Annemi odada bırakıp saraydan ayrıldım yanıma bir kaç resim dışında hiç bir şey almadım madem beni hediye olarak alıyordu giydirirdi pislik
Sarayın bahçesine inince babam ve ejderha gözlü bir düzine adamla karşılaştım başlarında da bizim ukala Dragon vardı
Dragon gözlerini dikip beni seyretmeye başladı
Ne var lan Dragon bozuntusu diyemedim hem Dragon nasıl bir isimdi sanki yer yüzünde isim kalmamış gibi
Bende dik dik Kral'a baktım tek kaşı havalandı
Herhalde ilk defa ona kaş kaldıran birini görmüştü
Diğer adamlar da nerdeyse Dragon kadar iri yarı ve uzun boyluydu bu adamlar sulak yerde mi büyümüştü 170 boyumla bende kendimi uzun sanırdım ama bu adamları gördükten sonra kısa boylular kulübüne adımı yazdırdım
"Ne bekliyorsun orda keyfinin gelmesini mi bekleyeceğim"
Kaşlarım çatıldı ve yavaş yavaş yürüyerek önüne geldim
"Bay Dragon'un sözünden çıkma kızım hepimizin iyiliği için"
Babam denen Kral bozuntusuna baktım bu dev gibi adama beni kurban ediyordu üstüne bide annemle tehdit etmişti yani geriye dönüş yollarımı tamamen kapatmıştı etim de bu herifindi kemiğim de
Babamın kolunu tutup biraz uzağa sürükledim ilk defa ona temas ediyordum önceden olsa heyecan hissederdim ama şu an sıradan bir insana dokunuyormuşum gibi hissettim
Kulağına yaklaşıp
"Seni asla affetmeyeceğim baba beni kurban ediyorsun bu nedü belirsiz adama bana ne yapacağını bilmiyorum ama her gördüğüm kötülükte ne kadar kötü bir babam varmış diye seni hatırlayacağım, güzeller güzeli kızın Helena'yı kurtarırken bir cariye parçasının kızı nedir diye düşündün değil mi senin gözüne asla girmek için bir çaba harcamadım ablama yada abime aldığın verdiğin hiç bir şeyi kıskanmadım bana bir tek annemin sevgisi yeter dedim ama sen beni en zayıf noktamdan vurdun beni annemle tehdit ettin ben senin canını kurtarıyorum sende annemin Mutlu bir hayat yaşamasını sağla bunu bana borçlusun en azından bunu benim için yap olur mu?"
Babamın kulağının dibinden ayrılıp Dragon denen adamın yanına geldim
"Gidebiliriz"
Son kez dönüp babama baktım boş gözlerle bize bakıyordu
Önüme dönünce Dragon beni ilerlemem için dürttü
Annemi dışarıya çıkmaması için uyarmıştım eğer onu ağlarken görseydim gidemezdim
Kalbimin çoğunu anneme bırakıp ayrılıyordum bu saraydan o benim her şeyimdi
20 dakika kadar yürüyüp bir uçurumun kenarına geldik
Adamın beni götürmeye niyeti yoktu işte bu uçurumdan aşağıya atıp kurtulacaktı
Bi önüme bakmayıp ona çarptım diye beni öldürecekti ne kadar da iyi bir insandı değil mi?
Lan bari ölürken mendebur suratını görmeseydim
Hâlâ beni inceliyordu bende gözlerinin içine bakıp
"İlla uçurumdan düşüp ölmemi seyretmek zorunda mısın kendim de atlayabilirim gözün arkada kalmasın"
Sanki hafif tebessüm eder gibi oldu ama kendini toparladı
Acaba komik bir şey mi söylemiştim ölen bir insanın arkasından gülünecek pek bir şey göremiyordum
Sert sesini duyunca irkildim ölmeden önce ödümü de patlatmayı ihmal etmedi pislik
"Biraz uzaklaşıp dönüşün"
Pardon da neye dönüşeceklerdi umarım canavara değildir
Dragon da yanımdan uzaklaşınca ne yaptığına baktım
Birden her yerinde pullar çıkmaya başladı
Al işte ben demiştim bu adam adam değil yaratık diye
Korkuyla geriye doğru yürürken ayağım takıldı ve değerli popomun üzerine düştüm bu popomun da benden çektiği neydi
Dragon ejderha'ya dönünce son dua mı etmeye başladım benim başıma bundan sonra daha neler gelecekti Tanrı bilirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kral'ın Tutsağı
Fantasy"Kral Arthur" diye kükredim Kral bana bakıp ne diyeceğimi beklemeye başladı "Seni bu savaştan kurtarırsam güzeller güzeli kızın Helena'yı benimle evlendireceğine dair anlaşmıştık neden vazgeçtiğini söyleyip kızı başkasına verdin, şimdi bu krallığı...
