-11-

647 55 79
                                    

Gözlerini aniden açıp yerinde doğruldu Jisung. Aynı kabusu defalarca görmüştü.Bu sefer sabah olmuştu. Hemen abisiyle babasını aradı. Abisinin yastığının üstünde bırakılan notu eline alıp okudu.Notta abisinin okulda babasının işte olduğu kendisine dikkat etmesi gibi şeyler yazıyordu.

Geri kafasını yastığa koyarken içinden lanetler ederek ağlamaya başladı.Abisinin yastığına sarılıp ağladı.Annesini çok özlüyordu. Onun kokusunu, sesini, gülüşünü, gözlerini unutmuştu.Yüzünü unutmaya başlıyordu.Kahretsin ki annesinin bir tane fotoğrafı bile yoktu!

Başı çatlayacak kadar ağrırken sessizce ağladı. Bağırmadı, sessizce ağladı.Babası annesini döverkende sessizce ağlardı.Yine sessizce ağladı. Elleriyle ağzını kapattı.Annesi için dua etti. Tanrıya yalvardı annesinin gökyüzünde iyi bir melek olması için..

Göz altlarının mosmor olduğuna emindi zaten ağrıyorlardı.Bir kaç hıçkırıktan sonra ağlaması sakinleşti.Dün ki olanları düşündü.Babasını düşündü.Değişmemişti, yine orospuluk yapıyordu.Öldürmek istedi babasını. Bu dünyadan yok etmek istedi.

Kadını düşündü.Hep güler yüzlüydü.Annesine benzetti Jisung.Fiziksel olarak değil ruhsal olarak benzetti.Sonuçta annesi de Jisungun yüzüne hep gülerdi.Minhoyu düşündü.Dün ki endişelenişi el ele tutuşmaları, kısa sürede olsa eş gibi davranmaları,Minhonun babasına karşı gelmesi.Jisung için endişelenmişti Minho. Onu korumaya çalışmıştı. İlk defa iyi vakit geçirmişti Minhoyla.Onunda küçüklüğüne dair derin yaraları vardı.En sevdiğini kaybetmişti belkide.

Kapının çalınmasıyla kendine geldi.Yavaşça ayağa kalkıp kapıyı açmaya gitti.Duvarlardan tutunarak kapıyı açtığında karşısındakilerle şaşırmadı.

"Jisung! İyi misin?" dedi Felix öne atılarak.Arkasından bi anda çıkan Hyunjinle Jeongin aynı anda bağırmışlardı."Selam!"Gözü en arkada duran Minhoya takıldı.Hepsi ona acıyarak bakıyordu. Minho hariç tabii.Hepsi teker teker içeri girerken Jisunga soru soruyorlardı.Jisung ise bomboş bakışlarla kapıyı kapatıp onlara baktı.

"İyiyim neden geldiniz?"

Felix tam konuşacakken Hyunjinle onun önüne atlayıp Minhoyu gösterdi."Changbin Minhoyu arayıp senin yanına gelmesini söyledi.Minhoda tek gelmeyelim diye Seungminleride çağırdı.Topluca geldik!"

Jisung heyecanlı bir şekilde anlatan Hyunjine baktı.Normalde olsa gülerdi ama şuan hiç gülmek istemiyordu."İyi"dedi gözlerini ovalayarak.Hepsi içeri geçerken Jisung Minhonun yanında durup konuştu.

"Özür dilerim seni sevdiği için çağırmıştır.Onunla konuşmalıyım"

Minho kafasını iki yana sallayarak konuştu."Sorun değil."Jisungda kafasını anladığını belirtmek amaçlı sallayıp içeriye yöneldi.

"ooo çizgi film mi?" dedi Seungmin koltuğa oturarak Jisung tek kaşını kaldırarak dev televizyona baktı.Kumandayı eline alarak anında kapattı.Hyunjin kaşlarını çatarak Jisunga döndü.

"Niye kapattın ya! Ben severim çizgi film izlemeyi"

"Hyunjin" dedi Minho sert bir sesle. Jisung önündeki küçük sehpanın üstünde duran ağrı kesicilerden birini alıp suyla içti. Bunu yaparken kimse ses çıkarmıyordu.

"Changbin hyung nerde?" dedi Seungmin dudağını kemirerek. Jisung omuz silkip uykudan açamadığı gözlerle ona baktı."Okuldadır bilmiyorum"Seungmin kafasını sallayıp başka bir soru sordu.

"İyi misin?"

"Evet"

"Emin misin? Uykulu görünüyorsun. Sen yat biz gidelim istersen?" dedi Minho anında. Jisungla Felix kaşlarını çatarken Hyunjinle Jeongin gülüyorlardı.

motociclo-minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin