadi gidelim"
Minho onun gözlerine bakıp kararsız bakışlarıyla arabadan indi. Siyah şakpasını iyice yüzüne siper ederken maskesini de ağzına taktı. Jisung'un yanına gelmesini bekledi. Jisung yanına gelince dev neon ışıklarla kaplı mekana girdiler.
"Selam Jisung!"
İçeri girer girmez kendisine gelen selamlara gülümseyerek cevap verdi Jisung. Arkasındaki Minho elini tuttuğunda gülümsemesi arttı.
"Bu kim?"
"Kanka Minho görmesin çiğ çiğ yer bunu"
"Minhodan buna mı düştün?"
"Tipini niye göstermiyor lan?"
Jisung onları duymazdan gelip yürümeye devam ederken Minho duyduğu cümle ile durdu.
"Minho da ne korkak çıktı amına koyayım."
"Dimi? İki yıldır ne ses var ne soluk. Bazen Jisung'a acıyorum"
"Bence acınması gereken kişi Minho. Zavallı ne güzel Jisung'u kaçırdı."
"Hey!" diyerek güldü adam. "Jisung'a o gözle bakma." dedi ve devam etti. "Jisung ne zaman sarhoş o zaman benim altımda"
"Her zaman şöyle diyorsun. Hiç de altında göremedik Jisung'u."
Bunları duymasıyla Jisungun elini bırakıp adamın yakasına yapışması bir oldu tabi.
"Minh-!"
"Sikik piç! Kimin kimin altında olacağını şimdi göstereceğim sana!"
"Minho?!" diye bağırdı içlerinden birisi. Minho onu duymazlıktan gelip adamın suratını art arda yumruklarken Jisung Minhonun kolundan çekti.
"Sakin ol!"
"Seni altına alacakmış" dedi kahkaha atarken. Diğerine dönüp hızla sağ kroşeyi geçirdi.
"Denesene amına koyduğumun!" küçük yuvarlak masadaki içki bardaklarını alıp adamın kafasına vurdu. Adamın kafasından kanlar akarken acımadı Minho. Son iki yılın acısını çıkardı.
Jisung tekrar Minhonun kolundan tutup lavaboya götürdü. Lavabonun kapısını kapatıp kitledikten sonra neredeyse sinir krizi geçirecek adama baktı.
Minhonun suratını elleri arasına alıp dudağına bir buse kondurdu. "Sakin ol. Ben yanındayım."
"Yine herşeyi batırdım." dedi sesi titrerken.
"Hayır. Burası Bar Minho. Böyle konuların konuşulduğunu biliyorsun." dedi ve tekrar dudağına minik bir öpücük kondurdu. "Sadece senin için dolmuştu." Minho ellerini Jisungun beline kafasını da boynuna koydu. Kokusunu içine çekerken gülümseyerek devam etti.
Bir süre orada sakinleştikten sonra tuvaletten çıktılar. Bar masasına doğru ilerledikten sonra iki boş sandalyeye oturdular ikiside. Arkası dönük siyah saçlı barmen'e konuştu.
"Hey Jimin. Her zamankinden"
Arkası dönük olan barmen gülerek onu onaylayıp içeceği yapmaya koyuldu.
"Ve iki tane."
"Neden?"
"Yanımda ki beyefendi için de istiyorum. Ben ödeyeceğim."